AKŞENER DYP İÇİN RAHATSIZ EDİCİ BİR İSİMDİ
Meral Akşener, ilk "muhalif" çıkışını ise 1999 yılında yaptı ve Tansu Çiller'e karşı aday olan Köksal Toptan'ın yanında yer aldı. Bu onun aynı zamanda ilk yenilgisiydi. Toptan, ezici bir şekilde kaybedince Meral Akşener de ortada kaldı ve bir daha Çiller'in yanına yaklaşamadı. Geçen sürede hep bir arayış içinde olduğu belli oluyordu. TBMM'de Bağımsız Milletvekili Mehmet Ağar ile oturmaları ve uzun uzun sohbetleri yeni bir muhalif dalganın hatta yeni bir milliyetçi sağ partinin habercisi gibiydi. Akşener DYP için "rahatsız edici" bir isimdi artık ve dönemin İstanbul İl Başkanı Süleyman Soylu, 32 ilçe başkanını da yanına alarak, hainlikle suçladığı Akşener'in istifasını istediğinde 2000 yılı geride kalmak üzereydi.
İkili görüşmeler, arayışlar ve muhalif kalkışmalardan bir sonuç çıkmayınca Meral Akşener, 4 Temmuz 2001 günü DYP'den istifa etti. Sıradan bir istifa değildi ve alışıla gelmişin dışında bir organizasyon tertiplenmişti. Akşener'in yanında tam 30 bağımsız milletvekili vardı ve bunlardan birisi de eski İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte "yenilikçi" hareket başlatan Kayseri Bağımsız Milletvekili Abdullah Gül'dü. O gün "Ortak aklın olduğu bir kadro hareketi düşünüyoruz. Liderliğin sorun olacağını düşünmüyoruz" diyen Akşener iki ay içinde fikir değiştirdi. AK Parti'nin kuruluşunda yer almadı. Erdoğan ve Gül'ü "Milli Görüş çizgisini sürdürüyorlar" diye eleştiren Akşener, soluğu MHP'nin Kızılcahamam kampında almıştı. Takvimler 3 Kasım 2001'i gösteriyordu. TBMM'ye ayak bastıktan sonraki 6 yıl içinde; Tansu Çiller, Köksal Toptan, Mehmet Ağar ve Recep Tayyip Erdoğan isimleri etrafında siyasi hamleler yapan Akşener artık Devlet Bahçeli'nin sağ tarafında oturuyordu.