Yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı, halsizlik ve kusma gibi şikayetlerle kendini gösteren domuz gribi özellikle çocukları ve yaşlıları tehdit ediyor. Beyni, kalbi, akciğer ve karaciğeri tutan virüs hayati tehlike yaratıyor... İlk kez 2009 yılında görülen domuz gribi (H1N1) hortladı. Domuz gribinin özellikle çocuklarda sık görülmeye başladığını söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emin Ünüvar, 'Domuz gribi virüsünü diğerlerinden ayıran en önemli özelliği yapısını hızla değiştirmesi. Her yıl yeni bir kılıkta karşımıza çıktığı için bu yıl geçirdiğiniz hastalığa karşı gelişen koruyuculuk ertesi yıl sizi korumuyor' dedi. Prof. Dr. Ünüvar, herkesi korkutan bu griple ilgili şu bilgileri verdi... HAVADAN BULAŞIYOR Domuz gribi virüsünün bulaşıcılık riski yüksektir. Hastalık damlacık yolu ile bulaşabilirken, kirli eller önemli bir giriş kapısıdır. Bulaşmayı takiben 1-2 gün içinde hastalık bulguları ortaya çıkar. Kreşe giden çocuklar ve okul çocukları en yüksek bulaştırıcılık riskine sahiptir. Hastalık çocuklardan başlamakta, daha sonra salgınlara neden olmaktadır. Ağır hastalık riski 5 yaş altındaki çocuklarda, yaşlılarda, bağışıklık sistemi bozuk olanlarda, süreğen başka bir hastalığı olanlarda ve en önemlisi de gebelerde yüksektir. BELİRTİLERE DİKKAT Yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı, ciddi halsizlik, kas ağrıları, kusma ve ishal sık görülen bulgulardır. Bunların dışında virüs beyini, kalbi, karaciğerimizi, akciğerlerimizi ve diğer bazı organları tutabilir. Öyle ki hastanede yatışa, yoğun bakım ünitelerinde tedavilere ve hatta ölümlere dahi neden olabilir. Hastalığın risk gruplarında ağır seyretme olasılığı yüksek olsa da, bugüne kadar tamamen sağlıklı çocuklarda da ağır seyredebilir. Bunu önceden belirlemek mümkün değildir. DOĞRU GIDALAR KORUR Kırmızı biber: Portakaldan 2 kat fazla C vitamini içerir. Gribin etkisini yüzde 80 azaltabilecek kadar güçlü bir silahtır. Yoğurt: İçinde probiyotik bulunur. Böylece grip virüsü vücutta barınamaz. Yeşil çay: Bağışıklığı güçlendiren 'epigallocatechin gallate' isimli kimyasalı içerir. Günde 3 fincan tavsiye ediliyor. Badem: Hastalıklarla savaşan antioksidan E vitamini bakımından zengindir. Gripten korunmak için her gün bir ara öğün olarak badem yemeye çalışın. Sarımsak: Sülfür maddesi grip sezonunda bu hastalığa yakalanma riskini 2.5 kat azaltıyor ve virüsü öldürme özelliği de bulunuyor. Zencefil: Her enfeksiyonu vücuttan uzak tutuyor. Lahana: Ispanak ve lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, bağışıklık sistemini gribe karşı güçlendiren D vitamini zenginidir. Mantar: Bağışıklığın virüsü tanımasını ve onu yok etmek için harekete geçmesini sağlar. Soğan: Doğal antibiyotikler içerir. Gribe karşı bağışıklık sistemini güçlendirir. GEREKSİZ İLAÇ KULLANMAYIN Risk grubunda olanlarda, ağır vakalarda gribe karşı etkin olan oseltamivir gibi ilaçlar kullanılırken; durumu hafif her vakaya bu ilaçların kullanılması önerilmiyor. İlacın sık ve gereksiz kullanımı virüste ilaca karşı direnç geliştirmesine neden oluyor. Gripte tedavi değil korunma esastır.' HİJYEN ÖNEMLİ Ellerin sık ve doğru olarak sabunla yıkanması, hijyene dikkat edilmesi, tek kullanımlık mendillerin kullanılması, beslenme desteği, temiz hava domuz gribinden korunmada önem taşıyor. Hastalıkta; korunma, önlemlerin önceden alınması, koruyucu hekimlik adımları etkili oluyor. Kaynak: Takvim