40 yıldır yapılamayan yolun ihalesi yapıldı
Doğu Anadolu'yu Karadeniz'e bağlayan en önemli geçitlerden Kürtün Vadisi için hazırlanan bölünmüş yol projesi 2014'te yayımlanmıştı. Bu gelişmelerin ardından Giresun Limanı'nın verimli çalışabilmesi için gerekliliğine işaret edilen ve 'Çılgın Proje' olarak nitelendirilen Tirebolu-Torul yolunun proje ihalesi 40 yıl aradan sonra gerçekleştirildi.
Çılgın proje ile Tirebolu ilçesinden başlayıp Gümüşhane-Trabzon karayolu Kürtün yol ayrımına kadar halihazırdaki 86 kilometrelik çift şeritli yol, yaklaşık yüzde 30'u tünel, köprü ve viyadükle geçilecek şekilde 74 kilometrelik bölünmüş yola dönüşecek. Kürtün ilçesi ve Özkürtün Beldesinin de tünellerle geçileceği proje, yolu mesafe olarak yüzde 16 azaltırken, süre olarak yüzde 42 oranında azaltacak.
1,5 SAATLİK YOL 55 DAKİKAYA İNECEK
Mevcut haliyle 1 saat 36 dakika süren ayrım-Tirebolu yolunu 55 dakikaya indirecek yeni projede yol boyunca en uzunu 2 bin 905, en kısası 110 metre olacak şekilde 23 kilometre uzunluğunda 36 adet yeni tünel ve bin 941 metre uzunluğunda 19 adet yeni köprü ve viyadük planlanıyor.
Doğu Anadolu'dan Karadeniz sahiline Zigana Dağı'nı çıkmadan ulaşmak isteyenlerin sıklıkla kullandığı yol, Doğu Karadeniz'in iç bölgelerinden Orta Karadeniz ve İç Anadolu'ya gideceklerin kullandığı en önemli güzergahlardan birisi.
Yöre halkının ve yolu kullanan herkesin yıllar boyunca "şuradan karşıya bir köprü yapsalar da bu kadar yolu dolanmasak" dediği her noktanın ya tünelle ya da köprüyle geçildiği projenin milyonlarca liraya mal olması beklenirken, projesinin sosyal medyada yayınlanması bile bölge halkını heyecanlandırdı.
YAPILDIĞI YILLARIN EN ZOR VE EN PAHALI YOLLARINDAN BİRİSİ
Dönemin Adalet Bakanı ve Gümüşhane Milletvekili Mahmut Oltan Sungurlu'nun girişimleriyle programa alınan ve "keçi bile gitmez" denilen bölgede Torul ve Kürtün barajlarıyla birlikte uzun yıllar dinamitle patlatma yapılarak ve iş makineleri yardımıyla yapılan yol, virajları nedeniyle sürücülerin de korkulu rüyası oldu. Yapıldığı yılların en zor ve en pahalı yollardan birisi olan Kürtün yolu, geçtiğimiz yıllarda tamamlanan Torul ve Kürtün baraj gölleri nedeniyle daha da tehlikeli hale gelmiş, meydana gelen ölümlü kazaların ardından yol kenarlarına araçların barajlara uçmaması için beton bariyer yapılmıştı.
Yeni hazırlanan projeyle birlikte keskin ve sık virajlar tamamen yok edilerek tünel, viyadük ve köprülerle rahat bir ulaşım sağlanacak.
FAHRİ KORUTÜRK ZİYARET ETMİŞTİ
Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Fikret Günaydın, yaptığı yazılı açıklamada, Tirebolu-Torul yolu projesinin Osmanlı dönemine kadar uzanmakla birlikte devlet programına 1976 yılında girdiğini belirtti.
Dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün 1975 yılında bölgeye yaptığı ziyarette, Giresun Limanı'nın verimli çalışabilmesi için Tirebolu-Torul yolunun mutlaka yapılması gerektiğini ifade ettiğini kaydeden Günaydın, bu doğrultuda çalışmaların başlatıldığını aktardı.
Günaydın, o süreçle başlayan çalışmaların 2000'li yılların başına kadar sürdüğünü ancak yolun yüksek ölçekli bir yol ağına dönüştürülemediğine dikkati çekti.
Tirebolu-Doğankent-Torul bölünmüş yol projesinin toplam uzunluğunun ise 73,78 kilometre olduğunu belirten Günaydın, bu projeyle yolun yüzde 30'unun tünel, köprü ve viyadükle geçilmesinin planlandığını, yol standartlarının uluslararası yol ağında birinci sınıfa çekilmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Günaydın, proje ihalesi tamamlanan yolun yatırım ihalesinin bir an önce yapılarak uygulamaya geçmesi ülke ve bölge menfaatleri açısından zaruri olduğunu kaydetti.
