Alamut Kalesi, Alamut Devleti'nin merkezi olarak sarp dağların tepesine yaptırılan bir kaledir. Hasan Sabbah'ın önderliğini yaptığı, fedailerine sahte bir cennet vaadiyle kendi Haşhaşilik öğretisini yaydığı, tarihte Belde't-ûl'İkbâl adıyla şöhrete kavuşan Elemûtlar Devleti'in karargahı ve başkenti niteliğinde hizmet vermiş olan bir yerleşim birimidir. Nizari-İsmaili mezhebinin yaşatılmasında büyük bir rol oynayan bu merkezde adamlarına cennetin anahtarlarını kendi ellerinde bulundurduğuna inandıran ve haşhaşın uyuşturucu etkisini kullanan Hasan bin Sabbah, eğitime tabi tuttuğu fedaileri aracılığıyla bir çok devlet adamı ve hükümdarın canına mâl olan suikastler tertip etmeyi başarabilmiş ve çevresindeki ülkelere epey gözdağı vermeyi başarabilmişti. Suikast düzenlemek anlamına gelen İngilizce assassination kelimesinin burada yaşayan haşhaşin örgütünün adından değişerek türetildiği zannedilmektedir. Zamanın Haçlı kaynaklı tarihçileri Hasan bin Sabbah fedailerinin kendilerini feda edecek kadar davaya bağlı olmalarını anlamlandıramamış ve siyasi suikastleri yerine getirmesi için haşhaşın uyuşturucu etkisini kullanıldığını öne sürmüşlerdir. Şiîlik mezhebinin İsmâilîlik meşrebinin Nizârîlik koluna bağlı Hasan Sabbah'ın zamanında şöhretinin doruk noktasına ulaşmıştır. Tarihe 'Haşhaşiler' ve 'suikastçılar' olarak geçen bu kalede ikamet eden İsmâilîler'in bu şekilde tanımlanmalarının nedenlerinden biri Marco Polo'nun anılarında aktarmış olduğu bilgilerdir. Şiîlik mezheblerinden olan İsmailî-Nizârîler kolunun temelini teşkil eden bu tarikat günümüzde IV. Ağa Han'ın önderliğinde ezoterik-batınilik dünyasının en büyük temsilcisi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Heft Bab-ı Seyyidne Kelam-i Pir olarak ta anılan Elemût Devleti'nin kurucusu Nizârî Dâ'îsi Hasan bin Sabbah'ın Yemen'den Kûfe yakınlarındaki Himyari bölgesine gelen, oradan İran'a geçerek bir süre Kumm şehrinde yaşayan, ve daha sonra Rey kentine yerleşen bir aileye mensup olduğu iddia edilir. Kurucusu olduğu İran'nın Elemût Bölgesi merkezli Nizârî İsmâ'îlî Devlet, İmamet (İsmailiyye öğretisi) ve İmâmet (Nizârî i'tikadı) üzerine inşa edilmiştir. Hasan Sabbah'ın ölümünden sonra yerine Rudbarlı bir Türk ve sağ kolu olan Kiya Buzrug Ummid (1124 - 1138), Elemût Piri olur. Elemût Devleti'nin 1256 yılında Moğollar tarafından yıkılıncaya dek de aynı soydan İranlılar yönetime gelirler. Nizari İsmaililer Hazar Denizi'nin güneyine Deylem ve Gilan'a da egemen olmuşlardır.