Anadolu Rock'ın en önemli temsilcilerinden Moğollar Grubu'nun efsanevi bateristi Engin Yörükoğlu, uzun süredir kanser tedavisi gördüğü Bodrum'da hayata veda etti. 40 yılı aşkın süredir müzikle iç içe olan sanatçının cenazesi Pazartesi günü Bodrum'da toprağa verilecek. Engin Yörükoğlu'nun acı kaybı vesilesiyle önce unutulmaz bateristin kim olduğunu daha sonra da Yörükoğlu'nun kurucuları arasında bulunduğu Moğollar Grubu'nun hikâyesini hatırlayalım. Engin Yörükoğlu kimdir? 1945’te İstanbul’da doğdu. Müziğe 1963 yılında Gölcük’te Siyah İnciler grubuyla başladı. Daha sonra Selçuk Alagöz’ün grubuna girdi. Bu grupta ileride Moğollar’ı beraber kuracakları Cahit Berkay’la tanıştı. Moğollar’la gittiği Paris’te gruptan ayrıldı. Daha sonraki yıllarda Cahit Berkay ile Paris’te çeşitli çalışmalar yaptı. Ayrıca Cazmüziğine yöneldi. Çeşitli triolar ve Quartetler kurdu. Türk müziğinin hazinesi: Moğollar Kısa bir süre sonra yine bir ara Selçuk Alagöz grubunda çalışmış olan ve Almanya’da Cem Karaca Apaşlarla yaptığı turneden dönen Hasan Sel, Haluk Kunt'un yerini alır. İlk 45'likleri 'Eastern Love/Artık çok geç', Şubat 68'de çıkar. Bu plağın hemen ardından 'Mektup/Lazy John'u yapan grup, Haziranda Altın Mikrofon yarışmasına katılır ve 'Ilgaz' üçüncü olur. Bu başarı ve ardından çıkan 45'lik Moğollar adının daha çok insan tarafından duyulmasını sağlar. Konserler verirler. İlginç konserlerdir bunlar; örneğin: Diskotek dergisi tarafından 3 Nisan 1968'de İstanbul Fitaş sineması'nda düzenlenen, Haramiler ve Kaygısızların da katıldığı konsere 'silindir şapkaları, uzun siyah frakları ile üç keman bir viyolonsel ve bir trompet eşliğinde' çıkar Moğollar elemanları. İlk solo konserlerini ise 19 Ekim 1968'de İstanbul Fitaş Sineması'nda verirler. Yabancı şarkıların yanı sıra kendi bestelerinide seslendiren Moğollar, konserlerinde büyük ilgi görür. Ünleri İstanbul dışına çıkar, Anadolu'ya ulaşır. Aynı tarihlerde dördüncü plaklarını çıkaran Moğollar 1968'i tanınmış bir grup olarak kapatır. 1969 yılının Şubat ayında grupta bir eleman değişimi yaşanır. Hasan Sel ayrılır, yerine Taner Öngür girer. Moğollar 1969 yılını, neredeyse tüm Türkiye’yi kapsayan büyük bir turneyle geçirir. Bu turne sırasında yaşadıkları onların müziğinde önemli bir değişime neden olur. Turne öncesinde İstanbul'da verdikleri konserlerde kimi türkü düzenlemeleri ve halk müziği sazlarını kullanmaları ilgi görür, fakat bu turne Moğollar'ın Anadolu'yu yakından tanımalarını sağlar, bu da onların tarzlarının daha belirginleşmesini gerçekleştirir ve Moğollar bu tarza bir isim verirler: Anadolu Pop. Bu adı ilk telaffuz eden Taner Öngür'dür ve Mart 1970'de Hey dergisine bu adı seçmelerinin nedenini ve amaçlarını açıklayacaktır: '...ispatlamak istediğimiz, halk müziğimizin çok sesli bir ruha sahip olması. Ayrıca folklorumuzdaki dinamizmin pop müziğin dinamiğine yakın olması. Geri kalmış popüler müziğimizin ileri teknik ve zengin folklorumuzla birleşmesiyle bir kişilik kazanması...' Moğollar, bu açıklamayı yaptıkları tarihlerde, Anadolu Pop'un yalnızca düzenlemelerden ibaret olmadığını ve bu tarzda beste de yapılabileceğini kanıtlamak için bir 45'lik çıkarırlar: 'Dağ ve çocuk/İmece'. Her iki parçada yerli melodi ve ritimlerden yola çıkılarak yapılmış bestelerdir, büyük ilgi görür. Böylece Moğollar, Anadolu Pop'un yaratıcıları, 'Dağ ve Çocuk' da bestelenmiş ilk Anadolu Pop hiti olarak tarihteki yerini alır. Paris'te Moğollar, CBS firması ile üç yıllık bir anlaşma imzalar ve bir 45'lik 'Behind the dark / Hitchin' yaparlar, ayrıca 'Guild international du disque' isimli bir plak şirketine bir albüm yaparlar. Bu albüm 'Danses et Rythmes de la Turquie-d'Hier