Dünya Meteoroloji Örgütü'nden korkunç açıklama! Hızla yükseliyor, dünyayı bekleyen büyük tehlike

Birleşmiş Milletlere bağlı görev yapan Dünya Meteoroloji Örgütü'nün yayımladığı sıcaklık dalgalarını gösteren bu harita oldukça endişe verici. Birleşmiş Milletlere'e bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü'nden yapılan açıklama, yaz aylarındaki tehlikeye dikkat çekiyor ve virüs salgını sonrasında insanlığı bekleyen yeni tehdidi ortaya koyuyor. Bu yılın başından beri yapılan ölçümlerin 2020'de kuzey yarımkürede sıcaklık rekoru kırılabileceği dile getirilirken, koronavirüs salgınının önlem alınmasını zorlaştırabileceğine de dikkat çekildi. İnsanların korunması için şehirlerin ve diğer yerleşim bölgelerinin aşırı sıcaklara karşı hazırlıklı olmaları gerektiğinin altı çizilirken, dışarıda şapka takılması, yeterli miktarda su içilmesi, el bileklerinin soğuk su ile ovulması hayati bir önem taşıyor. Bu görüntü Avrupa Uzay Ajansı tarafından çekildi. Koronavirüs salgınıyla birlikte sürpriz şekilde Kuzey Kutbu uydudan bu şekilde görüntülenirken, ilk kez bilim insanları böyle bir manzarayla karşılaşıyor. Daha önce Güney Kutbu'nda bulunan ozon tabakasının üzerindeki çatlakların koronavirüs nedeniyle büyük oranda kapandığı ortaya çıkmıştı. Ancak Kuzey Kutbu'ndaki bu görüntüne bilim insanları anlam veremedi. Güney Kutbu'nun aksine bu noktada ilk kez böyle bir şey görülüyor. Bilim insanlarının şaşırdığı taraf ise Kuzey Kutbu üzerinde bu büyüklükte bir deliğin daha önce hiç oluşmamış olması. Peki Kuzey Kutbu'nda neler oluyor? Ozon tabakası neden bu denli hızlıca büyüdü? Bilim insanlarının şaşırdığı taraf ise Kuzey Kutbu üzerinde bu büyüklükte bir deliğin daha önce hiç oluşmamış olması. Peki Kuzey Kutbu'nda neler oluyor? Ozon tabakası neden bu denli hızlıca büyüdü? Ozon deliğinin bu kadar büyük olmasının başlıca sebebi olarak kutup bölgesindeki normalden daha düşük sıcaklıklar gösteriliyor. Bilim insanlarına göre kuvvetli rüzgarlar Kuzey Kutbu'nda oluşan 'kutup girdabı' içinde soğuk havayı hapsederek sıcaklıkların düşmesine yol açtı. Bu gelişme de ozon tabakasının incelmesine sebep oldu ve bir süre sonra ozon tabakasında deliğe yol açtı. Gates'in uyarıları bir yana yıllar önce ünlü fizikçi Stephen Hawking'in dünya ile ilgili kıyamet uyarıları bugün de akıllara geliyor. İşte Hawking'in ölümünden sonra çok konuşulan geleceğe dair önemli uyarıları... 76 yaşında hayatını kaybeden İngiliz fizik profesörü Stephen Hawking genel görelilik ve karadeliklerle ilgili araştırmalarıyla ün kazanmıştı. Fakat Hawking sıklıkla kendi araştırma alanından çıkarak, önümüzdeki dönemlerde insanlığı bekleyen zorluklar ve varoluşsal tehditlere de dikkat çekti. Bu konulardaki açıklamaları basının manşetlerinde yer alırken bazen de tartışma yarattı. Stephen Hawking tüm yumurtaları aynı sepete koymayı doğru bulmayan bir kişi. Bu örnekteki sepet ise Dünya oluyor. Hawking on yıllardır insanlığın diğer gezegenlere kalıcı olarak yerleşmek için harekete geçmesi gerektiğini söylüyordu. Bu açıklamaları sıklıkla manşetlerde yer aldı. Hawking'e göre insanlığı Dünya'dan silecek olaylardan kaçmak mümkün değil. Bu olaylar arasında göktaşı çarpması gibi kozmik olayların yanı sıra yapay zekâ, iklim değişikliği, genetiği değiştirilmiş virüsler veya nükleer savaş gibi olaylar da olabilir. 