Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın, önceki gün İstanbul'daki Huber Köşkü'nde verdiği iftar davetine ünlüler akın etti. Sıcak bir aile ortamında geçen davette samimi sohbetler de gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki gün verdiği iftar daveti, sıcak ve esprili sohbetlere, renkli karelere sahne oldu. Alişan davette, Cumhurbaşkanı'nı düğününe davet etti. 'YA İSTEMEYE GELECEĞİM YA DA NİKAHA' Cumhurbaşkanı Erdoğan; Esra Erol ve kardeşi ile evlilik hazırlığı yapan Alişan'la da sohbet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini Kasım ayındaki düğününe davet eden Alişan'a 'Ya kız istemeye geleceğim ya da nikahına' dedi. Orhan GENCEBAY Çok samimi ve güzel bir geceydi. Ben sayın Cumhurbaşkanımıza başkan diyorum, Başkanımızın gecedeki konuşması çok güzel mesajlar verdi. Verilen mesajların sonucuna göre düşüncem her şey çok daha iyi olacak. Bize verdiği mesajlar Başkanımızın sanatla ilgiliydi ama genel olarakta ülkemizle ilgili bazı mesajlar verdi. Bunların içerisinde de çok mutlu olduğum mesajlardan bir tanesi de Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ile ilgili olanıydı. AKM inceden inceye bir yılan hikayesine dönüşsede onun projesinin uzun zamandır çalışıldığını ve çok güzel olacağını söyledi. Yine bir Atatürk Kültür Merkezi olacak ama fevkalade olacak. Bir zamanlar orayla ilgili neler söylemişlerdi hatırlıyorsunuz şu olacak, bu olacak diye… Bir de Muhsin Ertuğrul ile ilgili bir sürü şey söylüyorlardı; Muhsin Ertuğrul şu anda muhteşem bir yapı oldu. AKM için de nerler söylüyorlardı, onunla ilgili olarakta projenin nasıl geliştirildiği ve yakın bir zamanda Başkanımız gerçekleşeceğini söyledi. Ondan ötürü çok mutlu oldum, harika bir haber bu… Birtakım art niyetli kişilere de güzel bir cevap oldu bu ve ondan ötürü rahatladım. Bizim ülkemiz artık çok evvel zamanlardaki gibi bir ülke değil. Biz çok güçlü ve büyük bir ülkeyiz. Burada Başkanımızında sanat, spor ve kültürümüzle ilgili verdiği mesajlar süperdi. Bizim kendimize has olan değerlerimize son derece önem verildiğini gördüm. Zaten öyleydi de dahada bunun üzerine eğinildiğini gördüm, verilen bu mesajlarda… Zaten biliyordum ve Başkanımıza yeni program ve projelerinde bize ait olan değer ve kültürlerle bilim ve ilimle her konunun çok daha genişçe ele alınacağını gördüm. Bunlar harika şeyler, kimse yalan yanlış saçma sapan şeyler konuşmasın. Başkanımızın sanata karşı bazı kesimler tarafından eleştirilmesi konusuna katılmıyorum aksine sanata teşvik olduğunu ve koruma olduğunu biliyorum. Kendi değerlerimizi korumayla beraber çok daha muasır seviyede olduğunu hani Atatürk diyor ya 'Türkiye ne batılılaşacak ne Amerikanlaşacak Türkiye özleşecek' diyor. Yani değerleri ile muasır ve çağdaş devletler seviyesine çıkacak ötesine gidecek diyor. Ben bu akşam ki iftar yemeğinde Başkanımızın verdiği mesajlarda bunu gördüm. Atatürk'ün söylemiş olduğu ve bu akşam ki Başkanımızın verdiği mesajlarda daha öncede biliyordum da bu akşam onu gördüm. Öz değerlerimizle kendi kimliğimizle medeniyeti, uygarlığı her türlü ilimi, bilimi yakalayacağız ve sanatımız geliştirilecek. Türkiye'yi dünya muasır devletler seviyesine ve ötesine çıkaracağız. Bu akşam ki yemekte bu duyarlılığı ve bu duyguyu gördüm. İsmail HAKKI Sayın Cumhurbaşkanımızın iftar daveti beni onurlandırdı. Derdi memleket, düşüncesi millet olan, kültür, sanat ve spora ne kadar önem verdiğini her fırsatta dile getiren Cumhurbaşkanımız bu vesileyle kültür ve sanat alanında atılan bazı müjdeli adımları bizlerle paylaştılar. İcra ettiğimiz mesleklere bu denli sevgi ve ilgisi olan bir liderimiz olduğu için çok mutlu ve umutluyum. Seda SAYAN Cumhurbaşkanımız ve eşi Hanımefendinin iftar yemeğine davet edilen konukların hiçbirini es geçmeden tek tek ellerini sıkarak hem 'Hoşgeldiniz' diyerek karşılaması hem de uğurlarken tek tek selamlaşmaları hepimizi inanılmaz duygulandırdı. Herkese hediyeler verildi ve üç kitap hediye edildi. Ben Instagram profilimden sayın Hanımefendiyi paylaştım. