BURSA'nın merkez Osmangazi İlçesi'ndeki Hürriyet Anadolu Lisesi'nde dün 10'uncu sınıf öğrencisi arkadaşı 16 yaşındaki Nilüfer Acar'ı sınıf içinde tabancayla başından vurduktan sonra aynı silahla intihara kalkışan Hasan C.'nin Çekirge Devlet Hastanesi'ndeki tedavisi devam ediyor. Yoğun bakım servisinde henüz hayati tehlikeyi atlatamayan Hasan C.'nin babası Saygun C., sosyal medya hesabından oğlu için dua edilmesi çağrısı yaptı Olayda kullanılan ruhsatsız silahla ilgili hakkında soruşturma başlatılan Hasan C.ifadesinde, oğlunun başarılı bir çocuk olduğunu belirterek, 'Arkadaşlarıyla çok diyalog kurmazdı, içine kapanık bir çocuktu. Olay günü de öncesinde de hiç bize böyle bir şeyi belli etmedi. Yatak odasında çekmecede duran silahı yanına alıp böyle bir şey gerçekleştirmiş' dediği öğrenildi. Bursa'da dün eğitim camiasını üzüntüye boğan olay, kentin gözde okullarından Hürriyet Anadolu Lisesi'nde meydana geldi. Sabah okula arkadaşı Nilüfer Acar ile gelen Hasan C., ilk dersleri boş olduğu için kimsenin bulunmadığı üçüncü kattaki sınıfına çıktı. İddiaya göre, Hasan C. yanındaki başka bir öğrenciyi dışarıya çıkardıktan sonra, babasına ait ruhsatsız tabancayla Nilüfer Acar'ın başına ateş etti, ardından namluyu kendi başına doğrultarak tetiği çekti. Nilüfer Acar olay yerinde yaşamını yitirirken, Hasan C. Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanenin acil servisinde duran kalbi yeniden çalıştırılan Hasan C.'nin yoğun bakım ünitesindeki tedavisi devam ediyor. Doktorlar, Hasan C.'nin hayati tehlikesinin devam ettiğini söyledi. RUHSATSIZ SİLAHLA İLGİLİ BABA HAKKINDA SORUŞTURMA Ayşe ve Sargun C. çiftinin büyük çocukları olan ve 5 yaşında bir kardeşi bulunan Hasan C.'nin bir otomobil fabrikasında çalışan babası hakkında, olayda kullanılan ruhsatsız silahla ilgili soruşturma başlatıldı. Psikolojik tedavi gördüğü bilurtulin Sargun C. polise verdiği ifadesinde, oğlunun başarılı bir çocuk olduğunu belirterek, 'Problemli bir çocuk değildi. Çok akıllı derslerinde başarılı, sürekli takdir ve basarı belgesi getiren bir çocuktu. Arkadaşlarıyla çok diyalog kurmazdı, içine kapanık bir çocuktu. Olay günü de öncesinde de hiç bize böyle bir şeyi belli etmedi. Yatak odasının çekmecesinde duran silahı yanına alıp böyle bir şey gerçekleştirmiş' dedi.. SOSYAL MEDYADAN DUA ÇAĞRISI Hastane önünde oğlunun yaşama tutunduğu haberini bekleyen Sargun C.'nin bu sabah sosyal medya hesabından 'Canım oğlum hasanım 24 saattir yoğun bakımda yatmakta dualarınızı eksik etmeyin' yazısını paylaştı. Hasan C.'nin babası Sargun C. geçen yıl haziran ayında oğlunun taktir ve başarı belgelerinin yer aldığı bir fotoğrafı, sosyal medyada 'Oğlumdan babalar günü hediyesi' ifadesiyle paylaşmıştı. Olayda yaşamını yitiren Onur ve Tatyana Acar çiftinin iki çocuğundan büyüğü olan Nilüfer Acar'ın cenazesi ise Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından toprağa verilmek üzere Isparta'ya gönderildi. WHATSAPP MESAJLARINA İNCELEME Olayın ardından polis tarafından başlatılan soruşturma Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi tarafından yürütülüyor. Soruşturmada Hasan C.'nin olaydan bir saat önce başlayan 'Kupkuru' adlı WhatsApp grubundaki tüyler ürperten mesajları mercek altına alındı. Olaydan sonra Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü de idari soruşturma başlattı. Bu soruşturmada da rehber öğretmen ve sınıf öğrenmeni ile idarecilerin konuyla ilgili ifadelerine başvurulacağı belirtildi. SİSTEMİN EĞİTİM AYAĞI ÖLDÜ Olayla ilgili DHA muhabirine açıklama yapan Kamu- Sen Bursa İl Temsilcisi ve Türk Eğitim- Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, sınav odaklı sistemin Türk milli eğitiminin, eğitim ayağını öldürdüğünü söyledi. Selçuk Türkoğlu, 'Yalnızca test çözen, sınava hazırlanan öğrenciler yetiştiriyoruz. Onların insani, ahlaki, evrensel değerle bezenmiş birey olması için çaba ve gayret bizim eğitim sistemimizde yok' dedi. Çocukların beşinci sınıftan itibaren sınav maratonuna girdiklerinin kaldeden Türkoğlu, 'Tek başarı kriteri sınav sonuçları oldu. Kimse bizim çocuğumuz yalan söylemez, saygılıdır, sevgi doludur demez. Asıl sorun bu' diye konuştu. BİN ÖĞRENCİYE BİR REHBER ÖĞRETMEN Bu olayda okul idaresinin kusurlu olduğunu da savunan SelçukTürkoğlu, idarecilerin bir şekilde okulun içinde neler yaşandığını bilmek zorunda olduğunu söyledi. Bin öğrenciye bir rehber öğretmen verildiğini de kaydeden Türkoğlu, şöyle devam etti 'Bunlar ergen. Rehber öğretmen onların sırdaşıdır. İddiam şu; bu çok acı bir olay, fakat idare ile öğrencilerin ne kadar koptuğunun göstergesi. Bu sinyaller verilmiş. O çocuğu anlatan herkes, sorunlu olduğunu ve içe kapanık olduğunu dile getiriyor. Oysa derslerinde başarılı bir öğrenci. İdare, böyle bir çocuğu anlayıp çözememiş, iki basit iki sorumluluk verirdin iklim değişebilirdi. Gönülden sahiplenme yok. Biz burada eğitim tarafı olarak topu aileye, topluma atıp kenara çıkamayız. Kanın akmasını önleyemedik. Ders çıkarmak lazım. Acilen ders çıkarmak lazım.'