Dünyada ve Türkiye'de yaşanan en büyük depremlerden biri olan 1939 depreminin 84'ncü yılında depremi yaşayan Mehmet Güloğlu (1920), o günü hala yaşadığını gözyaşlarıyla söyledi. Güloğlu, Allah o günleri hiç kimseye yaşatmasın diyerek acısının dinmediğini açıkladı.
Depreme Erzincan Merkez Göyne köyünde yaşayan ve o tarihte 19 yaşında olduğunu belirten Mehmet Güloğlu(103) o tarihi ve yaşadıklarını SABAH Gazetesi'ne anlattı. Güloğlu konuşmasında, "Aralık ayının tam da bu zamanlarda olmuştu. Deprem bizi yarı gecede uykuda yakaladı. Bizim köyün çok yakınında ki diğer köylerde taş taş üstünde kalmadı. O gece zelzele oldu. Evde yatıyorduk. Babam çocukları alıp dışarı götürüyordu. Ben yakınımızda ki köye geçtiğimde birde baktım biri bağırıyor, cankurtaran yok mu diye. Bizim köy hiç yıkılmamıştı. Bizim köyden kazmasını küreğini alan gitti yakın köylere. O zaman evler hep toprak binaydı. Bizim sadece bir odamız vardı. Babam sobayı yaktı etrafında oturduk kardeşlerimle. Sıklıkla depremler devam ediyordu. Her gümbürtü sesi olduğunda hemen dışarı kaçıyorduk. Dışarıda kar diz boyu, sallantı ve gümbürtü durunca tekrar içeri giriyorduk. 1920 doğumlu 103 yaşındayım. Yaklaşık bir hafta boyunca depremin gürültüsü hiç kesilmedi. Gece yattığımızda güm, güm ses geliyor sarsıntı yok ama ses çok olunca hemen dışarı kaçıyoruz. Depremde yetkililer çok gelmedi, ölenlerin çoğu bakımsızlıktan, sahipsizlikten öldü." dedi.
1939 Erzincan Depremi, 26-27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan'da oluşan çok şiddetli yer sarsıntısıdır. Yüzey dalgası büyüklüğü 7,9 ölçeğine göre büyüklüğü 7,2 olan deprem sonucunda toplam 32 bin 962 kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 100 bin kişi de yaralanmıştır. Oluşan deprem neticesinde 116 bin 720 bina yıkılmıştır. Dünyanın büyük depremleri arasında sayılan bu deprem Türkiye'nin en ciddi deprem felaketlerinden birisi olarak tarihe geçmiştir. Can kayıplarının fazla olmasını bir nedeni de zorlu kış şartlarından dolayı yardımların güç koşullar altında ulaşmasıdır. 52 saniye sürmüştür.