Röportaj: Sonat Bahar
Fotoğraflar: Yağmur Dinç
39 yaşında, iki çocuk annesi. Ve şu anda, Türkiye Güzeli seçildiği 20'li yaşlarından çok daha güzel, çok daha fit... Elbette yılları geriye sarmak o kadar kolay değil. DemetKutluay, sağlıklı yaşamın beden ve ruha neler kattığını anlattı.
Her daim güzel, her daim fit, her daim gülümseyen... Demet Kutluay yılda bir kere, kıramadığı bir modacının defilesinde boy gösterince onunla ilgili ilk akla gelenler bunlar oluyor. Yıllardır kendisini çocuklarına adamış bir kadın o. Sanki annelik için doğmuş. Ama artık kızı İrem ve oğlu Ömer büyüdü... Annelerinden bağımsız hale geldi. Böyle olunca yıllar içinde annelikle birlikte kendini de eğiten Demet Kutluay'ın, öğrendiklerini anlatma zamanı geldi. Yıllardır sağlıklı ve sporla dolu bir yaşam tarzı kuran Kutluay, bu alanda tüm bilgisini diyetisyen Selahattin Dönmez ile birlkte NTV ekranlarına taşıyacak. İkili ekran başındakilere, kendileri gibi olmanın sırlarını anlatacak. Biz de program çekimlerinden birinde yakaladık Demet Kutluay'ı... Ve yılları geriye sarmayı nasıl başardığını sorduk.
Her daim fit ve güzelsiniz. Bedene iyi bakmanın psikolojiyi de iyi eden bir yanı var mı?
- Yüzde 100. Her şey birbirine yansıyor. Hep derler ya, "İçinin güzelliği yüzüne yansımış" diye... Bunlar doğru şeyler. Kaliteli bir hayat yaşayınca, doğru beslenince, doğru gıdaları alınca, güzel uyuyunca, stresten uzak durmaya çalışınca, kendini sevince bu durum her haline yansıyor. Yüzüne ve gözlerine yansıyor öncelikle... Sizin de şimdi gözleriniz ışıl ışıl. Belli ki sevdiğiniz bir hayatı yaşıyorsunuz. Tabii ki herkesin problemleri var. Hayat toz pembe değil. Önemli olan bunları nasıl kaldırıp, karşılıyorsunuz... Bazısı minnacık bir şeyi kendine büyük bir yük yapabilir, bazısı büyük olayları içine sindirip, "Olur böyle şeyler" diyerek atlatabilir. Önemli olan, bunun lafta değil özde olması.
- Bunlar bir anda öğrenilecek şeyler değil... Siz bir dönüm noktasından sonra mı böyle hissettiniz?
- Aslında genelde pozitif bir insanım. Ama çocuklar insana çok büyük bir enerji ve neşe veriyor. İnsan çocuklarıyla birlikte yeniden doğuyor gibi. Çocuklar çok şey öğretiyor, hayatı gösteriyor. Çünkü saf ve temiz enerji onlarda. İnsana o kadar güzel ayna oluyor ki, birçok şeyi görmeniz kolaylaşıyor. Her zaman iyi kalpli olmaya inandım. İyi kalpli ve doğru insan olmanın geri dönüşünün uzun vadede çok iyi sonuçları olduğunu düşünüyorum. O yüzden her şey birbirine bağlantılı. Yaşamak, iyi beslenmek, hareket etmek, spor yapmak, psikolojinin düzgün olması hepsi birbirine bağlı. Yüzünde ve ruhunda bunların izlerine rastlanıyor.
- 39 yaşınızdasınız... O yaşta hissediyor musunuz?
- 39 da çok genç bir yaş... Artık yaş algıları değişti. Artık hedef sağlıklı olmak ve uzun yaşamak. Bunlar da hayat tarzı ve beslenmeyle doğru orantılı. İnsan içindeki çocuğu hiçbir zaman kaybetmemeli. Bu yaşam enerjisini ayakta tutuyor. Ben de yeri geliyor çocuklarla yerlerde yuvarlanıyorum, yeri geliyor oyunlarına uymaya çalışıyorum. Eskiden hatlarım, karakterim daha sivriydi. Şimdi çok daha yumuşadı. "Kesinlikle bunu yapmam" gibi cümlelerim yok. Hayat bir şekilde o durumu karşınıza getiriyor ve "Yapmam" dediğiniz şeyi bir güzel yapıyorsunuz. Bir şeylere sabit fikirle bakmak yerine, çeşitlendirmek gerekiyor hayatı. Hayatta kurallar elbette önemli ama asıl önemli olan şey denge. Yoga yaparken bunu çok iyi öğrendim. Eskiden çekimde biraz beklesem daha çabuk sinirlenirdim, artık hiç önemli değil. Her şeyi daha kolay karşılıyorum.
- Çocuklarınızla ilişkiniz her zaman takdir edilesi... Bizzat şahidi olduğum bir durum hatta. Hep çocuklarınızın yanındasınız. Sanki anne olmak için doğmuş gibisiniz...
- (Gülüyor) Annem hep böyle söylüyor, "Çok iyi bir anne oldun" diyor. Bu çok hoşuma gidiyor. Çünkü rol modelim annem. Onun gibi bir anne olmaya çalıştım hep. Çünkü o hep bizim yanımızdaydı. Okuldan geldiğimde annemi hep evde görürdüm, her tür gelişmede yanımdaydı. Bunlar çocuğa çok büyük güven veriyor. O yüzden benim için çocuklarımın mutluluğu, huzuru, mutlu bireyler olarak yetişmeleri çok önemli... Bunun için de emek vermek gerekiyor.
- Bakıcıya bırakmakla olmuyor yani...
- Olmuyor tabii. Ama ben bunu büyük zevk alarak yapıyorum. Çocukların her anına tanık olmak, başarılarında yanlarında olmak çok güzel bir duygu. Çünkü zaman çok çabuk geçiyor ve onlar çok hızlı büyüyor. Artık 18'ine bile gelmeden kendi hayatlarını yaşamaya başlıyorlar.
- Ailenizle zaman paylaşımınız nasıl?
- İrem okulda tenis takımında, belli antrenman saatleri var. Ömer de öyle, İbrahim'in basket okuluna gidiyor. Programları belli olunca, iyi organize olunca her şeye yetişebiliyorum. İrem'in yaz döneminde turnuvaları var... Zamanı doğru kullanınca her şeye yetişebiliyorum. Sabah çocuklarımızla kahvaltı ettik, saçımı makyajımı yaptırıp çekime geldim, akşam yine onlarla sofrada olacağım. O arada zaten aktiviteleri, sosyal hayatları ve programları var.
- Evliliğiniz dahil 15 yıldır birliktesiniz İbrahim Kutluay'la. O denge nasıl oturtuluyor?
- Özel hayatıma dair konuşmak istemiyorum ama evliliğin kuralı diye bir şey yok. Her ilişkinin kendi dinamiği var. Bununla ilgili ahkam kesmemek gerekiyor. Her insanın karakteri, her tür ilişkinin dengesi farklıdır. Sizin kabul etmeyeceğiniz bir şeyi ben kabul edebilirim belki. Herkese göre değişir. Büyük cümleler kurmamayı öğrendim. Beş senedir böyleyim.