2016'da BBC'ye konuşan Hawking, 'Dünyada bir yıl içinde bir felaketin gerçekleşme ihtimali çok düşüktür. Ama bu ihtimal geniş bir zaman diliminde artar ve bin, 10 bin yıl gibi zaman dilimlerinde neredeyse kesin hale gelir' demişti. İnsanlığın o süre zarfında evrene yayılabileceğine güvenen Hawking, yine de önümüzdeki 100 yıl için insanları uyarmıştı: 'Önümüzdeki yüzyıl boyunca uzayda kendine yeterli koloniler kuracak teknolojiye erişemeyeceğiz, bu yüzden bu süreçte çok dikkatli olmamız lazım.' Stephen Hawking yapay zekânın yarattığı fırsatların farkında olsa da tehditlerine karşı da uyarılarda bulunuyordu. Hawking 2014'te BBC'ye konuştuğunda 'yapay zekânın tam olarak gelişmesi insanlığın sonunu getirebilir' demişti. Hawking'e göre bugüne kadar geliştirilen basit yapay zekâlar çok kullanışlıydı. Kendisinin de insanlarla konuşmasını sağlayan bir yapay zekâ uygulamasıydı. Fakat Hawking zeki robotların gelişmiş formlarının insanlardan üstün hale gelebileceğini düşünüyor. Stephen Hawking dünyadaki yaşama dair en büyük tehditlerden birinin iklim değişikliğinden geleceğini düşünüyordu. Hawking, bu yüzden ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesine dair endişelerini de açıklamıştı: 'Geri döndürülemez noktaya çok yakınız. Trump'ın bu eylemi Dünya'nın 250 derece sıcaklıkta ve asit yağmurlarının olduğu Venüs'e benzemesine giden yolu açabilir.' Evren'in her yerinden akıllı varlıklara dair sinyalleri tarayan SETI gibi yapılar mevcut olsa da Hawking evrendeki diğer akıllı uygarlıklara seslenmeye karşı uyarılarda bulunuyordu. 2010 yılında Discovery Channel'a konuşan Hawking, uzaylıların Dünya'yı kaynakları için talan edip yoluna devam edebilme ihtimalinden endişelendiğini söylemişti: 'Eğer uzaylılar bizi ziyaret ederse Kristof Kolomb'un Amerika'ya ayak basması gibi olacaktır. Bu yerli Amerikalılar için hiç iyi olmamıştı. 'Akıllı varlıkların tanışmak istemeyeceğimiz türden şeylere nasıl dönüşebileceğini görmek için kendimize bakmamız yeterli.' NASA'DAN KORKUTAN UYDU GÖRÜNTÜLERİ! ARALARINDA İSTANBUL'DA VAR... Amerika Birleşik Devletleri'nin uzay programı çalışmalarından sorumlu olan NASA kurumunun yayınladığı uydu görüntüleri bilim insanları tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor. İstanbul'un uydudan çekilen son görüntüsünün aralarında bulunduğu pek çok uydu fotoğrafı yıllar içerisinde meydana gelen değişimleri de ortaya koyuyor. İşte o kareler... Bu görüntü İstanbul'dan... Takvimler 1984 yılını gösteriyor! 