Manono, Mitwaba, Pweto... Ya da koltan, tantal, tin ... Veya M23, Mayi Mayi, AFC... Birçoğumuz için hiçbir anlam ifade etmeyen kelimeler değil mi? Belki de hayatımızda hiç duymadığımız sözcüklerdir. Ama ne var biliyor musunuz? Aslında bu kelimelerin her biriyle fazlasıyla yakından ilgiliyiz, çünkü hepsi elimizden hiç bırakmadığımız akıllı telefonlarımızla bağlantılı. Yukarıdaki garip ifadelerin her biri Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile ilgili ve oradaki kanlı maden çatışmaları yeniden hortladı...
30 YILDIR SÜRÜYOR
Eski adı Zaire olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde son günlerde bir kez daha çatışmalar alevlendi. Kongo'da akıllı telefon piyasası açısından kritik öneme sahip madenler bulunuyor. Küresel piyasalardaki tantal mineralinin yüzde 40'ı burada üretiliyor. Telefon bataryaları için olmazsa olmaz olarak kabul edilen tantalum madenleri Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusu ve güneydoğusunda bulunuyor. Yani Manono, Mitwaba, Pweto gibi kentlerin bulunduğu yerlerde. Bu kentlere kısaca 'ölüm üçgeni', buralardan çıkarılan madenlere de 'kanlı mineraller' deniliyor. Bölgede madenlere sahip olmak için 30 yıldır bitmeyen bir savaş var. 200 farklı silahlı milis gruptan söz ediliyor. Hepsi madenleri kontrol etmek için savaşıyor. En büyükleri M23 oluşumu. Yerel halkların kurdukları çeteler de Mayi Mayi olarak biliniyor. Son zamanlarda ise silahlı gruplar AFC çatısı altında birleşiyor. İşte M23 milisleri geçtiğimiz temmuz ayından bu yana yine Demokratik Kongo Cumhuriyeti ordusuna karşı saldırıya geçti.
TECAVÜZ, KATLİAM, ÇOCUK SAVAŞÇILAR...
Aylardır süren çatışmalarda en az 2 bin 900 sivil öldürüldü. 500 bine yakın kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. 23 Mart Hareketi yani M23 isimli isyancı grup hafta içerisinde tek taraflı ateşkes ilan etti. Ama perşembe gününden itibaren saldırılarına yeniden başladı. Tantal madenleri bu silahlı gruplar için kritik öneme sahip. Buralardan elde ettikleri paralarla silah alıyorlar, militanlarına para dağıtıyorlar yani kısacası varlıklarını sürdürebiliyorlar. Yayınlanan birçok bilimsel makaleye göre silahlı gruplar tecavüzü de bir silah olarak kullanıyor. Dolayısıyla Katanga gibi bölgede binlerce tecavüz mağduru bulunuyor. Ayrıca çocukların kaçırılıp zorla savaştırıldığı da birçok kez kanıtlandı.
BATI BASINI YİNE ÜÇ MAYMUN
Batılı firmalar ise elde ettikleri milyarlarca dolar nedeniyle bölgeyi hiç rahat bırakmıyor. The Guardian gazetesinde 2014 yılında yayınlana bir habere göre uluslararası şirketler beş yılda Kongo hükümetine 4 milyar dolarlık gümrük ve vergi borcu bıraktı. Diğer taraftan M23 gibi grupların arkasında Ruanda'nın olduğu biliniyor. Dolayısıyla yaşananlar Afrika'da bölgesel bir savaşa da dönüşebilir. Veya 1994'teki soykırım yaşanabilir. Tüm bu detaylara rağmen ABD ve Avrupa medyası ise Kongo'da yaşananları haberleştirirken Batılı firmaların kurduğu kirli ve kanlı düzenden neredeyse hiç söz etmiyor.
ÜNLÜ MARKAYA DAVA AÇTILAR
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 2024'ün sonunda ABD'li dünyaca ünlü Apple firmasına yönelik suç duyusunda bulundu. Kongo yönetimi, çatışma sahasından mineral ihraç etmekle suçladığı Apple'ın yan kuruluşlarına Fransa ve Belçika'da dava açtı. Şimdilerde dosyalardaki suçlamalar inceleniyor. Apple ise haklarındaki tüm iddiaları reddediyor ve telefon yapımında kullanılan tüm madenlerinin düzenli olarak denetlenerek yasal yollarla elde edildiğini savunuyor.
1994'TE YAŞANAN SOYKIRIM YENİDEN ALEVLENEBİLİR
Akıllı telefonlar yüzünden Ruanda ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasında 1994 ile 2003 arasında yaşanan ve 6 milyon kişinin ölümüne neden olan savaş yeniden patlak verebilir. Ruanda'nın desteklediği M23 gibi milis gruplar Kongo'nun doğusundaki minerallerin bol olduğu bir diğer bölge olan Goma'yı da tehdit ediyor. Bu gruplar, mineralleri ele geçirip Ruanda üzerinden dünya pazarına sunmak istiyor. Yaşananlar nedeniyle ayrıca 1994'te Fransa'nın körüklediği Ruanda soykırımının yeniden alevlendirebilir. Ruanda'nın desteklediği milisler Tutsiler'den oluşuyor. Kongo'nun doğusunda da Hutular çoğunlukta. Bundan 30 yıl önce Ruanda'da Hutular, 800 bin Tutsi'yi öldürmüştü. Dolayısıyla Tutsiler şimdi akıllı telefon minerallerini bahane ederek Hutular'dan intikam alabilir.
BELÇİKA YILLARCA SÖMÜRDÜ... KONGO ORDUSU TOPARLANAMIYOR
Demokratik Kongo Cumhuriyeti aslında güçlü bir orduya sahip. 200 binden fazla asker var. Geniş piyade gücünün yanı sıra Kongo'da yaklaşık 15 bin BM Barış Gücü askeri bulunuyor. Kongo'daki BM barış gücü, yıllık 1 milyar dolarlık bütçesiyle dünyanın en büyük ve en maliyetli misyonlarından biri olarak biliniyor. Uzmanlara göre ordu ve BM askerlerinin, sayıları en fazla 50 bin olan milis gruplarla baş edememesinin en önemli nedeni ülkenin yüzölçümü. Dünyanın en büyük 12'nci ülkesi olan Kongo'nun 111 milyonluk nüfusunun kilometrekareye dağılımı çok seyrek. Örneğin İspanya büyüklüğündeki Katanga'da yüzlerce Kongo askerinin bulunduğu söyleniyor. Ayrıca 1960'larda Belçika'dan bağımsızlığını kazanan Kongo ordusunun tecrübesizliği de bir başka neden olarak gösteriliyor. Ülke yıllarca Belçika kolonisiydi.