Uluslararası Kurtarma Komitesi, Yunanistan'ın Midilli Adası'na ulaşan mültecilerin bazılarına yanlarında getirdikleri eşyaları sorup, çantalarının içeriğini fotoğrafladı. Uluslararası Kurtarma Komitesi de gidecekleri yere varan mültecilerden bazılarına çantalarında ne olduğunu sordu. Bir anne, bir çocuk, bir genç , bir eczacı, bir sanatçı ve 31 kişilik bir aile çantalarının içindekilerini gösterirken aslında geçmişlerini ve gelecekten ne beklediklerini de gösterdi. IRC'nin bu fotoröportajı, komitenin Medium hesabında yayınlandı. Omran ailesinden beş kişiyle birlikte gelmiş Yunanistan'a. Denetime takılmamak için ormandan geçmek zorunda kalacaklarını bilen ailesi Omran'ın çantasına oluşabilecek kesikler için tamponlar ve kremler koymuş. Iqbal, 17 yaşında – Kunduz, Afganistan İran'dan Türkiye'ye yürüyerek ulaşan Iqbal, şu anda Midilli'de ama bundan sonra nereye gideceğini bilmiyor. 'Tenimin beyaz olmasını istiyorum; benim bir mülteci olduğumu bilmesinler. Birileri beni görecek ve polise haber verecek diye korkuyorum. İsmini vermek istemedi, 34 yaşında, eczacı – Suriye 'Kız kardeşimi ve ailemi Türkiye'de bırakmak zorunda kaldım. Ölürsem en azından onların fotoğrafları yanımda olacak diye düşündüm.' Nour, 20 yaşında, sanatçı, - Suriye Suriye'den ayrıldığımda iki çantam vardı ama kaçakçılar yalnızca bir tane alabileceğimi söyledi. Kıyafetlerimin tümü gitti, elimde kalan yalnızca bunlar. 31 Kişilik aile – Suriye Yola çıktıklarında her aile üyesinin bir çantası varmış fakat botları batınca bütün eşyalarını kaybetmişler. 31 kişilik aileden yalnızca bir tanesinin çantası kalmış . Aile üyelerinden birinin açıklaması dramın büyüklüğünü dünyanın yüzüne tokat gibi çarpıyor, 'Umarım ölürüz. Bu yaşanacak bir hayat değil. Herkes kapıları suratımıza çarptı, geleceğimiz yok.' Hassan, 25 – Suriye 'Sahip olduğum tek şey bu. Yanımıza alabileceğimiz tek şeyin ekstra pantolon ve gömlek olması gerektiğini söylediler