Peygamber Efendimiz (s.a.v) Naziat sûresi ile ilgili şöyle buyurmuştur: "Kim Naziat sûresini (vird olarak) okursa, onun (mahşerde) duruşu ve hesap vermesi bir namaz vaktinin miktarı kadardır. Sonra o kıyamet gününde cennete girer. Bu sûreyi kim okursa, Allah (c.c.) o kimseyi kabrinde ve kıyamet günü bir namaz kılacak kadar bekletmeden cennete koyar." Her sûrenin olduğu gibi, bu sûrenin de kendine has önemi ve faziletleri vardır. Faydalarına nâil olabilmek için Naziat sûresi Arapça yazılışı her gün mutlaka okunmalıdır. Naziat'ın kelime anlamı, "ruhları çekip alan melekler"dir ve bu sûrede; insanların öldükten sonra diriltilmesinden, ahirette verilecek hesaptan, azap ve mükâfattan, Allah'ın birliğinden, Hz. Musa ve Firavun'un kıssasından bahsedilir. İşte Naziat sûresi okunuşu, anlamı ve tefsiri ile ilgili detaylar…
Naziat Sûresi Okunuşu Nasıldır?
Naziat sûresi, Kur'an Kerim'deki 79. sûredir. İnfitar sûresinden önce, Nebe sûresinden ise sonra inmiştir. Mekke-i Mükerreme'de nüzul olan Naziat sûresi, iki sayfadan oluşur ve Kur'an-ı Kerim'de 584. ve 585. sayfalardadır. 46 ayet olan bu sûre, 30. cüzde bulunur. İşte Naziat sûresi okunuşu…
Bismillahirrahmanirrahim
1.Vennazi'ati ğarken.
2.Vennaşitati neştan.
3.Vessabihati sebhan.
4.Fessabikati sebkan.
5.Felmudebbirati emren.
6.Yevme tercufurracifetu.
7.Tetbe'uherradifetu.
8.Kulubun yevmeizin vacifetun.
9.Ebsaruha haşi'atun.
10.Yekulune einna lemerdudune fiylhafireti.
11.Eiza kunna 'ızamen nehıreten.
12.Kalu tilke izen kerretun hasiretun.
13.Feinnema hiye zecretun vahıdetun.
14.Feiza hum bissahireti.
15.Hel etake hadiysu musa.
16.İz nadahu rabbuhu bilvadilmukaddesi tuven.
17.İzheb ila fir'avne innehu tağa.
18.Fekul hel leke ila en tezekka.
19.Ve ehdiyeke ila rabbike fetahşa.
20.Feerahul'ayetelkubra.
21.Fekezzebe ve 'asa.
22.Summe edbere yes'a.
23.Fehaşere fenada.
24.Fekale ene rabbukumul'a'la.
25.Feehazehullahu nekalel'ahıreti vel'ula.
26.İnne fiy zalike le'ubreten limen yahşa.
27.Eentum eşeddu halkan emissema'u benaha.
28.Refe'a semkeha fesevvaha.
29.Ve ağtaşe leyleha ve ahrece duhaha.
30.Vel'arda ba'de zalike dehaha.
31.Ahrece minha aeha ve mer'aha.
32.Velcibale ersaha.
33.Meta'an lekum ve lien'amikum.
34.Feiza caetittammetulkubra.
35.Yevme yetezekkerul'insanu ma se'a.
36.Ve burrizetilcehıymu limen yera.
37.Feemma men tağa.
38.Ve aserelhayateddunya.
39.Feinnelcahıyme hiyelme'va.
40.Ve emma men hafe mekame rabbihi ve nehennefse 'anilheva.
41.Feinnelcennete hiyel me'va.
42.Yes'eluneke 'anissa'ati eyyane mursaha.
43.Fiyme ente min zikraha.
44.İla rabbike muntehaha.
45.İnnema ente munziru men yahşaha.
46.Keennehum yevme yerevneha lem yelbesu illa 'aşiyyeten ev duhaha.
Naziat Sûresi Türkçe Anlamı ve Meali Nedir?
Hz. Muhammed (s.a.v) Kur'an-ı Kerim okumanın önemini şu şekilde vurgulamıştır: "Kur'an öğrenin ve okuyun. Çünkü Kur'an öğrenip okuyan ve gecesini onunla ihya eden kimse, misk dolu ve kokusu her tarafa yayılan kap gibidir." Mümin kadın ve erkeklerin hepsi Kur'an-ı Kerim'i okumalı ve öğretmelidir. Naziat sûresi de düzenli olarak okunması gerekenlerdendir. Ancak, kadınların regl döneminde Kur'an okumaları caiz değildir. Bu yüzden ya ezberden, ya da kağıda geçirilmiş bir biçimde okunmalıdır. Abdestsiz okunması da ancak bu şekilde olabilir. Bilindiği üzere 10 tane namaz sûresi vardır. Aralarında Naziat sûresi yer almadığı için namazda okunması şart kılınmamıştır. Çünkü, uzun sûrelerin ezberlenmesi zordur ve kolay unutulabilir. Fakat, kişi ezberine güveniyor ise Naziat gibi uzun sûreleri okumasında bir problem yoktur. Bu sûrenin Türkçe anlamı aşağıdaki gibidir.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1.Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara,
2.Andolsun (mü'minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,
3.Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere,
4.Derken, öne geçenlere,
5.Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz).
6, 7.Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.
8.O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır.
9.Onların gözleri (korku ile) inecektir.
10.Şöyle derler: "Biz gerçekten gerisingeriye eski halimize mi döndürüleceğiz?"
11."Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?"
