Rusya Ukrayna savaşı üçüncü ayına girerken İsveç ve Finlandiya'nın NATO başvurusu sonrası gerilim iyice tırmandı. İki ülkenin son hamlesinin ardından Putin 'Karşılık veririz' demişti. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ise son açıklamasında 'Sınırlarımıza kadar yaklaştı' diyerek Batıya savaş tehdidinde bulundu.
SALDIRI SİLAHLARI KONUŞLANDIRILDI
Şoygu, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) Savunma Bakanları Toplantısı'nda çevrim içi konuşma yaptı. Doğu Avrupa'da kolektif güvenlik durumunun önemli ölçüde kötüleştiğini belirten Şoygu, NATO'nun doğuya genişletildiğini ve Rus topraklarının yakınlarına saldırı silahlarının konuşlandırıldığını anımsattı.
ABD GÜVENLİK MİMARİSİNİ ORTADAN KALDIRMAYI PLANLIYOR
Şoygu, Rusya'nın çabalarına rağmen kilit sorunları çözme önerilerinin Batı tarafından dikkate alınmadığını ifade etti. ABD'nin mevcut uluslararası güvenlik mimarisini tamamen ortadan kaldırmak için bir rota belirlediğini söyleyen Şoygu, şunları kaydetti:
BİZE DÜŞMAN BİR DEVLETE DÖNÜŞTÜ
"Kuzey Atlantik İttifakı, sınırlarımıza yaklaştı ve muharebe potansiyelini önemli ölçüde artırdı. Ukrayna'nın NATO'ya katılması, topraklarında koalisyon askeri altyapısını konuşlandırması için çabalar yoğunlaştırıldı. Ukrayna, Rusya üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılan, bize düşman bir devlete dönüştü. Dahası Ukrayna'nın nükleer silahlar ve bunların dağıtım araçlarını yaratacağı konusunda gerçek bir tehdit var."
Şoygu, Rusya'nın "Donbas'taki insanları soykırımdan korumak için özel bir askeri operasyon başlattığını" kaydederek, "Ukrayna'nın nükleersiz ve tarafsız statüsünün sağlanması, silahsızlandırılması ve Nazilerden arındırılmasını" amaçladığını anlattı.
OPERASYON SÜRECEK
Batı'nın, Ukrayna birliklerinin yenilgisinden korktuğunu ve bu ülkeye acilen ölümcül silah tedarikini organize ettiğini ifade eden Şoygu, "Batı'nın, Kiev rejimine yaptığı geniş çaplı yardıma ve Rusya'ya yönelik yaptırım baskısına rağmen tüm görevler tamamlanana kadar özel askeri harekata devam edeceğiz." dedi.
Öte yandan Ukrayna Genel Kurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada: "Svitlodarsk'ı kaybettik, ordumuz kuşatılmamak için şehrin dışına çıktı." denildi.
POLONYA'DAN DİKKAT ÇEKEN ÇIKIŞ
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, İsveç ve Finlandiya'nın askeri ittifakta yer alma durumlarını değerlendirmiş. Bir "İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımını Avrupa'da güvenliği güçlendirmenin önemli bir işareti olarak görüyorum." ifadelerini kullanmıştı.
"İSVEÇ VEYA FİNLANDİYA'YA SALDIRI OLURSA..."
Morawiecki, açıklamasında, "Katılımları (süreçleri) sırasında İsveç veya Finlandiya'ya bir saldırı olması durumunda Polonya'nın yardıma gideceğini açıkça belirtmek isterim." diye ekledi.
TÜRKİYE'DEN 'HAYIR' DİYECEĞİZ AÇIKLAMASI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "NATO'ya Finlandiya ve İsveç'in girmesine 'hayır' diyeceğimizi ilgili arkadaşlarımıza söyledik, yolumuza bu şekilde devam edeceğiz." dedi.
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"PKK'ya YPG'ye bu denli ülkelerinde ev sahipliği yapacaklar, yürüyüşse yürüyüş, paçavralarını köprü üstlerine, her yere asacaklar. Bunlar, ülkemdeki terör kaynaklarını teşvik edip, bunlara ciddi manada parasal destekler de verip, bunlara silah desteği veren bu ülkeler. Kendilerine de söyledik."
Türkiye, teröre karşı "ama"sız "fakat"sız mücadele edilmesi ve terör örgütleri arasında ayrım yapılmaması gerektiğinin vurguluyor.
Bu amaçla da Ankara muhataplarına karşı bir manifesto sunmaya hazırlanıyor. İşte NATO'da gözlerin Türkiye'ye çevrildiği konuyla ilgili son dakika gelişmeleri...
TÜRKİYE'DEN 10 MADDELİK MANİFESTO
İsveç ve Finlandiya, Türkiye'nin Kuzey Suriye'de terör örgütü PKK/YPG/PYD'ye yönelik uluslararası hukuka uygun olarak gerçekleştirdiği harekatlara tepki göstererek Türkiye'ye silah satışını durdurmuştu. Türkiye'nin bu iki ülke ile "müttefiklik" ilişkisi içinde bulunabilmesi için ise 10 maddelik şu şartların sağlanması gerekiyor:
1-PKK ve türevleri terör örgütüdür. Bu konuda tutum netleştirilmeli.
2-Terör örgütünün sözde yönetici kadrosunda bulunan isimlerin ülkelerin parlamentosunda kabul görmesi dahil faaliyetler durdurulmalı. Terör örgütü PKK'nın sözde Avrupa sorumlusu Zübeyir Aydar gibi teröristlerin ülke parlamentosunda konferans düzenlemesi kabul edilemez.
3-Özellikle terör örgütü YPG'ye sağladığınız açık mali destek kesilsin, terör örgütü DEAŞ ile mücadele kisvesi altında diğer terör örgütleri meşrulaştırılmamalı.
4- PKK'nın yönetici kadrosuyla Irak-Suriye sahasında yapılan ve örgüte canlılık kazandıran temaslardan kaçınılsın
5-FETÖ firarisi olup arama kararı olan isimlerin ülkelerde yürüttükleri dezenformasyon faaliyetleri durdurulsun
6-PKK/YPG/KCK adına faaliyet yürüten, suça bulaşan ve bu nedenle kırmızı bültenle aranan örgüt mensuplarının iade işlemleri hızlandırılsın
7-Kendi ülkenizin güvenliği için haklı olarak teminat ararken müttefiklik ruhu ile bağdaşmayan şekilde Türkiye'nin güvenliğine karşı her türlü faaliyete arka çıkmaktan vazgeçin
8-Terörle mücadele konusunda Türkiye ile düzenli istişare ve yakın işbirliğinde kalacak bir mekanizma oluşturmak için karşılıklı inisiyatif alınmalı
9-Terör örgütü iltisaklı oluşumların ülkenizdeki para trafiğini kesin, banka hesaplarını bloke edin
10-STK görüntüsü altındaki örgütlerin Türkiye'ye karşı yürüttüğü faaliyet ve fon toplama girişimlerini önleyin
