Osmanlı padişahları denilince genellikle gözümüzün önüne gürleyen ve savaş meydanlarında kılıcını çekip cengaverlik yapan siyasi-askeri liderler gelir.Oysa gayet tabiidir ki,onların da her insna gibi duygusal-estetik bir hayatları vardı. OSMAN GAZİ Yemek sırasında değil ama yemekten önce müzik dinlerdi. Bazı kaynaklar onun pehlivanlık yaptığını ve gayet sağlam bir silahşor olduğunu yazar. Eski bir Türk kabile adeti vardı; Hıdrellez günü aşiret reisinin evi yağmaya açılırdı. Bey ile hanımı yanlarına hiçbir şey almadan evlerinden çıkarlar ve arkalarından aşiret mensupları hücum edip evi yağmalardı. Buna ‘Bey evinin açılması’denirdi.Osman Gazi’de yılda bir gün evini hücuma açardı. ORHAN GAZİ I.MURAD(Hüdavendigar) YILDIRIM BAYEZİD Kaynaklarda şiir yazdığı söylenen ilk padişahtır ve şiirlerinde ‘Yıldırım mahlasını kullanmıştır. Bir özelliği de İstanbul’u ilk kuşatan Osmanlı padişahı olmasıdır. Hatta bir değil birkaç defa kuşatmıştır. Bayezid’in gümüşten büyük bir havuzu varmış ve gusül abdestini bu havuzda alırmış. Ulucami’nin ortasında çağlayan havuz onun su sevgisinin iyi bir kanıtıdır. Timur’a esir düşen Bayezid’in yüzüğünün kaşındaki zehiri içerek intihar ettiği söylense de, aslında o kahrından ölmüştür. ÇELEBİ MEHMET Her Cuma gecesi, öz malından yemek pişirtip yoksullara kendi eliyle dağıtırmış. Çelebi Mehmet babası gibi avcılığa meraklı biriydi. Nitekim Edirne’de bir av partisi sırasında yaban domuzu kovalarken attan düşüp belkemiği zedelenmek ve ardından vücuduna inmek suretiyle vefat ettiğini biliyoruz. II. MURAD FATİH SULTAN MEHMET Arapça ve Farsçanın yanında Yunanca ve Latinceyi anlayacak kadar da olsa biliyordu. Ağaç, sebze ve çiçek yetiştirmeye meraklıydı. Zaman zaman sarayın bahçesinde bahçıvanlık yapmıştır. Yemeklerini yalnız yiyen padişah bu adeti saraya getiren ilk kişidir. Yalnız İstanbul’da değil bazı diğer şehirlerde de okçuluk tesisleri kurdurmuştur. II. BAYEZİD YAVUZ SULTAN SELİM Aynı zamanda bir koleksiyonerdi.Kutsal emanetler koleksiyonu vardı ayrıca Topkapı Sarayı’ndaki çini koleksiyonununda çok önemli bir kısmı ona aittir. ‘İki Şerefli Şehrin(Mekke ve Medine)Hâkimi’ unvanını kabul etmemiş ‘Hakim’ yerine ‘Hadim’ yani ‘Hizmetkar’ denilmesini istemiştir. Bazı kaynaklarda Mevlevi olduğu yazılır. KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN Arapça, Farsça, Tatarca ve Çağataycayı öğrenmişti. Seramik meraklısıydı. Kavaf(haffaf)yani kundura imalatçısıydı. Hemen her kaynak nikris(gut veya damla) ve artrit hastalıklarından mustarip olduğunu yazmaktadır. Ölümünede bu hastalıklar sebep olmuştur. 46 yıl padişahlık yapan Kanuni Osmanlı tarihinde en uzun süre hükümdarlık yapan kişi olmuştur. III. MURAD Toplam 49 çocuğu doğmuş ve hiçbiri yaşamamıştır. Yılın yedi mübarek gecesi olan Regaib, Mevlit, Miraç, Kadir, Ramazan ve Kurban bayramları ile Berat gecelerinde camilerde kandil yakılması uygulaması, onun emriyle başlamıştır. I.AHMED I.MUSTAFA IV. MURAD IV. MEHMED I.MAHMUD Lale Devri’nin etkisinden olacak lale yetiştirmeye ve satranç oynamaya meraklıydı. Meslek zenginiydi hillalci, mühür kazıcısı ve kuyumcuydu. Onu kitaplara ve kütüphane yaptırmaya en fazla önem veren padişah olarak nitelendirebiliriz. Ayasofya, Fatih Süleymaniye camileriyle Galata Sarayı’nda kütüphaneler yaptırmıştır. Osmanlı Devleti’ndeki ilk madalya 1.Mahmud zamanında çıkarılmıştır. III. OSMAN Sinirli ve taşkın karakterliliğinin yanı sıra ayrıca kimseye güvenmeyen bir yapıya sahipmiş. Boş zamanlarında marangozculukla uğraşırdı. 