12."Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür" dediler.
13.Halbuki o, bir haykırıştan (sûr'un üfürülmesinden) ibarettir.
14.Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.
15.(Ey Muhammed!) Mûsâ'nın haberi sana geldi mi?
16.Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti:
17."Haydi Firavun'a git! Çünkü o azmıştır."
18."Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin?
19.Seni Rabbine ileteyim de ona karşı derinden saygı duyup korkasın!"
20.Derken Mûsâ O'na en büyük mucizeyi gösterdi.
21.Fakat o, Mûsâ'yı yalanladı ve isyan etti.
22.Sonra sırt dönüp koşarak gitti.
23.Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi:
24."Ben, sizin en yüce Rabbinizim!" dedi.
25.Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.
26.Şüphesiz bunda Allah'tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.
27.(Ey inkarcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.
28.Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.
29.O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.
30.Ardından yeri düzenleyip döşedi.
31.Ondan suyunu ve merasını çıkardı.
32.Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
33.Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı.
34, 35.En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
36.Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.
37, 38, 39.Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
40, 41.Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.
42.Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
43.Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?
44.Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir.
45.Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın.
46.Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
Naziat Sûresi Tefsiri Nedir?
Allah Teâlâ bazı varlıklara yemin ederek sûrenin ana konusu olan kıyamet ve öldükten sonra dirilme olayının mutlaka gerçekleşeceğini vurgulamıştır. Müfessirler, adlarına yemin edilen bu varlıkların neler olduğu konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir.
a) Bunların hepsi meleklerdir. İlk âyette "batmak üzere yükselenler" diye çevrilen nâziât kelimesinin anlamları içinde "kuyudan kova ile su çekenler" mânası da vardır. İnsanların ruhlarını bedenlerinden çekip çıkaran ölüm meleği ve yardımcıları bu sıfatla nitelendirilmiştir. Sözlükte "boğmak" anlamına gelen garkan kaydı, burada ölüm meleklerinin inkârcıların ruhlarını şiddetle çekip çıkarmalarını, "Sakin ve düzenli hareket edenler" diye çevrilen nâşitât ise müminlerin ruhlarını incitmeden hafifçe çekip alan melekleri ifade eder. "Yüzdükçe yüzenler"den maksat ise ya Allah'ın emrini yerine getirmek için gelip giderken ufuklarda denizde yüzer gibi hareket eden veya dalgıcın denizde yüzdüğü gibi insan bedeninde yüzerek ruhunu çıkartan meleklerdir. "Yarıştıkça yarışanlar" ise müminlerin ruhlarını cennete, kâfirlerin ruhlarını cehenneme götürürken birbirleriyle yarışan meleklerdir. "Emri, uygun yol ve yöntemle yerine getirenler"e gelince bunlar da evrenin nizamında Allah tarafından kendilerine verilen işleri yerine getiren meleklerdir.
b) İnsanların ruhlarıdır. Ölüm anında bedenlerinden zorlukla veya kolaylıkla ayrıldıkları, hızla ruhlar âlemine vardıkları, ruhlar âlemindeki makamlarına yarışırcasına gittikleri ve işleri yöneten meleklerin katına yükseldikleri için bu vasıflarla anılmışlardır.
c) Gaziler anlatılmaktadır. Yayları iyice gererek ok attıkları, oklarını kolayca fırlattıkları, karada hızla yürüdükleri ve denizde yüzdükleri, düşmanla savaşta yarışırcasına vuruşarak ileri geçtikleri ve savaş işlerini yürüttükleri için bu sıfatlarla nitelenmişlerdir.
d) Yıldızlardan söz edilmektedir. Bir ufuktan doğup diğerinden battıkları, bir burçtan diğerine yavaş ve düzenli bir şekilde akıp gittikleri, yörüngelerinde yüzerek yol aldıkları, hızları farklı olduğundan yarışır gibi birbirlerini geçtikleri ve Allah'ın koyduğu kanunlar uyarınca işlevlerini yerine getirdikleri için bu vasıflarla nitelenmişlerdir. Biz bu anlayışa daha yakın bir çeviri yapmış olduk.
Râzî âyetlerde bu mânaların hepsinin mevcut olma ihtimalinin bulunduğunu söylemiştir (daha fazla bilgi için bk. XXXI, 27-32; Şevkânî, V, 430-432; Elmalılı, VIII, 5552-5556; Ateş, X, 302-303).
Yüce Allah'ın önceki âyetlerde yemin ederek gerçekleşeceğini haber verdiği kıyamet ve öldükten sonra dirilme olayları anlatılmaktadır. "O gün sarsılan şiddetle sarsılır, onu ikinci sarsıntı izler" meâlindeki 6 ve 7. âyetleri de müfessirler farklı anlamlarda yorumlamışlardır:
a) Burada, kıyamet gününde şiddetle sarsılacak olan yerküresi ile bunun ardından sarsılacak olan göklerden söz edilmektedir. Bu sarsıntıda gökler çatlar, yarılır ve parçalanır. 8-9. âyetlerde yeniden diriltilen insanoğlunun kıyamet olayı sırasında ve mahşerde içine düşeceği derin korku, dehşet, kaygı gibi olağanüstü psikolojik haller özetlenmiştir.
b) 6. âyette, sûra birinci üflemede, 7. âyette ise ikinci üflemede meydana gelecek seslerden söz edilmektedir. Sûra ilk defa üflendiğinde tamamen kâinat sarsılır, toz duman olur, kıyamet kopar; ikinci defa üflendiğinde ise yeniden dirilme olayı gerçekleşir (bilgi için bk. Şevkânî, V, 432-433).