NASA takipte, hızla yaklaşıyor! 29 Nisan'da dünyaya meteor mu çarpacak? İşte korkutan detaylar...

ABD'nin uzay programı çalışmalarını yürüten NASA'dan yerküreyi ve üzerindeki tüm canlıların hayatını tehdit eden göktaşı (meteor) ile ilgili açıklama yapıldı. Nijerya'da göktaşı düştüğü iddiası sonrası NASA tarafından yapılan açıklamada 29 Nisan tarihine dikkat çekerek Dünyaya meteor çarpıp çarpmayacağına ilişkin soruya yanıt verdi. İşte göktaşının dünyaya çarpma riskine ilişkin korku içerisinde olanların akıllarını meşgul eden Dünyaya meteor mu çarpacak? sorusunun cevabı ve korkutan meteor gelişmesine ilişkin tüm ayrıntılar... NASA, dünyaya meteor çarpma olasılığı hakkında bazı bilgiler verdi. 15 Nisan Çarşamba günü iki meteorun dünya yörüngesine gireceğini aktaran ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, 29 ve 89 metre genişliğindeki bu iki asteroidin yörüngeye giremeden atmosferde kaybolacağını duyurmuştu. Konuyla ilgili açıklama yapan bir diğer isim Türk Astronomi Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Küçük ise 29 Nisan tarihinde 1998OR2 adlı farklı bir asteroidin çarpma olasılığı konusunda ise 'Merak edilecek bir şey yok. Yapılan hesaplar gösterdi ki bunun Dünya'ya çarpma olasılığı yok. Sadece yakınından geçecek' ifadesinde bulundu. 2020 GH2 ve 2020 FX3 olarak duyurulan iki asteroidi tehlikeli olarak sınıflandıran NASA, iki göktaşının da 15 Nisan tarihinde Dünya'nın yakınından geçeceğini ancak yörüngeyle kesişerek atmosferde kaybolacağını açıklamıştı ve beklenildiği gibi oldu. 2020 GH2 olarak kodlanan göktaşının 29 metre, 2020 FX3 olarak kodlanan göktaşının ise 89 metre genişliğinin olduğu, 2020 FX3'in atmosferde yanmak için büyük bir çapa sahip olduğu aktarılıyor. Söz konusu nesnenin Dünya'ya düşmesi hâlinde bir kasaba büyüklüğündeki alanı yok edebileceği belirtiliyor. Asteroid kuşağındaki gök cisimleri kümelenme eğilimi gösterir ve bazı bölgelerde bulunmaz. En dikkat çeken asteroidler, ana kümeden ayrılanlar olarak biliniyor. Bunlardan bazıları Dünya'ya çok yaklaşır. Örnek verecek olursak çapı yaklaşık 24,8 kilometre olan Eros, 1931 ve 1975 yıllarında Dünya'ya 24 milyon kilometre uzaklıktan geçti; çapı 1,6 kilometre olan Hermes, 1937'de Dünya'ya 776 bin kilometreye kadar yaklaştı. 2020 GH2 ve 2020 FX3 asteroidleri, karşılaştırmalar sonucunda oldukça küçük görünüyor. 1998OR2 ise yaklaşık olarak 1,8 kilometrelik bir çapa sahip. Bu, Manhattan adası kadar büyük bir alana eşit. İyi haber şu ki bu dev cisim, Dünya'nın 6,2 milyon kilometre uzağından geçecek. NASA GERÇEKLERİ GİZLİYOR! MERKÜR'DE KEŞFEDİLEN GİZEMLİ... Flaş iddia ünlü UFO avcısı Scott C. Waring tarafından ortaya atıldı ve kısa süre içinde sosyal medyada yayıldı. Waring, Merkür'de bir kraterin içine yapılmış, büyük bir kule olduğunu ileri sürdü... NASA'nın arşivinde bulunan bir fotoğrafta bu yapıyı keşfettiğini söyleyen Waring yine ilginç açıklamalarda bulundu. Waring şunları söyledi: 'Diğer gezegenlerde ve uydularda bulunan kraterler genel olarak 10-30 km çapındadır. Eğer yapının boyutunu kratere göre 1/3 oranında ele alacak olursak, krakter 10 km çapındaysa