Kraliçe II. Elizabeth'in Haziran 1992'de tahttaki 40. yılında yaptığı konuşmada, bu yılı şöyle tanımlamıştı; "annus horribilis!" Aile üyelerine ve kraliyetin önde gelen üyelerine söylediği bu söz; "en kötü yıl" anlamına geliyordu. 2024 yılına geldiğimizde ise; kraliyet ikinci "annus horribilis" dönemini yaşıyor gibi görünüyor.
1992'de Galler Prensi ve Prensesi Diana ve Charles'ın sorunlu özel hayatlarına ilişkin müstehcen ayrıntıların açıklanması; kraliçenin oğlu Prens Andrew'un ayrılması ve kraliçenin kızı Prenses Anne'nin boşanması ve Windsor Kalesi'ni kasıp kavuran yangın, kraliyet için adeta cehenneme dönüşen bir yıl olmasına neden oldu.
Kraliçenin alışılmadık derecede samimi itirafını daha da çalkantılı bir dönem izledi: Beş yıl sonra Diana bir araba kazasında öldü ve Prens William ve kardeşi Prens Harry'nin hayatlarına derin bir gölge düşürdü.
Geçtiğimiz 12 ay, kraliyet ailesi için yaşayan hafızadaki en travmatik aylar arasında yer aldı.
Geçtiğimiz günlerde, Catherine'in çocuklarıyla birlikte çekilmiş bir fotoğrafının manipülasyonu ile birlikte tüm dünyada yükselen komplo teorilerine neden oldu. Kate'in sağlık durumu, aldatılma ihtimali gibi birbirinden farklı spekülasyonlar ortaya çıktı.
Catherine'in hastaneye kaldırıldığı Ocak ayında, Kral III. Charles'a belirsiz bir kanser teşhisi konulduğu gün duyuruldu.