Merkez Bankası'ndan tarihi karar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yüksek faiz olursa yatırım olmaz, yatırım olmayınca istihdam olmaz, büyüme olmaz" çağrısını yinelediği son zamanlarda Merkez Bankası'ndan tarihi hamle geldi.Murat Çetinkaya başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) faiz koridorunun üst bandını 50 baz puan düşürerek yüzde 9.00'a çekti. Merkez Bankası böylece tarihinin en dar faiz koridorunu görmüş oldu.
TARİHİN EN DAR FAİZ KORİDORU
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, beklendiği gibi faiz koridorunun üst bandını 50 baz puan düşürerek yüzde 9.00 çekti. Böylece Merkez Bankası faiz koridorunu tarihin en düşüğüne çekti. Politika faizi olan bir haftalık repo faizini ise beklentiler doğrultusunda yüzde 7.5'te bıraktı.
TCMB, geçen ayki PPK toplantısında faiz koridorunun üst bandını 50 baz puan düşürerek yüzde 9,5'e çekerken, politika faizini yüzde 7,50 ve faiz koridorunun alt bandını yüzde 7,25'te bırakmıştı.
Arapların yeni gözdeleri orası!
örfez ülkelerinden gelen turistlerin Türkiye'deki ilk adreslerinden biri olan Trabzon'da, son yıllarda konut ve gayrimenkul satışından en büyük payı Yomra ilçesi aldı.
ARAPLAR AKIN EDİYOR
İl merkezine 17 kilometre uzaklıktaki 35 bin nüfuslu ilçe, havalimanına 7 kilometre mesafede bulunmasının yanı sıra alışveriş merkezleri ve otellerin de adeta merkezi konumunda yer alıyor.
5 yıldızlı otellere ev sahipliği yapmasından dolayı Arap turistlerin büyük bölümünü misafir eden Yomra, son yıllarda kenti beğenerek konut almak isteyen turistlere de farklı konfor ve fiyatlarda daire seçenekleri sunuyor. İlçe merkezinde 170 bin ile 650 bin lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunulan daireler, başta Araplar olmak üzere Körfez ülkelerinden gelen turistlerin beğenisine sunuluyor.
GAYRİMENKUL SATIŞINDA PATLAMA
Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede yoğun olarak konut ve gayrimenkul satışı yapıldığını belirtti.
Konut satışındaki yoğunluğun son 3 yıldır devam ettiğini dile getiren Sağıroğlu, "Bu yıl bir süreliğine durgunluk yaşandı ancak Ramazan Bayramıyla aynı yoğunluğun devam edeceğini biliyoruz. Çünkü çoğunluğunu iş adamlarının oluşturduğu gruplar, bayramdan itibaren şehrimize adeta akın edecek." diye konuştu.
GELEN YATIRIMCILARA DESTEK OLMALIYIZ
İlçede inşaat sektörünün hız kazanmasında kendilerinin de etkisi olduğunu ifade eden Sağıroğlu, şöyle devam etti:
"Arap turizmin il olarak merkezi Trabzon, bunun da can merkezi Yomra'dır. Turizm hareketliliğinin büyük bölümü burada yaşanıyor. Marka otellerin büyük bölümü ilçemizde bulunuyor. Bunun yanı sıra önümüzdeki günlerde temelini atacağımız oteller de var. Bunda önemli etken inşaat sektörüne yön vermiş olmamız. Buna yön vermeseydik bugün bu noktada olamayabilirdik. Bu konuda yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Bizler gelen yatırımcılara aşırı derecede yardımcı olmalıyız."
DUBAİLİLER'DEN 800 DAİRELİK SİTE
Arapların ilçede ciddi anlamda mülk edindiğini anlatan Sağıroğlu, "Örneğin, Dubaililerin yaptığı 800 dairelik sitenin tamamı yabancı. İçerisinde bir tane yerli vatandaş bulamazsınız." dedi.
3 YILDA 3 BİNE YAKIN KONUT YAPILDI
Sağıroğlu, ilçede inşaat sektörünün her geçen gün daha da büyüdüğüne işaret ederek, ilçede son 3 yılda 3 bine yakın konut yapıldığını ve bunların yaklaşık 300-350'sini Arap turistlerin aldığını söyledi.