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi gerçek bir first lady... Başkanımız gecede sanat ve sporla ilgili harika mesajlar verdi. Türkiye'mizin dünyada büyüme oranındaki yerimizi anlattı. Gurur duyduk. Birinci sırada Çin, ikinci sırada Hindistan ve üçüncü sırada Türkiye… Ülkemizin bu zaferi Büyük Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleşti. Uğur IŞILAK Geçtiğimiz hafta ısrarla bir hanım teyze konser sonrasında benimle görüşmek istedi. O kadar heyecanlıydı ki ne söyleyeceğini açıkcası çok merak ettik. Hacca gittiğinde gördüğü bir rüyayı anlattı. Rüyada, Cumhurbaşkanımızı bir su ile zehirlemek istediklerini, başaramadıklarını görmüş ve bu hanım teyzemiz sürekli olarak beş vakit namazında Cumhurbaşkanımıza dua ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanımızı gördüğünde mutlaka selamımı söyle, o beni tanır dedi. Ve inanmış bir kalple, Allah benim ömrümden alıp ona versin diyerek yanımızdan ayrıldı. Bugün iftar yemeğinde Cumhurbaşkanımızı ilk gördüğümde o hanım teyzenin selamını iletmek aklıma geldi ve bu olayı kısa bir şekilde Cumhurbaşkanımız ile paylaştım. Aslında bu örnek sadece bununla sınırlı değil. Nereye gitsek büyük bir sevgiyle yad edilen, sevilen, adı geçtiğinde gözyaşı dökülen bir Cumhurbaşkanı var bu milletin. Bu olaylara şahit oldukça hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını ve dua ordusunun koruma ordusundan daha etkili olduğunu müşahede ediyoruz. İftar yemeğinde güzel bir atmosfer vardı. Özellikle Cumhurbaşkanımızın kısa ve öz konuşması manidardı. Sporu ve sanatı uzun bir süre belli kesimlerin tekelinde tutmasından, özellikle bu anlayışın ülkemizin birlik ve beraberliğine büyük ölçüde gölge düşürdüğünden, sanatın ve sporun özgür bir iradeyle icra edilmesi gerektiğinden bahsetti. Özetle devletin sanatçısı olmaz, milletin sanatçısı olur dedi. Safiye SOYMAN - Faik ÖZTÜRK Bu akşam Sayın Cumhurbaşkanımız ve Hanımefendi'nin Hüber Köşkü'nde vermiş olduğu iftarda çok güzel ağırlandık. Karşılamada sayın Cumhurbaşkanımız ve Hanımefendi herkese 'Hoş geldiniz' diyerek masa masa dolaştı. O kibar ve zarif hareketleri muhteşemdi. Sayın Cumhurbaşkanımız herkesin hatırını sordu, tek tek konuştu. Benim oğlumu sorması çok hoşumuza gitti. Orada bulunan herkes ile sayın Cumhurbaşkanımız çok ilgiliydi. Sayın Cumhurbaşkanımız bizden birisi olduğu için kendilerini çok yakın hissettik. Son derece mütevazi ve kibar olan Cumhurbaşkanımız ve Hanımefendi hepimizle tek tek fotoğraf çektirdi. Faik Bey ile ben çok mutlu olduk ve memnun kaldık. Sayın Cumhurbaşkanımızın sanata ve sanatçıya değer vermesi bizi çok onurlandırdı. Bizde bu gece orada olmaktan gurur duyduk. İftar yemeği ile ilgili duygu ve düşüncelerimi anlatırken hani derler ya kelimeler kifayetsiz kalır diye işte öyle bir şey, çok mutlu olduk. Allah sayın Cumhurbaşkanımızı ve Hanımefendiyi başımızdan eksik etmesin. Kendilerini çok seviyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı bizim gururumuz. Allah başımızdan eksik etmesin. Ayrılırken de çok mutlu şekilde uğurladılar bizi, daha ne diyebilirim ki… Sevim EMRE Tüm sanat ve spor camiasını bağrına basan çok değerli Cumhurbaşkanımız ve çok güzel eşleri sayın Hanımefendi harika bir iftar yemeği verdiler. Bütün sanatçılar oradaydı. Güzel bir geceydi, sanatçıya büyük imkanlar sağlanması ve bundan sonrası gelişmelerin daha güzel olacağının ve daha büyük işler yapılacağını sayın Cumhurbaşkanımız söyledi. Daha güzel işler ve yapıtlar ile daha geniş imkanların sağlanacağının altını çizerek söyledi Cumhurbaşkanımız… Her sene olduğu gibi bu senede bizleri çok güzel ağırladılar. Bütün sanatçılar, aklınıza kim geliyorsa oradaydı diyebilirim. Fotoğraf çekimi sırasında sayın Cumhurbaşkanımız ve değerli Hanımefendi çok güzel esprili ve şakalı bir hadise anlattı ve bizde çok mutlu