10 SORUDA ERDOĞAN'IN RUSYA ZİYARETİ Cumhurbaşkanı Erdoğan Salı günü Moskova'ya gidiyor, 24 Kasım'daki uçak krizi sonrası iki ülke arasındaki yakınlaşmanın ardından iki lider ilk kez yüz yüze görüşecek. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası iki liderin buluşacak olması, Amerika ve Avrupa tarafından yakından takip ediliyor. Taha Dağlı, Erdoğan-Putin görüşmesini değerlendirdi. TÜRKİYE-RUSYA YAKINLAŞMASINDA SÜREÇ NASIL İŞLEDİ? 24 Kasım'daki uçak krizi sonrası iki ülke arasında kopan ilişkiler yeniden tamir ediliyor. Rusya lideri Putin'in geçtiğimiz Mayıs ayında Türkiye'ye adım atılması yönünde bir mesajı vardı. O mesaj sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'e bir mektup yolladı ve ilişkilerin normalleşme süreci başladı. 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN ETKİSİ NE OLDU? Kanlı darbe girişiminde Amerika ve AB, açık şekilde darbecilerden yana yer aldı. Bu durumu zaten bekliyorduk zira bugün FETÖ'ya kucak açan Batı zaten bir yıldır da PKK ve PYD terör örgütünün savunuculuğunu yapıyordu. Kanlı darbe girişimiyle Batı'nın Türkiye'ye olan saldırgan politikasının arttığı net şekilde açığa çıktı. ANKARA-MOSKOVA YAKINLAŞMASI BATI'DA NASIL YANKI BULDU? Aslında iki ülkenin arasının bozulması Batı'nın istediği bir durumdu. Bu daha önce denendi olmadı sonra 24 Kasım'da içerisinde FETÖ'nün de olduğu bir ihanetle Türkiye'nin dış politikasını yanlışa sevk etmek suretiyle adımlar atıldı. Bu nedenle bozulan ilişkilerin yeniden düzelmesi Batı'nın işine gelmiyordu. BATI DARBEDEN EMİN MİYDİ? Haziran'daki Türkiye-Rusya yakınlaşması Batı'nın istemediği bir durumdu. Ancak darbenin başarılı olacağından da eminlerdi sanki. Nitekim darbe püskürtülünce bazı gerçekler de ortaya çıkmaya başladı. Batı dünyası hemen darbecilerden yana tavır takındı. Bu arada Erdoğan'ın Rusya ziyareti gündeme gelince de Avrupa ve Amerika'dan bu ziyaretle ilgili hemen yorumlar yapılmaya başlandı. İLK TEPKİYİ KİM VERDİ? Darbe girişimi sonrası Batı, Türkiye'ye saldırgan politika uygularken, Türkiye-Rusya arasındaki normalleşme sürecini ilk gündeme getiren isim İsveç'in eski Başbakan ve Dışişleri Bakanı olan Carl Bildt oldu. Bir makale yazdı ve Batı'nın darbeye hedef olan Türkiye'ye karşı uyguladığı darbeci tavrı sorguladı ve hiçbir Avrupalı liderin Türkiye ile dayanışma içerisinde olmamasını eleştirdi son söz olarak da Erdoğan-Putin görüşmesine dikkat çekti ve bu durumun Avrupa için bir utanç kaynağı olduğunu söyledi. TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİNDEN RAHATSIZLAR MI? Bu süreci yakından takip ettiklerini biliyoruz. Reuters da bu konuda bir analiz hazırladı ve o analizde Batı'nın agresif tutumu karşısında Türkiye'nin Rusya ile yakınlaştığı vurgulandı. Türkiye'nin, Rusya ile ilişki içerisine girerek Batı'ya bir mesaj verdiği de belirtildi. AB'DEKİ BİR DİĞER ÇATLAK SES DE ALMANYA'DAN GELİYOR, ALMANLAR BU KONUDA NEREDE DURUYOR? Almanya, AB içerisinde Türkiye'ye karşı agresif politika güden ülkelerden birisi. Özellikle de bu son süreçte. Ama Dışişleri Bakanları Steinmeier'in son açıklaması daha ılımlı mesajlar içeriyor, Türkiye ile doğrudan görüşme yapılmasını teklif ediyor, medya yoluyla yapılan açıklamaların süreci bozduğuna dikkat çekiyor. Yine Merkel'in partisi CDU milletvekili Roderich Kiesewetter'den de bir Türkiye açıklaması geldi. Alman siyasetçi, Türkiye'ye karşı yapılanlar sonrasında Türkiye'nin AB ve NATO'dan uzaklaşıp, Rusya'ya yakınlaşacağına dikkat çekti, bu durumun önüne geçilmesi gerektiğini savundu. TÜRKİYE BURADA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR? Aslında Türkiye'nin ekstra bir politikası yok. Rusya ile yıllardır iyi ilişkiler içerisindeydik, 24 Kasım'daki olay sonrası doğal olarak bu ilişki bozuldu, Haziran'da da tamir süreci başladı. Erdoğan'ın Rusya ziyareti zaten planlıydı, Ağustos olmazsa Eylül'de olacaktı, darbe sonrası bu görüşme Türkiye'ye karşı sert tavır içerisindeki Batı'nın hemen dikkatini çekti. ABD'NİN TAVRI NE OLACAK? Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry'nin 24 Ağustos'ta Türkiye'ye gelecek olmasının da Türkiye-Rusya ilişkileriyle bağlantısı olabilir. Bir de tabi FETÖ liderinin iadesi görüşülecek. Türkiye, bu noktada ister istemez Batı'ya karşı bir denge politikası oluşturma durumunda kaldı ama süreci bu noktaya getiren bizzat Amerika ve AB hatta NATO oldu. TÜRKİYE ADINA KESİN BİR YÖN DEĞİŞİMİ OLABİLİR Mİ? Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konularda çok tecrübeli ve temkinli hareket eden bir lider. ABD ile Rusya'nın arasındaki ihtilaflara rağmen iyi ilişkiler içerisinde olduklarını biliyor. Türkiye burada bir denge politikası uyguluyor ve Batı, durumu bu hale getirirse, Türkiye'nin alternatif politikaları her zaman vardır, bu mesaj bugün herkese gönderildi. Zira Batı, Türkiye'nin bölgesel güç olarak vazgeçilemez bir müttefik olduğunu çok iyi biliyor. Bu nedenle bir an önce idam ya da başka meseleleri bahane edip dayatma politikası uygulamak yerine Türkiye'yi kazanma yoluna gitmeliler.