Hindistan'ın Bengaluru kentinde adının Rekha olduğu açıklanan bebeği bedeninde henüz beş günlükken irin dolu yüzeysel kabartılar deri dokusunda hasar görüldü. Doktorların antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen kabartılar sebebiyle bebeğin sağlık durumu günden güne daha kötüye gitti. Bakteri bebeğin kan dolaşım sistemine sızdı ve yüksek ateş, solunum ve yetersiz beslenme sorunlarını beraberinde getirdi. Bebeğe bir türlü doğru teşhis konamaması ölüm riski doğurdu. Ailenin yakın bir dostu, Bengaluru kentindeki çocuk hastalıkları doktorlarına ulaştı. Ekonomik durumu iyi olmayan aileye masraflar için yardım edildi. Burada yapılan tetkikler sonucunda bebekte doğum sırasında kaptığı et yiyen bakteri olduğu anlaşıldı. Antibiyotik tedavisine başlanan bebeğin sağlık durumunun düzeldiği bildirildi. Son derece tehlikeli bir tür olan Metisilin Dirençli Stafilokok Aureus MRSA bakterisi ölüme sebep olabiliyor. Göğüs bölgesinde oluşmaya başlayan kızarıklıklar sebebiyle 2017 yılında doktorun yolunu tutan Rachel Star Withers'ın acıları katlanılamaz düzeye geldi. Doktorlar Rachel Star Withers'a ne olduğunu bir türlü anlayamadı. Kızarıklıklar Rachel'in yüzüne sıçradı ve talihsiz kadının yanakları çökmeye başladı. Doktorlar Rachel'ın kistik akne sorunu olduğu teşhisinde bulundu. Uzun süre kistik akne tedavisi gören Rachel'ın durumu bir türlü düzelmedi. 2018 yılında Rachel'ın vücudundaki kızarıklıklar kanamaya başladı ve 33 yaşındaki kadının yüzünde deformasyonlar meydana geldi. Ekim 2018'de Rachel, 8 gün süre boyunca gözetim altında hastanede tutuldu. Rachel'ın Asya seyahati sırasında Klebsiella Oxytoca bakterisi kaptığı anlaşıldı. Düzenli olarak tedavi gerektiren Klebsiella Oxytoca bakterisi ilaçlara karşı dirençli olması ile biliniyor. İnsan ve hayvan bağırsağında doğal olarak bulunan Klebsiella Oxytoca bakterisi Rachel'ın yüzünü yemeye başlamıştı. Doktorların müdahalesi sayesinde Rachel'ın yüzündeki çürüyen bölgeler düzelmeye başladı. Fakat Rachel'ın tedavisinin tam olarak başarı ile sonuçlanması şu an için mümkün görünmüyor. Doktorlar, Rachel'ın yüzündeki bakterinin etkilerini en aza indirgemek için çalışmalarını sürdürüyor. Avladığı sincabın beynini yedi sonrası korkunç! ABD'nin New York eyaletinde yaşayan 61 yaşındaki bir avcı, avladığı sincabın beynini yedikten sonra deli dana hastalığından muzdarip olarak hayatını kaybetti. İngiliz gazete Daily Mail'de yer alan habere göre; yaşamını yitiren adam, bilişsel becerilerde azalma ve yürüyememe gibi şikayetler yaşamaya başlayınca bir sağlık merkezine gitti. Hasta adam, dejeneratif bir beyin bozukluğu (Creutzfeldt-Jakob hastalığı) tanısı aldı. Uzmanlar, bunun deli dana hastalığından kaynaklandığını söyledi. Ancak, doktorlar kısa süre sonra adamın ölümüne neden olan şeyin kontamine olmuş etten kaynaklanmadığını anladı. Ailesi, avlamayı seven adamın son zamanlarda sincap beyni yediğini söyledi. Ancak hastalığın sincabın etinden mi yoksa beyninden mi geçtiği henüz bilinmiyor. Raporun bulguları, 4 Ekim'de, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının yıllık toplantısı olan Live Science'da sunuldu. Andrew Shilliday, sistemik skleroz adı verilen bağışıklık sistemi rahatsızlığı yüzünden kabusu yaşadı. Vücudunda döküntü şikayetiyle doktorun kapısını çalan Shilliday'da sistemik skleroz tespit edildi. Talihsiz adamın el ve ayak parmakları birden siyahlaşmaya başladı, onu neredeyse ölüme götürecek olan kangrenanlaşıldıktan sonra da el ve ayak parmakları kesildi. Uzmanlar, hastalığın belirtilerine karşı uyanık olmak gerektiği konusunda uyarıyor. İngiliz gazete Daily Mail'de yer alan habere göre; sistemik skleroz, bağ dokusunun kalınlaşmasına neden olarak, kan akışını yavaşlatarak, kangreni tetikliyor. Shilliday, hayatını alt üst eden bu hastalık yüzünden hayatının sekiz ayını hastanede geçirdi. Parmakları kesilen Andrew Shilliday, yeniden yürümeyi öğrenmek zorunda kaldığını belirtti. 'PARMAKLARIMIN RENGİ DEĞİŞMEYE BAŞLAYINCA...' Hastalığı hakkında açıklama yapan Shilliday, 'El parmaklarımın ve ayak parmaklarımın renginin değişmeye başladığını görünce, durumumun ciddi olduğunu anlamıştım' dedi. Gayda sanatçısı olan Andrew Shilliday, 'Çok fazla acı çektim, işlerin iyiye gitmeyeceğini düşünmüştüm. Tam zamanlı olarak gayda dersleri veriyorum ve bu benim geçim kaynağımdı. Bir daha asla gayda çalamamaktan ve gayda çalmayı öğretememekten çok korktum' dedi. Yeniden yürümeyi öğrenen Shilliday, gayda tutkusundan asla vazgeçmedi ve kendisi için özel geliştirilmiş gayda sayesinde eski günlerine geri döndü. ABD'nin Teksas eyaletinde yaşayan Jeannette LeBlanc isimli kadın, pazardan aldığı çiğ istiridyeleri yiyince olanlar oldu. News.com'un haberine göre; çiğ istiridyeleri yiyen LeBlanc'ın 48 saat sonra, durumu kötüleşmeye ve bacaklarında yaralar oluşmaya başladı. Yediği 24 çiğ istiridyeden sonra Vibriyoz teşhisi konulan talihsiz kadın, hastalıkla 21 gün savaştıktan sonra sonra hayatını kaybetti. Uzmanlar, bu hastalığın belirtilerinin ishal, mide bulantısı, ateş ve titreme olduğunu söyleyerek, daha çok sıcak aylarda olabileceğini açıkladı. Çiğ veya az pişmiş deniz mahsülleri veya deniz suyuna maruziyetin de et yiyen bakteriaçısından risk yarattığını söylediler.