bu kule 3 km yüksekliğinde olmalı. Ancak bilinmeyen kraterin çapı 30 km ise o zaman kulenin yüksekliği 10 km olabilir! Merkür'ün yerçekimi Dünya'nın %38'i kadar. Bu nedenle herhangi bir bina veya yapı, Dünya ile karşılaştırıldığında Merkür'de %62 daha az ağırlığa sahip olacaktır.' Waring, Merkür'de sadece bir kule olmadığını ayrıca heykel benzeri başka bir yapı daha olduğunu da iddia etti. Komplo teorisyeni fotoğrafın sol tarafında devasa bir heykel olabileceğini belirtti, kule ve heykelin dini bir öneme sahip olabileceğini, kulenin gezegene inemeyecek kadar büyük olan bir gemi için de bağlantı noktası görevini görebileceğini de sözlerine ekledi. Waring yine tartışma başlatırken, başka UFO avcıları bu iddiayı savundu. NASA'nın Mars ve başka gezegenlerde olan uzaylılara ait kanıtların kamuoyundan saklandığını ileri sürdüler. SU ALTINDA GİDEN ESRARENGİZ CİSİMLER! UFO olayları arasında şüphesiz en ünlüsü Roswell olayıdır. Bir uçan dairenin Roswell kasabası yakınlarına düştüğü, fakat Amerikan hükümetinin ise hemen olaya müdahale edip, üstünü kapattığı iddia edilir. Komplo teorisyenleri tarafından bu şekilde olduğu belirtiliyor. UFO'lar bir şekilde gündemdeki yerini koruyor, bununla birlikte komplo teorisyenlerinin dikkat çektiği başka bir konu olarak USO'lar var. USO (Unidentified Submerged Object), tanımlanamayan batık cisimler veya bazıları tarafından tanımlanamayan yüzen cisimler olarak adlandırılıyor. Söylenenlere göre USO'lar su altında veya üstünde dalga yapmadan, yüksek hızlarda gidebiliyor. Kimilerine göre USO'lar UFO'ların kendisi, kimine göreyse aslında UFO'lara ait bir modül. Hatta bazıları ise konuyu daha ileri götürerek, Atlantis'e ait teknolojik araçlar olduğunu bile söylüyor. USO'larla ilgili ortalıkta dolanan birçok rivayet var. Söz konusu olaylardan bir tanesi Sovyetler Birliği dağılmadan önce yaşanmış. Bir Sovyet denizaltısı, rutin bir görevdeyken altı tane çok hızlı cismin su altında hareket ettiğini tespit etmiş. Söylenenlere göre bu cisimler 230 knot hıza sahip. Eğer bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Sovyetlere ait olan K-222 hızlı bir denizaltıydı ve en fazla 44 knot ile gidiyordu. Bu cisimler hızlıca gözden kaybolmuşlar. Benzer bir olayın ise Bermuda Şeytan Üçgeni içinde yaşandığı da ileri sürülür. Rusya'da bulunan Baykal Gölü'nde de ilginç bir olaydan söz ediliyor. Yedi askeri dalgıcın göle girdiği ve bilinmeyen ışıklı bir cisim gördüğü iddia ediliyor. Güya üç asker ölürken, diğer dördü ise yaralı olarak kurtulmuş. 2014'te çok ilginç bir olay yaşanmıştı. Baltık Denizi'nde su altında oluşan tanımlanamayan bir aktivite İsveç Deniz Kuvvetlerini harekete geçirmişti. Söz konusu aktivitenin yüksek teknolojili bir denizaltıya ait olduğu öne sürülmüştü, tabii ki teorisyenler konuyu USO'lara ve uzaylılara bağladı. Bir süre aktivitenin USO olup olmadığı tartışıldı. USO'ların buzun bariyer gibi olduğu yerlerde, delikler açtığı iddia ediliyor. Bu cisimler, buzu eritip, hızını hiç kesmeden yoluna devam edebiliyor ki, iddialara göre kutuplarda araştırma yapan bazı kişiler, buzun içinden dışarı çıkan birkaç USO'ya