Antalya Film Festivali'nin alameti farikasıdır kortej. Yıllar önce Yeşilçam starlarının gövde gösterisi yaptığı, halkla buluştuğu festivalin olmazsa olmazı iki yıldır çıtayı epey yükseltti. Geçtiğimiz yıl korteje; Jeremy Irons, Mena Suvari ve Kathleen Turner katılmıştı. Epey de övgüyle bahsetmişlerdi bu ritüelden. Yaşadıkları heyecan, korteje katılmayan Catherine Deneuve'ün kulağına gidince Fransız yıldız o anı yaşayamadığı için pişman olmuştu. Bu yıl kortejde yine uluslararası sinemacılar vardı. John Savage, George Hamilton, Esai Morales kortejde Antalyalıları selamlarken, sinemaseverler de onlara küçük sürprizler hazırlamıştı. Antalyalılar, kortejdekilere çiğköfte ikram etti. John Savage ile Esai Morales, arabanın üzerinde kendilerine ikram edilen çiğköfteleri tadarken çok heyecanlıydı. İkili, akşam Menderes Türel'in verdiği yemekte, bu ezberbozan sevgi gösterisinden ne kadar etkilendiklerini söyledi. 'Hair', 'İnce Kırmızı Hat' ve 'Avcı' gibi sinema tarihine geçen filmlerin oyuncusu John Savage, korteji 'Çılgınca bir şey! Çok farklı bir deneyim' olarak anlattı. SAVAGE, KÜLTÜRÜ MÜZE AŞİNA Zaman zaman tartışma konusu olan kortejin farklı bir yanı var. Belki biz bu yanını pek göremediğimiz için tartışma konusu yapılıyor. Ama uluslararası oyuncular için unutamayacakları bir tecrübe oluyor. İster popüler bir yıldız, ister yönetmen olsun; hepsi kortejde yaşananlardan, halkın sevgi gösterisinden ciddi biçimde etkileniyor. Şimdiye kadar etkilenmeyeni görmedim! İnsanın, 'Cannes'ın, Berlin'in kırmızı halısı varsa, bizim de kortejimiz var' diyesi geliyor. Savage daha önce Türkiye'ye geldiği için, diğer konuklara göre Türk kültürüne daha aşina. Zaten bu da hemen fark ediliyor; insanlarla çabuk temas kuruyor, Türkçe olarak 'Merhaba' diyor, teşekkür ediyor. Sohbet ederken, Türkiye'ye ilk geldiğinde çok etkilendiği anlattı ve film festivalinden teklif gelince hiç düşünmeden kabul ettiğini söyledi. Ben bir söyleşi sözü alıp yanından ayrılırken, birbirimize 'dostum' diyecek kadar kaynaşmıştık. TAUTOU İLE MACDOWELL AKRABA MI? Festivalin bu yılkı uluslararası yıldızlarından Audrey Tautou ile Andie MacDowell'ı yakında aynı filmde izlersek, bu filmin tohumlarının Antalya'da atıldığı bilinsin. Yemekte karşılıklı oturan iki yıldız, koyu bir muhabbete daldı. Sohbetin konusu sonradan anlaşıldı. Malum Audrey Tautou Fransız, Andie MacDowell ise Amerikalı... Fakat MacDowell'ın aile kökeni Fransa'ya uzanıyormuş. MacDowell aile kökenini anlattıkça, Tautou kendisiyle akraba çıkma ihtimali olduğunu söyledi. Sonra ikili, bunun çok iyi bir film konusu olabileceğini fark etti. İş birden ciddileşti ve menajerler aranmaya başladı. 'Bir masa muhabbetinden film çıkar mı?' demeyin. Bana olmayacak bir şey gibi gelmedi. Olursa nasıl bir film izleriz, onu kestirmek zor. Ama iki yıldızın birbirlerinin kuzeni çıkmasını anlatan bir film fena durmuyor kağıt üzerinde. Lakin bu film projesine bir şerh de koyalım. Eğer bu fikir filmleşirse, Antalya'da geçen sahneler de isteriz. Yoksa çok darılacağımız bilinsin...