olup dinledik. Güzel bir anısını bizimle paylaştı. Yonca EVCİMİK Sayın Cumhurbaşkanımız ve eşi Hanımefendinin iftar davetinde aldığım haberler içime su serpti. Hayvan hakları yasası üzerine biraz konuşma şansımız oldu. En kısa sürede sorunun çözülebilmesi için gerekli kişileri harekete geçirme sözü aldım. Atatürk Kültür Merkezi'nin tekrardan büyütülerek yapılıyor olmasıda ayrıca sevindirici bir haberdi. İftarın ardından yaptığı konuşmasına, sanatçı ve sporcuların ramazan-ı şerifini kutlayarak başlayan Erdoğan, bugün Ege Denizi açıklarında meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremden etkilenen yerleşim yerlerindeki tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ifade ederek, 'Allah'a hamdolsun, herhangi bir ölüm söz konusu değil. Maddi hasarlar, bunlar telafi edilir fakat bu konularda da her zaman için hazırlıklı olmamızın gereğini hatırlatmak istiyorum. Onun için de imardı, kaçak yapılaşmaydı, bunların ne kadar önemli olduğunu hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum. Aynı şekilde Yunanistan tarafında da depremden etkilenen komşularımıza da buradan geçmiş olsun diyorum.' diye konuştu. Erdoğan, kültür, sanat ve sporun, toplumları bir arada tutan ortak değerler olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ülkemizde ise maalesef bu ortak değerlerimiz, uzun süre sadece belli bir kesimin tekelinde olmuştur. Özellikle kültür ve sanat alanında öne çıkabilmenin, ancak milletin değerlerine karşı olmakla mümkün olabildiği gibi çarpık bir anlayış, ülkemizde hakim kılınmaya çalışılmıştır. Taksim'deki opera binasının yenilenmesi, -yani Atatürk Kültür Merkezi'ni kast ediyorum- başta olmak üzere daha iyisini, daha güzelini yapmak için atılan adımlar, bu çarpık anlayışın saldırısına uğramıştır. Halbuki AKM aslında deprem sebebiyle ciddi bir hasara da uğramış olan bir yerdir. Yani deprem tehlikesiyle karşı karşıya olan bir yer.' 'Bakınız burada sizlere belki de pek çoğunuzun şu an itibariyle bilmediği bir hususu ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin hem kapasite teknik alt yapı bakımından en modern batı ülkelerinde dahi örneğine pek az rastlanabilecek opera binası şu anda neresidir biliyor musunuz? Bu eser Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bir parçası olan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'dir. Bunu yaptırırken tüm dünyayı mimar arkadaşlarıma gezdirttim. Dolaşın, çalışın ve hakikaten en görkemlisini en muhteşemini ülkemizde yapacağız. Çünkü Türkiye'de aslında opera binası yok. Ankara'da geçmişte olan adeta bir tiyatro binası ufacık ama şimdi görkemlisini yaptık. Aynı anda 2 bin kişi alabilen, böyle bir opera binasına sahibiz.' '15 Temmuz ve iç güvenlik harekatlarındaki şehitlerimiz sebebiyle maalesef bu opera binamızı asli amacına uygun etkinlikler için şu ana kadar kullanamadık. İnşallah ülke ve millet olarak huzura ulaştığımızda bu salonda, Türkiye'nin en seçkin sanatçılarının en güzel konserlerini, gösterilerini, etkinliklerini takip etme imkanı elde edeceğiz. Ülkemize böyle bir eseri (Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi) kazandıran anlayışı, Taksim'deki o sağlıksız ve kesinlikle çirkin yapıyı yıkıp yerine daha güzel bir eser kazandırmak istediği için uzun yıllar boyunca yerden yere vurdular. Ne sanatçı düşmanlığımız, ne sanata saygısızlığımız kaldı. Halbuki biz, hem İstanbul'a hem de kültür sanat dünyamıza yakışır bir eseri ülkemize kazandırmak için çalıştık.' 'Harbiye Kongre Merkezi bunun bir örneğidir. Oradaki Muhsin Ertuğrul neydi, biz onu şu anda ne hale getirdik? Şimdi inşallah Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'ni aynı mimari gruba yaptırdık, proje şu anda bitti. Gerek yan gerekse arka taraftaki boşlukları da oraya dahil etmek suretiyle yıkıp orayı yeniden hakikaten çok ama çok güzel bir eseri İstanbul'umuza kazandıracağız. Proje çalışmaları bitti, işin uygulama bölümüne geçeceğiz.'