İran ile Batı nükleer krizin sona ermesi konusunda anlaştı. Viyana'dan gelen uzlaşı haberi İsrail'de tepkiyle karşılanırken aslında bugün dünyanın konuştuğu bu tarihi anlaşmanın temelini 2010 yılında Türkiye atmıştı. Taha Dağlı/sabah.com.tr BATI'NIN İRAN ALGISI DEĞİŞTİ Mİ? Amerika'nın özellikle 2013 sonrası Ortadoğu'da İran'a yönelik yeni bir strateji içine girdiğini görüyoruz. Bu durum Ahmedinecat sonrası göreve gelen Hasan Ruhani dönemiyle birlikte iyice net bir hale geldi. Çünkü bugün Batı'da İran algısı artık değişmiş durumda. Bu yeni süreç Ortadoğu'daki bir çok taşı da yerinden oynattı onunla birlikte İranlı yeni bir denklemin kurulmasına da yol açtı. AHMEDİNECAT SONRASI KESKİN BİR DEĞİŞİM BAŞLADI Amerika'nın, Ahmedinecatlı dönemdeki İran'a bakışı ile Haziran 2013'te Hasan Ruhani'nin Cumhurbaşkanı seçilmesiyle İran'a bakışı çok farklı oldu. Oysa bu müzakere süreçleri Ahmedinecat döneminde de gündeme gelmişti ama Amerika buna çok fazla itibar etmemişti, Ruhani ile birlikte başlayan süreçte ise bu durum çok farklı gelişti. TÜRKİYE BU ANLAŞMANIN NERESİNDE? Türkiye aslında bugün varılan anlaşmanın mimarı konumunda. Zira 17 Mayıs 2010'da Tahran'da İran'ı uranyum takasına ikna eden ülke Türkiye'ydi. Brezilya ve Türkiye'nin arabuluculuğundaki o süreci o dönem Başbakan olan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı olan Davutoğlu yönetmişlerdi ve Ahmedinecat, uranyum takasına ikna olmuştu. Fakat Batı o dönem İran'ı inandırıcı bulmadı ve Türkiye'nin ön ayak olduğu anlaşma süreci tıkandı. Zaten sonrasında Arap Baharıyla başlayan ve bugün Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren malum süreç başladı. İRAN-BATI ANLAŞMASI TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLER? İran'a yönelik ambargoların kalkması neresinden bakarsanız bakın Türkiye için çok önemli bir gelişme zira iki komşu ülkeden bahsediyoruz. Bir çok İranlı, Türkiyesiz bir İran'ın güçsüz olacağını savunmaktadır. Ortadoğu'da gelinen noktada İran'la çok keskin görüş ayrılığı içinde olduğumuz bir Suriye bir Yemen meseleleri var ancak onunla birlikte işbirliği içinde olunan noktalar da bir hayli fazla. İRAN-TÜRK TİCARETİ NASIL ŞEKİLLENİR? Bu konuda uzmanların tahminleri olumlu yönde iki ülke arasındaki ticaret hacminin yaptırımların kalkmasıyla ivme kazanması bekleniyor. Batı ile İran arasındaki güzergah Türkiye, hem Batı ile İran arasındaki ticaretin gelişmesi hem de Türkiye'nin İran'la karşılıklı ticaretinin gelişeceğini hesaba katarsak bu durum Türkiye'nin de avantajına olacaktır. İRAN'IN BATI'YLA BARIŞMASI BÖLGESEL DENGELERİ NASIL ETKİLER? Burada en çok etkilenecek olan ülkelerin başında Suudi Arabistan geliyor. Zaten 2013 Kasım ayında başlatılan nükleer sürece en ciddi tepki Suudi Arabistan'dan gelmişti. Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri bu duruma sert tepki göstermişlerdi. Zaten gelinen noktada bugün Suudilerle İran'ın Yemen'de karşı karşıya olduklarını görüyoruz. TÜRKİYE'NİN BU ÜLKELERLE İLİŞKİLERİ NASIL? Suudi Arabistan'la da İran'la Türkiye'nin ilişkileri iyi durumda. Suudi Arabistan'la Mısır konusunda, İran'la ise Suriye ve Yemen konularında görüş ayrılıkları var ancak Türkiye dış politikada farklılıkları gözeterek siyaset yapıyor. Bu anlamda Suudi Arabistan-İran-Türkiye üçgeninde tek açık kanal Türkiye zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Nisan ayındaki İran ziyaretinde bunu gördük o ziyaretten bir gün önce Riyad'dan gelen Suudi Arabistan İçişleri Bakanının Ankara ziyareti vardı. İSRAİL'İN TEPKİSİNİ NASIL OKUMAK GEREKİR? İsrail için İran, ortadan kaldırılması gereken bir tehdit zaten Netanyahu bunu BM kürsüsünde de dile getirmişti, şimdi İsrail'in kırmızı çizgi dediği İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda Amerika ile İran arasında varılan bir anlaşma var. İsrail ilk günden buna tepkili bugün de Netanyahu'nun açıklaması geldi ve 'tarihi hata' olarak niteledi ancak yine de İsrail ile İran arasında çok büyük gerginliklerin yaşanacağını düşünmüyorum. İSRAİL İRAN İLİŞKİLERİNDE BİR İLERLEME OLUR MU? İsrail ile İran aslında birbirlerine çok daha fazla saldırganlık göstermeyen ülkeler, aralarında bir ilişki yok ama söz dışında birbirlerine yönelik düşmanlıklarının da faal olmadığını görüyoruz, sadece geçen şubat ayında Suriye topraklarında İsrail ile İran'ın karışlıklı bir çatışmasına tanık olduk. O da çok lokal bir durumdu. Bu nedenle İsrail de İranlı bu yeni denkleme ayak uyduracaktır ve bundan istifade etmek isteyecektir. Tabi bu iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi anlamına gelmez. Nasıl daha önce Suudi Arabistan'la İsrail arasında bir yakınlaşma olmuştu o tarz temaslar belki kurulabilir. ORTADOĞU'DAKİ DENKLEM NASIL ŞEKİLLENİR? Batı ile barışan bir İran var, İran bugün Yemen'de savaşıyor ve karşısında Amerika destekli Suudi Arabistan bulunuyor. İran ayrıca Suriye'de savaş halinde, yine karşısında Batı var gibi görünüyor. Tüm bu denklemler aslında bir ülkenin bir başka ülkeyle bir konuda görüş ayrılığındayken bir başka durumda aynı safta durabildiğini gösteriyor. Demek ki bundan önceki süreçlere göre daha farklı bir ilişkiler yumağı var bugün Ortadoğu'da.