10 SORUDA AKPM'NİN KARARI Avrupa'dan Türkiye hakkında yine bir skandal karar daha çıktı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye'yi siyasi denetim sürecine tabi tutan kararı kabul etti. Ankara'nın skandal karara tepkisi çok sert oldu. Peki son birkaç yıldır Türkiye'ye yönelik sistematik olarak saldırı politikası uygulayan Avrupa ne yapmaya çalışıyor, Taha Dağlı değerlendirdi. AKPM KARARININ 16 NİSAN REFERANDUMUYLA NE GİBİ BİR BAĞLANTISI VAR? 16 Nisan'da sandıktan çıkan evet kararı Avrupa tarafından bir türlü hazmedilemedi. Evet sonucuna karşı günlerdir agresif açıklamalar yapılıyordu. Bu kararın alt yapısı geçtiğimiz Mart ayında hazırlanmıştı. AKPM'nin denetim komisyonu tarafından Türkiye'yi denetim sürecine tabi tutan yani 2004 öncesine götüren bir karar üzerinde komisyon kararı alınmıştı. AGİT VE AVRUPA KONSEYİ GÖZLEMCİLERİNİN ETKİSİ OLDU MU? Türkiye'nin anayasa değişikliği Avrupa için gelinen son noktaydı. Bunu hazmedemeyecekleri çok açık. Çünkü Türkiye artık eski Türkiye değil ve bir daha da öyle her denileni yapan bir Türkiye bulamayacakları kesinleşti. Bunun farkındalar. O yüzden AGİT ve Avrupa Konseyinin PKK sempatizanı gözlemcilerinin hazırladığı referandum raporuna dayanarak onun üzerine OHAL ile ilgili terörle mücadele ile ilgili yeni bir rapor hazırlayarak böylesine skandal bir karar alıyorlar. BU RAPORLARA GÜVENİLEBİLİR Mİ? Hazırlanan raporları kaleme alan isimler, gözlemciler ya da raportörler bunlara tek tek bakınca ne oldukları, kime hizmet ettikleri ortaya çıkıyor. Bir çoğunun PKK terör örgütünün sempatizanı olduğu anlaşıldı. PKK ile kol kola olan gözlemcilerin, raportörlerin 'Türkiye terörle mücadele etmesin' diye hazırladıkları raporlara nasıl itibar edilebilir. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI TEPKİSİNDE FETÖ VURGUSU YAPTI? Dışişleri Bakanlığı kararı şiddetle kınadı ve böyle bir kararın FETÖ gibi terör örgütlerine hizmet ettiğini vurguladı. Çünkü raportörler arasında FETÖ firarileriyle bağlantılı olanlar var. Çünkü bu raporu biz FETÖ ve PKK gibi terör örgütleriyle mücadele ediyoruz diye hazırlıyorlar, bu mücadeleyi sonlandırmamız için bir tehdit aracı olarak bu kararları alıyorlar o nedenle AP'nin de AKPM'nin de son kararları tamamen terör örgütlerini aklamaya yönelik, korumaya yönelik kararlardır. HANGİ GEREKÇELER VAR? Olağanüstü hali gerekçe gösteriyorlar. Oysa Fransa'da 2015 Kasım ayından bu yana OHAL var ve sürekli uzatılıyor ve Fransa'da Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu da olağanüstü hal sürecinde yapıldı, hatta seçim sürecinde ve sonrasında sokaklarda çatışmalar oldu, polisin çok sert müdahaleleri oldu ama bunlar ört bas edildi, konu Türkiye olunca ise OHAL'i gerekçe gösterip Türkiye karşıtı bir karar alındı. TERÖRLE MÜCADELEDEN DE RAHATSIZLAR MI? Avrupa'nın Türkiye'nin terörle mücadelesine yönelik eleştirileri son bir yıldır iyice arttı. Geçen Kasım ayında AP müzakereleri askıya alma kararını kabul ederken de Türkiye'nin terörle mücadelesini gerekçe göstermişti. AKPM'nin bu son kararında OHAL ile birlikte yine karşımıza terörle mücadele çıkarıldı. Terör örgütleriyle yaptığımız mücadeleyi esnetmemizi istiyorlar. AVRUPA TAM OLARAK NE İSTİYOR? PKK gibi FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadele etmememizi istiyor. Terörle mücadele ve darbe girişimi çerçevesinde ilan edilen OHAL'in kaldırılmasını istiyor. Aslında yaptıkları direk Türkiye'nin içişlerine, egemenliğine müdahale. ALMAN DW, KARAR İÇİN TÜRKİYE'YE EV ÖDEVİ YORUMUNU YAPTI? Türkiye artık eski Türkiye değil. AKPM sembolik olarak Türkiye'yi 2004 yılı öncesine yani siyasi denetim sürecine tabi tuttuğunu belirtiyor. Bu nedenle Türkiye'ye ev ödevi verildi diyorlar. Bir algı operasyonu bu, Türkiye'yi itibarsızlaştırmak için bu tarz ifadeleri seçiyorlar. AB de her yıl Türkiye'ye demokrasi karnesi gibi ilerleme raporunda notlar veriyor. Ama artık Türkiye Avrupa'dan ev ödevi ya da karne alma dönemlerini geçti. AVRUPA'NIN KENDİ DEMOKRATİK DEĞERLERİNE BAKACAK OLURSAK? AB her zaman kendisini demokratik değerlerle tanımlar. Ama referandum sürecinde gördük bakanlarımıza sansür uyguladılar, terör örgütlerini sürekli destekliyorlar. Demokrasiyi askıya alıyorlar, hukuk kurallarını çiğniyorlar. Bu nedenle Avrupa'nın demokratik değerlerle ilgili tek kelime söz söyleme hakkı kalmamıştır ve bu değerler üzerinden Türkiye'ye not verme gibi durumları da hadsizliktir. BUNDAN SONRA NE OLACAK? İPLER KOPAR MI? Perşembe günü Malta'da AB zirvesi var. AKPM'nin denetim süreci kararının bir adım ötesi müzakerelerin askıya alınması. Ama AB, mülteci anlaşması nedeniyle buna sıcak bakamıyor. Türkiye'nin AB karşısında eli güçlü, kaldı ki aldıkları kararlar ipleri koparma noktası olsa bile bu çok Türkiye'yi bağlamıyor. Gerçek anlamda politikalara bakıldığında Türkiye'nin bölgesel gücü itibariyle AB ve NATO için vazgeçilemez bir değer olduğunu AB çok iyi biliyor. Bu kararları daha çok tehdit unsuru olarak kullanmak amacıyla alıyorlar.