2016 yılına geldiğimizde ise İstanbul'un son durumu... Orta Asya'ya uzanalım şimdi de... Aral Gölü'nün yok olması için 100 yıl gerekmedi; sadece 14 yılda bu hale geldi. Soldaki fotoğraf tahmin edeceğiniz gibi 14 yıl öncesini gösteriyor... Bu kez kutuplara doğru uzanalım. Yer Alaska... Pedersen Buzulu'nun 1917 yazında çekilen bir görüntüsü... Aynı yer... Ancak aradan on yıllar geçmiş ve 2005 yılı yazında bölge bu halde... Bir baraj gölü olan ve Kaliforniya'da bulunan Oroville Gölü'ndeyiz bu kez de... 2010 Temmuz'da çekilen görüntü solda... Sağdaki görüntü ise 2016 yılına ait... Değişim inanılmaz! Yine Alaska'dayız. Sanırız en büyük değişim bu bölgede yaşanıyor. Bear Buzulu 1909 yılı Temmuz'da böyleymiş ama... 2005'te bu hale gelmiş... Yine görmek istemediğimiz bir görüntü... Yer yine ABD ve Oroville Gölü... Temmuz 2011 ve Ağustos 2014 yıllarında çekilmiş görüntüler böyle... Fark büyük! Alaska'daki Carroll Buzulu'nun 1906 yılının ağustos ayında çekilen bir fotoğrafı... Ve 2003 yılının eylül ayında çekilen bir fotoğrafı... ABD'nin Arizona ve Utah eyaletlerinde bulunan Powell Gölü'nün 1999 yılının mart ayında NASA tarafından yakalanmış görüntüsü ile 2014 yılının mayıs ayında çekilen bir görüntüsü... Brezilya'daki Rondonia Ormanı'nın 1975 yılının haziran ayında çekilen bir fotoğrafı ile 2009 yılının ağustos ayında çekilen bir fotoğrafı... 1956 yılının sonbaharında Amphu Gölü'nün üstündeki bir noktadan görüldüğü gibi, Imja Buzulunun Himalayalar'da eritilmesi... Ve 18 Ekim 2007 yılı... Alaska'daki McCarty Buzulu'nun 1909 yılının temmuz ayında çekilen bir fotoğrafı... Ve 2004 yılının ağustos ayında çekilen bir fotoğrafı... Muir Buzulu'nun 1882 ağustos ayında çekilen görüntüsü ile 2005 yılının ağustos ayında çekilen bir görüntüsü... Pakistan'daki Dasht Gölü'nün 1999 yılı haziran ayında çekilen bir fotoğrafı ile 2011 yılının ağustos ayında çekilen bir fotoğrafı. Bu göl aynı zamanda çevreye temiz içme suyu ile enerji sağlıyor... Alaska'daki Muir Buzulu'nun 1941 yılının ağustos ayında çekilen bir görüntüsü ile 2004 yılının ağustos ayında çekilen bir görüntüsü... İsviçre ve İtalya arasındaki sınırda bulunan Alpler'deki Matterhorn Dağı'nın 1960 yılının ağustos ayında çekilen bir fotoğrafı... Ve 2005 yılının ağustos ayında çekilmiş olan bir fotoğrafı... Uganda'daki Mabira Ormanı'nın 2001 yılının kasım ayında çekilmiş olan bir görüntüsü ile 2006 yılının ocak ayında çekilmiş olan bir görüntüsü... İzlanda'nın dördüncü en büyük buz örtüsü olan Myrdalsjökull, 1986 ve 2004 yıllarında böyle görüldü... Yosemite Ulusal Parkı'ndaki Lyell Buzulu'nun 10 Eylül 2009 tarihindeki görüntüsü... Ve 16 Eylül 2014 tarihindeki görüntüsü... Alaska'daki Toboggan Buzulu'nun 1909 yılının haziran ayında çekilmiş bir görüntüsü... Ve 2000 yılının eylül ayında çekilmiş bir görüntüsü... Peru'daki Qori Kalis Buzulu'nun 1978 yılının temmuz ayında çekilen bir görüntüsü... Ve 2011 yılının temmuz ayında çekilmiş bir görüntüsü. Uruguay Ormanı'nın 1975 yılının mart ayında çekilen bir görüntüsü ile 2009 yılının şubat ayında çekilen bir görüntüsü. Uruguay, ormanlık alanını 45.000 hektardan 900.000 hektara çıkarmayı başardı.