Çocukların yaklaşık 4'te 1'inde beslenme sorunları gözlendiğini belirten Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Tülay Erkan, 'Çocuklarda iştah sorununun yüzde 16-30'u bir hastalıktan kaynaklanabilirken, geri kalan büyük kısmında ise yaklaşım çok önem taşıyor' dedi. UYGUN BESLENME ORTAMI YARATIN: Sanılanın aksine, yemek yedirirken çocuğun dikkatini dağıtmamak, gürültü ve oyalamadan uzak tutmak gerekiyor. Her lokmadan sonra ağzını silmek ise birçok anne babanın ya da çocuğun bakıcısının farkında olmadan yaptığı ama çocuğu huzursuz edip yemekten uzaklaştıran bir yaklaşım! Sandalyesinin masada olmasına ve yemek süresince masada kalmasına dikkat edilmeli. Masaya oturması için eline oyuncak verebilirsiniz ancak yemeye başlayınca oyuncağı mutlaka kaldırın. Masaya oturduktan sonra 15 dakika içinde yemeye başlatın, süreyi 30-35 dakika ile sınırlayarak yemek disiplini oluşturun. ACIKMASINA FIRSAT VERİN: Ebeveynlerin 'çocuk aç kalacak' , 'o acıksa da söylemez' düşüncesiyle çocuğun acıkmasına fırsat vermeden sürekli bir şeyler yemesi için uğraşması yapılan en büyük yanlışlardan. Bu durumda karnında tokluk hisseden çocuk, yemek yedirmek için masaya oturttuğunuzda da yemeyi reddediyor. Bu nedenle çocuğunuzun iştah artışını özendirmek için yemek aralarını en az 3-4 saat olarak belirleyin, besin değeri düşük, abur cubur yiyeceklerden uzak tutun. Meyve suyu ve sütü abartmayın, susadığında sadece su verin. TABAĞINI İYİCE DOLDURMAYIN: Çocuğunuzun tabağını iyice doldurmayın aksine küçük porsiyonlar halinde besleyin. Yaşına göre besinlerin dengeli dağılımını sağlayarak tek tip beslenmemesine dikkat edin. Çocuğun neyi, ne zaman, nerede yiyeceğine ebeveyni; ne kadar yiyeceğine ise kendisi karar vermeli. SEVMEDİĞİ SEBZEYİ FARKLI ŞEKİLLERDE HAZIRLAYIN: Çocuğunuzun yaşına, büyüme ve gelişme özelliklerine uygun kıvamdaki besinleri verin. Bir sebzeyi yemeyince o anda ısrarcı olmayın ama hemen pes etmeyin. Sevmediği sebzeleri belirli aralıklarla farklı şekillerde hazırlayarak, hoşuna gideceği sunumlarla masaya getirin. Farklı lezzetler yaratın. Tükettiği besin miktarı kadar yeni gıdalara alışması da önemli. YEMEK MASASINA HEP BİRLİKTE OTURUN: Yemek yeme alışkanlığının kazanılmasında diğer aile bireylerinin tutumu da çok önemli. Çocuğunuzun rol modeli olduğunuzu, sözleriniz değil davranışlarınızla ona yol gösterdiğinizi bilin. Ailece yemek masasına oturmaya özen gösterin. Çocuğunuzun tek başına masaya oturması bunu gereksiz, oyun saatinden çalan bir şey gibi görmesine neden olabileceğinden yemek yemeye istek duymayabilir. Ebeveynlerinin yemek masasında yemeğe yaklaşımları, yemek seçip seçmemeleri de çocuk üzerinde etkili oluyor. Zira siz farkında olmasanız da çocuğunuz sizin yemeklere yaklaşımınızı gözlemliyor. SEBZELERİN FAYDASINI HAYAL GÜCÜNÜZLE BİRLEŞTİRİN: Sebzelerin faydalarına yönelik bilgiler edinip bunları hayal gücünüzü de kullanarak hikayelerle süsleyerek ilgisini çekecek hale getirebilirsiniz. Sorular sormasına zemin hazırlayın ve sağlıklı büyüyüp gelişmesi için kendisinin de bu sebzeleri, tıpkı hikaye kahramanında olduğu gibi yeterince yemesinin önemini anlatın. ÇOK İYİ GÖZLEMLEYİN: Çocuğunuzun huyunun sıkıntılı olup olmadığını, duyusal zorlukları, oral-motor uyumsuzluğu ve akut/kronik hastalığı olup olmadığını takip edin. Böyle bir sorun varsa mutlaka doktora götürün. Huzursuz ve rahatsız olduğu dönemde çok zorlamayın, aksi halde yemekten daha çok soğuyacaktır. Geri kalan büyük kısmında ise yaklaşım çok önemlidir. Sevgi, sabır ve şefkatle, bugüne dek fayda sağlamayan yaklaşımınızı da değiştirerek yemek yemesinin önündeki engelleri aşmanıza fayda sağlayacaktır. VİTAMİN TAKVİYESİ ÇÖZÜM MÜ?: Anne babalar çocuklarının sağlıklı ve dengeli beslenemedikleri düşüncesiyle çareyi vitamin takviyelerinde arayabiliyorlar. Doğru olan, nedenin bulunmasıdır' diyor. Eğer sorun çocukla olan iletişimde ise öncelikle bu durum düzeltilmeli. Vitaminlerin gelişigüzel kullanılmaması ancak doktor önerisiyle kullanılması gerekiyor. Sağlıklı bir şekilde meyve-sebze tüketen bir çocuğun ek vitamin gereksinimi olmayacaktır. Doğal beslenmenin önemine inanarak besinler yoluyla, doğal yoldan bu gereksinimlerin kazanılması amaçlanmalıdır.