Görevlerinin, gelen turistlerin tatil sürelerini uzatarak ekonomik girdiyi artırmak olduğuna işaret eden Sağıroğlu, "Onların tatil süresi yaklaşık 3 ya da 4 ay sürüyor. Zaman zaman kırsalda yol çalışmaları yapıyoruz. İşte bunun bir nedeni de Arap turistleri kırsala ve yaylaya çekebilmek. Bunu sağlarsak tatil sürelerinin de artacağına inanıyoruz." ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım'dan müjde üstüne müjde
Başbakan Binali Yıldırım AK Parti grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, Türkiye'nin dünyada en hızlı büyüyen ülkeleri arasında ilk 5'te yer aldığını ifade etti ve çiftçilere KDV kaldırılması müjdesi verdi. Başbakan ayrıca Genel Sağlık Sigortasıyla ilgili yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için çalışma başlatıldığını duyurdu.
DÜNYANIN EN HIZLI BÜYÜYEN İLK 5 ÜLKESİ ARASINDAYIZ
Türkiye büyüyor Türkiye kalkınıyor etrafımızdaki bütün tehlikelere rağmen her ülkede büyüme rakamları ekside olmasına rağmenTürkiye bu yıl dünyanın en hızlı büyüyen ilk 5 ülkesinden biri olmayı başardı. Bütün bu umut verici gelişmelerin arkasındaki sır iki kelimede gizli Güven ve İstikrar! 2023 hedeflerine emin adımlarla gidiyoruz.
ADİLCE PAYLAŞAN BİR EKONOMİ
Bundan sonra yapcaklarımız bununla sınırlı değil. Hükümet olarak daha fazla üreteceğimizi söylemiştik. İlgili bakanlarla bir araya geldik ve Ekonomik koordinasyon kararları aldık. Yakında bu kararları meclise getireceğiz. Hedefimiz pastayı büyütüp adilce paylaşan bir ekonomi.
İran`dan 37 yıl sonra bir ilk!
İran Air'den yapılan açıklamada, ülkenin hava filosunun yenilenmesi kapsamında Boeing şirketiyle anlaşma imzalandığı belirtilerek, "İran İslam Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) hükümetlerinden gerekli izinlerin çıkmasının ardından İran Air ve Boeing şirketi arasında uçak alımı için bir anlaşma imzalandı." ifadelerine yer verildi. Bu anlaşma, ABD`nin İran`la 1979`dan sonra ilk anlaşması oldu.
Anlaşmaya göre, İran, Boeing'in en çok rağbet gören uçağı yeni nesil 737 serisi ile 777-300ER ve 777-900ER tipi uçaklardan alacak.
Anlaşmanın uygulamaya girmesinin İran ve ABD hükümetlerinin nihai onayına ihtiyaç duyduğu belirtildi.Açıklamada, kaç adet uçak alınacağı belirtilmezken toplam 100 uçak alınacağına ilişkin haberler İran basınına yansımıştı.
1979'DAN SONRA İLK UÇAK SATIŞI
ABD, 1979 yılındaki devrimden sonra 52 Amerikalı diplomatın 444 gün boyunca Tahran'daki elçiliğinde rehin alındığı kriz sonrasında, İran ile bütün diplomatik ilişkilerini kesmişti. ABD daha sonra İran'a yaptırım uygulamaya başlamış, ardından da İran'ın nükleer programı gerekçe gösterilerek ambargonun kapsamı genişletilmişti.
İran ile 5+1 ülkeleri arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde 24 Kasım 2013 tarihinde yapılan müzakerelerde geçici anlaşmaya varılmış ve bu anlaşma uyarınca İran'a uygulanan bazı ekonomik yaptırımların hafifletilmesi kararı alınmıştı. Daha sonra nükleer müzakerelerde Nisan 2014'te varılan geçici anlaşma çerçevesinde ABD Hazine Bakanlığı, Boeing'e bazı uçak parçalarının "kısa süreliğine" İran'a satılması için izin vermişti.
16 Ocak'ta uygulamaya giren nükleer anlaşmayla birlikte ekonomik yaptırımların kaldırılmasının ardından İran, eski hava filosunu yenilemek amacıyla Fransa'nın Airbus ve ABD'nin Boeing şirketleriyle müzakereler yürütüyordu. İran bu kapsamda ocak ayında Airbus şirketiyle de 118 uçak alınmasına ilişkin 27 milyar dolarlık anlaşma imzalamıştı.
AMBARGO KAZALARI TETİKLİYORDU
İran Air, ambargo sebebiyle şu ana kadar 1979'dan önce satın aldığı uçaklarla hizmet veriyor. Uçak filosu yenilenememesi kaza riskinin de artmasına neden olmuştu. Bu nedenle İran'da son 37 yıl içinde 200'den fazla uçak kazası yaşanmış ve bu kazalarda da 2 binin üzerinde insan hayatını kaybetmişti.
