Şeker hastalığının ya da bilimsel adıyla 'diabetes mellitus'un en önemli iki belirtisi, su içme ve çok idrara çıkma. Ama bir hastalık daha var ki, onun da belirtileri çok su içme ve çok idrara çıkma. Onun da adı 'diabetes insipidus'. Latince'de diyabet 'sifon, akışkanlık', insipidus da 'tatsız, tat vermeyen' demek. Bu nedenle bu hastalığa 'şekersiz şeker hastalığı' deniyor. NEDEN OLUR? Sağlıklı bir insan günde ortalama 1.5-2 litre, bir şeker hastası ise şekerinin yüksek olduğu durumlarda 3-4 litre su içer ve ona yakın idrara çıkar. Şekersiz şeker hastası ise günde 5-10 litre su içer ve bu miktara yakın da idrarla dışarı çıkarır. Hastalığın en önemli özelliği, vücudun su metabolizmasındaki kontrol sisteminde, böbrekten geri emilim mekanizmasında bir bozukluğun var olması. Normalde vücudun % 60 kadarı sıvı. Bu sıvı dinamiktir, her gün bu sıvıya ağız yoluyla 1.5-2 litre eklenir, bir o kadar da böbreklerden atılır. Bu mekanizmayı beyinde vücuttaki hormonların koordinatörü olan 'hipotalamus' tan salgılanan 'antidiüretik hormon- ADH' (ya da vasopressin) planlar. Bu hormon, böbreklerden beklenenden fazla sıvı atılmamasını ve vücut sıvılarının geri emilimini sağlar. Herhangi bir nedenle ADH hormonunun salgısında azalma olması ya da böbreklerde etkisinin bozulması olursa, böbrekler kendisine gelen sıvının geri emilimini engeller. İdrar miktarı 1.5-2 litreden 5-10 litreye çıkar. 'Diabetes insipidus'lu hasta da kaybettiği sıvıyı yerine koymak için zorunlu olarak bir o kadar su içer. Şekersiz şeker hastalığı, çocukluk çağlarından itibaren de ortaya çıkabilir. Çocuklarda aşırı idrar ve yatağı ıslatma, ciltte kuruma, ani kilo kaybı, huzursuzluk, bazen ateş, kusma, büyüme gecikmesi bu hastalığı akla getirmeli. Ama çocukta da, büyükte de ortaya çıksa, asıl sorun tıpta hiçbir hastalıkta görmediğimiz düzeyde aşırı su içilmesi ve kovalarla idrara çıkılması. NOBEL KAZANDIRAN HASTALIK Şekersiz şeker hastalığı 17. yüzyıldan bu yana biliniyor. Bu hastalığın varlığı ilk kez 1670 yılında Thomas Willis'in notlarında geçiyor. 1913 yılında Farini, beyin arka hipofiz ekstrelerinin hastalığa iyi geldiğini gösterdi. 1955 yılında Vigneaud, 'diabetes insipidus'un kesin tedavisini sağlayan 'vasopressin' hormonunun sentezini yapıp Nobel Kimya Ödülü'nü kazandı. Şekersiz şeker hastalığının farklı tipleri ve formatları var. En sık görüleni, 'santral tipteki diabetes insipidus'. Beyindeki hipofiz bezinde bir tahribat sonucu ortaya çıkar. Kafa travması, beyin ödemine neden olan hastalıklar, hipofiz tümörleri, enfeksiyonları, cerrahi müdahaleler, santral tipte 'diabetes insipidus'a neden olur. Böbrek merkezli olan tipinde böbreklerde suyun geri emilimini sağlayan vasopressin hormonuna yanıtta bozukluk vardır; bu nedenle su geri tutulamaz, sürekli dışarı atılır. Bu özel durumun dışında bazı ilaçlar (özellikle lityum), yüksek kalsiyum düzeyi bazı kansızlık tipleri, polikistik böbrek hastalığı da bu hastalığa neden olur. Gebelikte de annenin bir plasenta enzimi nedeniyle ADH hormonunun salgılanması bozulabilir ve şekersiz şeker hastalığı olabilir. Bir farklı tipi de psikojenik aşırı su içme hastalığı. Bu tipte aslında bir hastalık olmadığı halde hasta aşırı su içer ve idrara çıkar. Şekersiz şeker hastalığı olan kişilerin yaklaşık dörtte birinin altta yatan nedeni bilinmiyor. TEŞHİS KOYMA Şekersiz şeker hastalığının teşhisini koymak kolay, ama neden oluştuğunu saptamak çok zor. Hastalığın nedenini bulmak, tedavi için çok önemli. En önemli iki testten biri 'susuzluk testi', diğeri de 'hipofizin görüntülenmesi'. Bu hastalıkta idrar rengi su gibi ve yoğunluğu suya çok yakındır. Susuzluk testiyle idrarın yoğunluğunun artıp artmadığı izlenir. Gerçek şekersiz şeker hastası yeteri kadar su içemezse saatler içinde hızla kilo kaybeder, kas güçlüğü, kramplar, baş ağrısı, çarpıntı başlar. Tuz kaybına bağlı bitkinlik, kas ağrıları ortaya çıkar. Diğer önemli tanı yöntemi, beyin MR tetkiki ile hipofiz bezinde bir lezyon olup olmadığının bulunması. Tanı için genetik testler de yardımcı olabilir. Ama şekersiz şeker hastalığı mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. NASIL TEDAVİ EDİLİR? Tedavi genel olarak bu hastalığa neden olan problemin çözümüne odaklı. 'Santral kaynaklı diabetes insipidus'- ta, sentetik antidiüretik hormon, tedavinin en önemli ilacı. Tedaviyle birlikte hemen cevap alınır, idrar miktarı azalır ve aşırı su içme hızı düşer. Hormon hap, enfeksiyon olduğu gibi burundan sprey şekli var? Hastalık eğer hipofizde hasar oluşturan bir nedenle ortaya çıkmışsa buna yönelik bir tedavi hedeflenir, kafa travması ya da beyin ödemi olmuşsa mevcut tablonun düzelmesi için klinik önlemler alınır. Gebelikte ortaya çıkmışsa sentetik hormon tedavisi etkili olabilir. Tedavi programıyla birlikte doktorunuzun önerileri çok önemli. Ne kadar su içeceğiniz, vücut elektrolitlerini nasıl tamamlayacağınız konusunda bilgiler olmalı. AŞIRI SU İÇME VE İDRARA ÇIKMA VARSA NE YAPMALI? - Aşırı su içiyor ve fazla idrara çıkıyorsanız, mutlaka ciddiye alın. - İlk yapılacak iş, kan şekeri kontrolü ve idrar tahlili yaptırmak. - Aşırı su içiyorsanız, kan şekeriniz yüksekse ve idrarda şeker çıkmışsa sizde şeker hastalığı olabilir. - Kan şekeriniz normalse ve idrarınızın yoğunluğu çok düşükse, şekersiz şeker hastalığı olabilir, hemen hekime başvurun. - Aşırı su içiyorsanız, kan şekeri normal, idrar yoğunluğu sabit (1010 düzeyinde) düzeydeyse bir böbrek hastalığı araştırılmalı. - Bunlardan hiçbiri saptanamadı ve aşırı su içmenin nedeni bulunamadı ise psikoloğunuza danışın, psikojenik su içme hastalığınız olabilir.(Habertürk)