denk gelmiş. Kanada'nın güneydoğu kıyısında bulunan balıkçı kasabası Shag Harbour'da 4 Ekim 1967'de oldukça konuşulan bir olay yaşandı. Görgü tanıklarının söylediklerine göre Shag Limanı yakınlarında suya bir UFO girdi. Uzay aracının 45 derecelik açıyla suya daldığı ve üstünde sarı ışıkların yanıp söndüğü belirtildi. Çok sayıda tanık en başta ıslık sesi duyduklarını ve daha sonra patlama gerçekleştiğini ifade etti. Kasabada yaşayanlardan Laurie Wickens ve dört arkadaşı, üç numaralı karayolu üzerinden Shag Limanı'na geçmek isterlerken, UFO'la karşılaştı. Wickens yetkilileri arayıp, küçük bir uçağın düştüğünü söyledi. Ayrıca diğer tanıklardan da yetkililere telefon gelince olay yerine müdahale ekibi gitti. Bazı balıkçılar tekneleriyle yaralı olup olmadığını kontrol etmek için olay yerine baktı, fakat birçok insan oldukça geniş bir köpükle karşılaştı. Ayrıca köpük içinden sarı ve beyaz ışıklar geliyormuş. Kazadan sonra askeri dalgıçlar olay yerinde araştırma yaptı, ancak herhangi bir şey bulamadı. En azından yapılan açıklama bu şekilde. Gerçi yerel bir balıkçı ise su içinden alüminyuma benzer bazı metal parçalarının çıkartıldığını öne sürdü. Bazı tanıklar da askeri gemilerin bir hafta boyunca limana demir attığını ve nesneyi aradığını belirtiyor. Aradan geçen zamandan sonra olayın üstü kapatıldı. Bazı kişiler UFO'nun düşmediğini ve gizli askeri bir silah olduğu iddiasında bulundu. Ancak ilginç bir durum daha var, bazı tanıklar olaydan birkaç ay sonra suyun içinde sarı ve beyaz ışıkların yeniden belirdiğini ve sonra UFO'nun hızlıca gökyüzüne yükseldiğini iddia ediyor. Komplo teorisyenleri bu olayın USO vakası olduğunu söylüyor. UZAYLI TEKNOLOJİSİNDEN YARARLANIP UZAY GEMİLERİ GELİŞTİRDİLER! Sosyal medyada üçgen şeklindeki uzay gemisi tartışmaları sürüyor. Bu tartışmalar da Third Phase of the Moon isimli YouTube kanalının paylaştığı bir video ile başladı. Daily Express sitesinin haberine göre Google Earth'te iki tane uzay gemisi tespit edildi. Bu gemiler New Mexico çölündeki 900 metrelik devasa bir çemberin ortasında görüldü. İşin ilginç kısmı uzay gemilerinin bulunduğu alan Holloman Hava Üssü'ne oldukça yakın. İşte zaten çılgın iddialar da bu noktada devreye giriyor. Holloman Hava Üssü, UFO olaylarının merkezinde olan bir isim ve 1974 tarihli bir uzaylı belgeseline de konu olmuştu. Komplo teorisyenleri, hava üssündeki uzmanların uzaylı teknolojisini bir şekilde ele geçirdiğini ve bu teknolojiden yararlanarak da uzay gemileri geliştirdiğini ileri sürüyor. Videoyu yayınlayan Third Phase of the Moon kanalı, 'Bu koordinatları ilk kez arattığımda, Google Earth'te göremedim. Bu yüzden birkaç farklı yol denemek zorunda kaldım' açıklamasını yaptı. Bazı sosyal medya kullanıcıları, üçgenlerin uzay gemisi olduğunu söylerken, kimileri ise yüksek hızda gidebilen özel uçaklar olduğu iddiasında bulundu. Ama mantıklı bir açıklama da geldi, bir kullanıcı attığı mesajda, 'Çölden bahsediyoruz. Burası oldukça sıcak. Sizin UFO dediğiniz şeyler ise sıcaktan ve güneşten korunmak için kurulmuş tentelerden başka bir şey değil!' diye belirtti. Bu yorum oldukça beğeni aldı.