d'Aujourd'hui' 1971 yılında 'Academie Charles Cros' büyük plak ödülünü alır. Bu arada Moğollar Paris'te o tarihlerde Belçikada yaşamakta olan Barış Manço ile karşılaşırlar ve onunla çalışmaya başlarlar. Kurdukları birlikteliğe 'ManchoMongol'adını verirler. Barış Manço, bu konuda Hey dergisine şunları söyler o tarihlerde: 'Artık biz bir bütünüz. Ne ben Moğollar'ın şarkıcısıyım, ne de onlar benim grubum.Yepyeni bir grup olduk. Adımız MançoMongol. Kafaca anlaşan, aynı fikir seviyesine gelmiş olan bizler, yaptıklarımızın daha iyi olması için, sesimizi bütün dünyaya kuvvetlice duyurabilmek için, başbaşa vermenin zamanı geldiğini anladık.' Bu arada Moğollar'ın Paris'te doldurdukları albüm Mart 1971'de Academie Charles Cross ödülünü alır. Türkiyede büyük yankısı olur bu ödülün. Örneğin Hürriyet gazetesi tam sayfa olarak duyurur bu haberi: 'Moğollar'ın davul ve zurna ile doldurduğu plak Akademi armağanı aldı.' Aynı tarihlerde, yine Paris'te CBS firmasından çıkan 45'lik 'Behind the Dark/Hitchin' şöyle sunulur dinleyiciye: 'Pikabınızın kolunu plağın üstüne koyup dinlemeye başladığınız anda Doğu'dan gelen bir grubun varlığını anlayacaksınız. Moğollar, bir çeşit 'sitar' olan 'bağlama'yı pop müziğine iyi uygulamaları ile dikkati çekiyor. Öğütleyebileceğimiz tek şey, yalnızca Türklerin bildiği bu ritmin akışına, sihirine kendinizi bırakmanız.' Barış Manço'dan ayrıldıktan sonra tekrar Paris'e dönen Moğollar, bu kez Engin Yörükoğlu'nu orada bırakarak Türkiye'ye döner. Yörükoğlu ani bir kararla, 31 Temmuz 1971'de Dominique Meraud ile evlenerek Paris'e yerleşir. Bu beklenmedik ayrılık Mavi Işıklar'ın davulcusu Ayzer Danga ile telafi edilmeye çalışılır, bir sene bu formatta gider. 'Alageyik destanı/Moğol Halayı' 45'liği bu dönemde yapılır. Ancak Ağustos 1972'de Murat Ses gruptan ayrılır. Bu arada Selda ile bir 45'lik yapar Moğollar. Daha sonra Ersen gruba yeniden katılır. Eylül 1972'de ilginç bir olay yaşanır: Cem Karaca ile çalışan Kardaşlar, Ersen ile çalışan Moğollar solistlerini değişirler. Bu görülmedik olay Moğolların tekrar gündeme gelmesini sağlar. Cem Karaca ve Moğollar güçlü bir birliktelik oluşturmuş ve uzun sürecek bir dostluğun temeli atılmış olur. 1974 sonu ile 1976 yılları arasında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlunun sürdürdüğü Moğollar 1976'da çalışmalarına son verir, bu dönemden kalan en önemli albüm, Fransa'da RCA firmasından çıkan 'Hitit Sun' Türkiye'de 'Düm-Tek'tir. Bu albümde Cahit Berkay'ın enstrümental besteleri Anadolu Pop'tan jazz rock'a doğru yönelmeyi işaretlemektedir. Moğollar elemanları 1976'dan sonra yalnızca bireysel çalışmalarını sürdürür 'çekirdek'. Cahit Berkay, aradaki yıllarda film müzikleri yapar. '90'larda, Cem Karaca ve Uğur Dikmen'le Rock kumpanyası adlı grubu kurar, birlikte iki albüm yaparlar. Taner Öngür ise Dostlar ve Cem Karaca Dervişhan'da çalışır bir süre. Daha sonra Almanya'ya yerleşir. 1992'de Türkiye'ye döner, 'Alarm' isimli ilk ve tek solo albümünü çıkartır. 1992'de bir televizyon programında dinlediği Moğollar'dan etkilenen Leman dergisi çizerlerinden Kaan Ertem, 'Moğollar tekrar bir araya gelsin' çağrısıyla bir imza kampanyası açar. 4000'den fazla imza toplanır bu kampanya dahilinde. Cahit Berkay ,Taner Öngür ve Engin Yörükoğlu arada bir araya gelip bu konuyu görüşürler, yeniden Moğollar'ı kurmak konusunda tereddütleri vardır, ancak kampanya'ya gelen mektuplar onlara cesaret verir. Yanlarına genç bir müzisyen Serhat Ersöz'ü alarak, 31 Mayıs 1993'te İstanbul Cemal Reşit Rey konser salonunda verdikleri muhteşem bir konserle geri dönerler. 1994'te 'Moğollar94', 1996'da'Dört Renk', 1998'de '30. yıl' albümlerini çıkarırlar.