3 yılı bulmayan saltanat hayatında 7 büyük İstanbul yangını sığdırdığı için ‘Yangınlar Padişahı’ diye anılmıştır. Kıyafetini ve görünümünü değiştirerek sık sık halk arasına girip onların dertlerini dinlemiştir. III.MUSTAFA Para basma işine yani sikkezenliğe meraklıydı. Gözleri pek iyi görmezdi. Talihe fazlasıyla inanan padişah astrolojiyle ilgilenirdi. Yaptırdığı üç büyük caminin hiçbiri kendi adıyla anılmaz.(Üç cami yaptırdım; birini-bugünkü Fatih Cami-atam yani Fatih Sultan Mehmed, birini-Laleli Camii-meczup-Laleli Baba-,birini-Üsküdar’daki Ayazma Camii-su aldı diyerek çevresindekilere dert yanarmış.) II. MAHMUD Resmi halka sevdirmeye çalışmıştır. Avrupalı yemek adetlerine eğilim gösteren 2.Mahmud, aynı zamanda kendisine çatal-bıçak takımı hediye edilen ilk Osmanlı padişahıdır. Memurlara fes giyme mecburiyeti getirmesi gibi radikal kararları yüzünden halk arasında ‘Gâvur Padişah’ olarak tanınmıştır V.MURAD 93 günlük süreyle Osmanlı tarihinde en kısa padişahlık yapan hükümdar olmuş ve bu süreyi de tecennün(cinnet)halinde geçirdiği için Osmanlı tarihinde önemli bir etkisi görülmemiştir. II. ABDÜLHAMİT Onun döneminde halkla birlikte bir modernleşme yoluna gidilmiştir. Şehzadeliğinde piyano ve Batı müziği dersleri aldı ve keman çaldı. Modern bahçe bakımına ilgi gösterdi. Sedef ve fildişi kakma, oyma ve süsleme işlerindeki maharetinin aynı sıra usta bir marangozdu. Antika koleksiyonuna sahipti. Padişahın başka bir merakı da polisiye roman okumak daha doğrusu okutmaktı. Seyahat edemediği için bütün dünyaya ait seyahatnameleri tercüme ettirip okutmuştur. Fotoğrafçılığa merakı vardı, ama kendisinin fotoğraflarının çekilmesinden hiç hoşlanmazdı. Saat tamirciliğinde ustaydı. Özenli ama sade giyinen padişah pantolonu namaz kılarken kırıştığı için günde iki üç defa elbise değiştirirdi. VI. VAHDETTİN Hain mi yoksa kahraman mı diye hala tartışılan Sultan Vahdettin devletin en zor anında padişah olmuştur. Gözlük kullanan ilk ve tek Osmanlı padişahıdır. Genellikle askeri üniforma giyerdi. İleri derece de güvercin merakı vardı. Kanuni Sultan Süleyman Babası ve dedesinin aksine şık, süslü ve haşmetli giyinmeyi severdi. Serasere ve diba giyer, üstünde çok fazla zenginlik ve ziynet eşyası bulunurdu. Değişik değişik “çakşırlar” giydiği için Yavuz onu sarayda “Çakşırlı” diye çağırırdı. Hatta bir seferinde yine ihtişamlı elbiseler içinde görünce oğluna takılmış ve “Anana giyecek bir şey bırakmamışsın” diye alay etmiştir. Kanuni Sultan Süleyman, babası Yavuz gibi kuyumculuğa meraklıydı; ustalığı o derecedeydi ki, İtalyan kuyumculuk sanatının örneklerini tanıyacak ve uygulayacak kadar mükemmeldi. III. Murad Bazı yayınlarda kadınlara aşırı derecede düşkün olduğunu yazılmaktaysa da, 102 çocuğu olduğu ve haremde aynı anda 50 beşik sallandığı gibi bilgiler kesinlikle hayalîdir. Toplam 49 çocuğunun doğduğu ve hepsinin de yaşamadığını biliyoruz. Öldüğünde ise 7 cariyesinin hamile bulunduğu rivayeti daha akla yatkın gelmektedir. Sarayda bilinen ilk ikiz doğum vakası da onun hareminde gerçekleşmiş, Cihangir ve Süleyman adlarını taşıyan şehzadelerden ikisi de henüz yaşlarını doldurmadan ölmüşlerdir. II. Osman KAYNAK: * Ayda Sarıkaya