İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yıkım kararı dünya gündemine de taşınan işgal altındaki Doğu Kudüs kırsalında yer alan Han el-Ahmer bölgesi ile ilgili yeni bir açıklama yaptı. Netanyahu, Likud Partisi'nin bugünkü oturumunda, Han el-Ahmer konusuna da değindi. Ekim ayında, yıkımın ertelendiğini açıklayan Netanyahu, bugün ise tahliyenin çok yakında gerçekleşeceğini belirtti. Haaretz gazetesinde yer alan habere göre, hükümetin bu konuda hazırlıklarını sürdürdüğünü dile getiren Netanyahu, tahliye vaktine ilişkin 'Ne zaman yapılacağını söylemeyeceğim.' ifadesini kullandı. Netanyahu, Filistin köyü Han el-Ahmer'in yıkımının erteleneceğine ilişkin ekim ayında yaptığı açıklamalardan dolayı kabinesindeki bazı bakanlar tarafından eleştirilmişti. İsrail Yüksek Mahkemesi, mayıs ayında Han el-Ahmer bölgesinde yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü okulun yıkılmasına karar vermişti. Hem uluslararası camiadan gelen tepkiler hem de Filistinlilerin direnişi nedeniyle İsrail güçleri yıkımı gerçekleştirememiş, İsrail mahkemesi de bölge sakinlerinin başvurusu üzerine yıkım kararını askıya almıştı İsrail Yüksek Mahkemesi 5 Eylül'de de Han el-Ahmer'deki yıkım kararına yapılan itirazı reddederek, bölgenin 7 gün içinde boşaltılmasına ve yıkımların başlatılmasına hükmetmişti. İsrail makamları, daha sonra Han el-Ahmer bölgesinde yaşayan Filistinli bedevilere 1 Ekim'e kadar evlerini kendi elleriyle yıkma talebini içeren bir tebligat göndermişti. İşgal altındaki Doğu Kudüs kırsalında yer alan ve Filistinliler için direniş sembolü haline gelen Han el-Ahmer köyünün yıkımının ertelendiği de 20 Ekim'de duyurulmuştu. Han el-Ahmer, İsrail tarafından 1953'te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirilen bedevi Filistinlilere ev sahipliği yapıyor. Bölge, İsrail'in Doğu Kudüs'ten Ölü Deniz'e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük arazinin 'Filistinlilerden alınmasını öngören' E1 projesi kapsamındaki topraklarda yer alıyor. Filistinli taraflar, İsrail'in bu yıkımlarla bölgedeki bedevileri göç ettirerek, Doğu Kudüs, El-Ayzariyye ve Lut Gölü'ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.