Kırmızı et, özellikle de işlenmiş et kolon kanserini tetikliyor. ' Kömürle doğrudan pişen eti ağzınıza sürmeyin' diyen Prof. Dr. Demirtürk, lifli gıdaları tavsiye ediyor. Şehir hayatı, hareketsizlik, dengesiz beslenme ve obezite kolon kanserini, bir diğer adıyla kalın bağırsak kanserini tetikliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr.Levent Demirtürk, kolon kanserlerinin oluşmasında yüzde 70 çevresel faktörlerin etkili olduğunu belirterek, 'Avrupa'da en sık görülen 3. kanser olan kolon kanseri önlenebilir bir tur. Beslenme ve hayat tarzımızda yapacağımız değişikliklerle riski azaltmak mümkün' diyor. Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon 235 bin kişinin yakalandığı kolon kanserinde, hastaların yaklaşık yüzde 70'inin 65 yaşın üzerinde olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demirtürk, şu uyarılarda bulunuyor: YEDİKLERİNİZ ÖNEMLİ Kolon kanserinde en temel risk faktörü yaştır. 50 yaşından itibaren kalın bağırsak kanserinin görülme sıklığı artar. Hareketsiz yaşam süren, kırmızı eti, işlenmiş eti ve katı yağları çok tüketen, meyve, sebze ve lifli gıdalardan fakir beslenen, kömürle doğrudan temas ederek pişen gıdaları tercih eden kişiler risk altındadır. İltihabi bağırsak hastalığı geçiren, bağırsağında kanser öncüsü polip bulunan, ailesinde kolon kanseri geçmişi olan ve kendisinde daha önce tespit edilmiş başka kanserler bulunan kişiler önemli risk grubunda olduğu için kontrollerini mutlaka yaptırması gerekiyor. BELİRTİLERE DİKKAT! Karnında huzursuzluk hisseden, karın ağrısı, dışkılama alışkanlığında değişiklik, kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk, kanama, kansızlık gibi belirtiler bulunan kişilerin mutlaka doktora danışması gerek. Kolon kanserine ilişkin belirtiler ve bu belirtilerin ortaya çıkış süreci değişiklik gösterebilir. Bağırsağın sağ tarafında bulunan kanserler daha ileri dönemlere kadar belirti vermeyebilir. Ancak makat bölgesine yakın veya bağırsağın sol tarafına yerleşen kanserlerin belirtilerine daha erken rastlanır. HANGİ GIDALAR KORUYOR Greyfurt, kivi, çilek, sivri biber, kuşburnu, yeşil çay, brokoli, karnabahar, lahana, domates, sarımsak, keten tohumu, üzüm, bal kabağı, yaban mersini, çilek, böğürtlen ve ahududu kolon kanseri başta olmak üzere birçok kansere karşı koruyucu etki gösteriyor. HANGİ YAŞTA KONTROLLER YAPILMALI? Kişinin birinci derece akrabasında yani anne baba ve kardeşlerinde kolon kanseri varsa ve bu akrabaya kanser tanısı konulduğunda 65 yaşından genç ise 40 yaşından itibaren her 4 yılda bir, akrabanın yaşı kanser konulduğunda 65'in üzerinde ise 50 yaşından itibaren her 5 yılda bir kolonoskopi yaptırmalıdır. Birinci derece akrabasında kolon kanseri olmayan ve şüpheli şikayetleri de bulunmayan sağlıklı bireylerde 50 yaşından itibaren 10 yılda bir kolonoskopi, ara dönemlerde dışkıda gizli kan testi taraması yaptırmalıdır. Ailesinde bu hastalığa yakalanmış birileri olanların her belirtiyi dikkate alması çok önemlidir. RİSKLERİ AZALTACAK 11 TAVSİYE Kolon kanseri riskini azaltmanın mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Levent Demirtürk, bunun için yapılması gerekenleri sıraladı: Hayatınıza egzersiz katın. Fizik egzersiz haftada en az 3 gün, 45-60 dakika yapılmalıdır. Unutmayın, egzersiz yapmak için spor salonuna gitmenize gerek yok; tempolu yürüyüşler yapabilirsiniz. Kırmızı et ve işlenmiş et tüketimini azaltın. Beyaz et ve bitkisel proteinler tüketmeye özen gösterin. Taze meyve, sebze tüketimini artırın. Kalsiyum, lif, Omega 3 ve B vitaminden zengin yiyecekler tüketin. Doymuş ve katı yağlardan uzak durun. Kömürle doğrudan temas ederek pişen gıdaları tüketmeyin. Fazla kilolarınızdan kurtulun. Ailenizde kolon kanseri öyküsü olup olmadığını öğrenin ve tarama yaptırmayı ihmal etmeyin. Ailenizde kolon kanseri olmasa bile 50 yaş kolon kanseri için orta risk grubu olduğundan 50 yaşından itibaren önerilen sürelerde kolonoskopi yaptırın. Alkol ve sigaradan uzak durun. Kaynak: Takvim