Atatürk Üniversitesi'nin 2024-2025 Akademik Yılı açılış törenine katılarak, akademik yılın ilk dersini veren Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin, tamamlanmış ya da bitmiş bir çalışma değil, eğitimin muhtevasına yönelik dinamik bir dönüşüm süreci olduğunu belirterek, "Yeni Maarif Modeli akademik-sosyal-duygusal beceriler ve milli değerlerle harmanlanmış bir eğitim sistemini desteklerken, genel olarak teknolojiyi de bu sürecin merkezine yerleştiriyor" dedi.
Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonu'nda gerçekleşen törene Bakan Tekin'in yanı sıra Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
"Atatürk Üniversitesi, ülkemizin ve dünyanın saygın eğitim kurumlarından biri"
Açılış konuşmasında Atatürk Üniversitesi'nin kuruluşundan bugüne sağladığı katkılara dikkat çeken Bakan Tekin, "1957 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi, hem ülkemizin hem de dünyanın sayılı eğitim kurumlarından biri haline geldi. Erzurum gibi bir şehirden böylesine köklü bir başarı öyküsünün çıkması hepimiz için gurur verici. Üniversitemiz, kurulduğu günden bu yana eğitim-öğretim alanında öncü bir rol üstlendi, birçok üniversitenin kurulmasına da katkı sağladı" dedi.
Bakan Tekin, Atatürk Üniversitesi'nin zengin akademik kadrosu ve sahip olduğu altyapı ile uluslararası alanda da tanındığını vurgulayarak, "Üniversitemiz, ev sahipliği yaptığı yerli ve yabancı öğrencilerle evrensel bir eğitim merkezi olma misyonunu sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
"Eğitim dinamik bir alan, değişim kaçınılmaz"
Bakan Tekin, eğitim alanının doğası gereği sürekli bir değişim ve dönüşüm içinde olduğuna dikkat çekti. Eğitimdeki gelişmelerin teknolojik, bilimsel ve toplumsal ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirten Tekin, "Eğitim sistemlerimiz, öğrencilerimizin bireysel beceri ve ilgi alanlarına odaklanarak şekillendirilmek zorunda. Yenilikçi ve özgür bakış açıları geliştirmek için dinamik bir eğitim sistemine ihtiyaç var" dedi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli: Dinamik bir dönüşüm süreci
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne de değinen Bakan Tekin, bu modelin eğitimin muhtevasına yönelik dinamik bir dönüşüm süreci olduğunu ifade etti. "Bu model, akademik, sosyal, duygusal becerilerle milli değerleri harmanlayan, teknoloji ile entegre edilmiş bir eğitim sistemini destekliyor. Yeni nesil eğitim anlayışımız, öğrencilerimize dijital yetkinlikler kazandırırken, kültürel değerlerimizi de ön planda tutarak onları çağın gerektirdiği becerilerle donatmayı hedefliyor" şeklinde konuştu.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin, öğrencilere sorunları çok boyutlu çözme becerisi kazandırmayı amaçladığını belirten Tekin, "Amacımız, eğitim içeriğini birbirinden kopuk bilgi parçaları olarak değil, bir bütün olarak sunmak ve öğrencilerin gerçek hayatta karşılaştıkları problemleri çok boyutlu bir perspektifle ele almalarını sağlamak. Böylece çağın ihtiyaçlarına uyum sağlayabilen, eleştirel düşünen ve çözüm odaklı bireyler yetiştireceğiz" dedi.
"Eğitim sadece bilgi değil, hayat deneyimi"
Bakan Tekin, modern eğitim anlayışının temelinde öğrenci merkezli bir yaklaşım bulunduğunu, ancak bunun ötesine geçilmesi gerektiğini ifade ederek, "Geleceğin eğitimi, insanın özgür ve rasyonel deneyimleri üzerine inşa edilecektir. Eğitim sürecini bir hayat deneyimi olarak gören ve öğrencileri bu sürecin aktif bir öznesi haline getiren yaklaşımlar başarılı olacaktır. Bu yüzden eğitim alanında yenilikçi yöntemler geliştiriyor, öğrencilerin ilgi alanlarına uygun modern pedagoji teknikleri uygulamaya koyuyoruz" dedi.
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin, ülkemizin eğitimde köklü bir dönüşüm sürecine girdiğinin göstergesi olduğunu belirterek, bu dönüşümün ülkemizin gençlerini hem bilimsel hem de kültürel açıdan en iyi şekilde geleceğe hazırlayacağını vurguladı. Eğitim alanında atılacak her adımın, Türkiye'nin güçlü geleceğine katkı sağlayacağını belirterek konuşmasını tamamladı.