İşledikleri suçlarla korku salan, yaşamları her zaman merak konusu olan mafya babalarının sonları genellikle yaşamları gibi kanlı ya da hapishane köeşelerinde sonlandı. İlk ‘babaların babası’ lakabını alan Vito Ferro susuzluktan öldü. Tüm Amerika’yı peşine takan Ünlü Al Capone, filmlere konu olan hayatının son yıllarını Al Catraz’da geçirdi.Diğerleri ise... Vito Cascio Ferro: 1909’da bir polisi öldürmekten hüküm giydi ama Sicilya’ya kaçmayı başardı. 1920’li yıllarda ‘Babaların Babası’ olarak İtalyan mafyasına hükmetti. 1929’da tutuklanarak 50 yıla mahkum oldu. Mahkumiyeti sırasında hapisanedeki lüks yaşamı hakkında pek çok hikayeler yayılmıştır. Don Vita’nun ölümü trajik oldu. 1943 yılında Amerikan askerleri İtalya’da ilerlerken mahkumlar salıverildi ancak boşaltılan hapishanede Don Vito terk edildi ve susuzluktan öldü. Charles ‘Şanslı’ Luciano: Birinci Dünya Savaşı öncesinde, New York’ta küçük işlerde uğraştı. Savaşa katılmak için orduya katıldı ama belsoğukluğu hastalığına yakalandığı için askeri kariyeri kısa sürdü. Savaş sonrasında başladığı suç kariyerinde ise hızla yükseldi. 1920’lerdeki pek çok ünlü gangster gibi, Luciano da tüm gücünü ve servetini içki yasağından elde etti. Al Capone’un Chicago’daki yükselişine benzer biçimde Şanslı Luciano da New York’da hızla yükseldi. Castellammarese Savaşı’nda kaybeden taraftaydı, ancak rakip ailenin liderinin kısa süre sonra öldürülmesi sonrasında, Amerika’daki İtalyan mafyasının yapısını oluşturan ünlü Komisyonun mimarı ve en etkili kişisi Lucaino oldu. II. Dünya savaşı öncesinde hapse atılsa da işlerini parmaklıklar arkasında sürdürdü. Sicilya’daki güçlü bağlantıları nedeniyle, İtalya’nın Müttefikler tarafından işgali sırasında Amerikan istihbaratı ile işbirliği yaptı. Savaş sonrasında ise gizlice kaçtığı Küba’da, kumarhane işletmeciğinin gölgesinde eroin kaçakçılığından büyük servet ve güç kazandı. Yaşamının son yıllarında İtalya’da suç örgütünü genişletmeye çalıştı. 1962’de akciğer kanseri nedeniyle doğduğu ülkede öldü. Al Capone: Al Capone de Şanslı Luciano gibi suç dünyasındaki yükselişini 1920’li yıllardaki içki yasağı sayesinde gerçekleştirebildi. Chicago’da içki kaçakçılığından büyük paralar kazandı. Chicago’nun banliyölerinden Cicero’da kendi adamını belediye başkanı seçtirerek elde ettiği yasal güvenceyle gücünü arttırdı. Sahip olduğu kumarhanelerle de kirli işlerini gizleyebiliyordu. Bu sürede rakipleri ve düşmanları arttı. 1929’a gelindiğinde düşmanlarıyla arasındaki gerilim savaşa dönüştü. O yılın 14 Şubat’ında rakip gangster çetesinden yedi kişiyi öldürttü. ‘Sevgililer Günü Katliamı’ olarak anılan bu olayın Al Capone ile bağlantısı asla kanıtlanamadı. Pek çok kirli işe ve cinayete bulaşan Capone bu suçlardan değil, 1929’da vergi kaçakçılığından tutuklandı ve ünlü Alcatraz Hapishanesi’ne kondu. 1947’de burada öldü. Michele Navarra: Salvatore Greco “Ciaschiteddu-Küçük Kuş”: Angelo La Barbera: Gaetano Badalamenti: 1970’li yıllarda pizza trafiği üzerinden yürüttüğü eroin ticaretiyle milyarlarca dolar kazandı. İkinci Mafya Savaşı öncesinde Carleone’ler tarafından Komisyon’dan sürüldü ve Brezilya’ya kaçtı. 2002 yılında İtalyan Mahkemesi tarafından 1978 yılında işlediği bir cinayet nedeniyle hakkında tutuklama kararı alındı. Badalamenti 2004’te kalp yetmezliği nedeniyle bir klinikte öldü. Luciano Leggio: Salvatore ‘Toto’ Riina: Leggio’ya yapılan başarısız suikast girişimi ardından Navarra’nın iki katilinden biriydi. Leggio’nun 1974’te yakalanmasından sonra ‘Babaların Babası’ olarak Sicilya mafyasının başına geçti ve selefinin kanlı taktiklerini sürüdürdü. İkinci Mafya Savaşı’nda rakipleri Stefano Bontade ve Salvatore Inzerillo de dahil pek çok kişinin ölüm emrini verdi. Mafya savaşından tek başına çıkan Riina, hemen arkasından İtalyan hükümetinin başlattığı ‘Büyük Soruşturma’ya çok kanlı cevap verdi. Olağanüstü yetkilerle donatılan yargıç Giovanni Falcone ile yargıç Paolo Borsellino, Riina’nın adamlarının yerleştirdiği bombalarla kısa aralıklarla can verdi. Riina 1993’te yakalandı ve farklı suçlardan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. İtalyan televizyonunun Capo dei Capi (Babaların Babası) adlı altı bölümlük belgeselde hayatını ve suçlarını anlattığı Riina halen cezasını çekmeye devam ediyor. Bernardo Provazano: Onun döneminde Cosa Nostra’da bölünmeler olduğuna yönelik çok sayıda spekülasyonlar yayıldı. Bir başka iddiada da 1993’te İtalya Başbakanı Silvio Berluconi 1993’te Forza Italia hareketi ile politikaya atılırken kendisi ile irtibata geçmek istediğidir. 40 yıllık kaçışının ardından 2006 yılında yakalandı. İtalyan polisi, Provazano’nun yakalanmasından sonra Cosa Nostra’nın yeniden ses getirici eylemler yapmaya çalışacağından endişe ediyor. Kaynak: NTV-MSNBC ve ajanslar