Yazdığı kitap hakkında Sabah Gazetesi muhabiri Hasan Çakmak'a konuşan Öznur Yapıcı; "Küçüklüğünde ağaçlardan kedi balını çok toplardım. Kitabımın ismini aslında oradan esinlendim. Daha çok erik ağaçlarında bulunan kedi balını toplar yapışkan yapardık bizim için bir eğlenceydi. Bildiğimiz kedi ile kitabımızın hiçbir ilgisi yok" dedi.
1990'lı yılarda çok fazla oyun olmadığı için özellikle erik ağaçlarındaki kedi balını topladıklarını söyleyen Yazıcı "O zamanlar şimdiki teknoloji olmadığı için ağırlıklı olarak sokaklarda oynardık. Kitap yazamaya karar verdiğimde özellikle çocukluk anılarımın kitaba yansımasına olumlu baktım. Çocukluğumun anlatıldığı bir kitap o yüzden de kedi balı ismini koydum. Kitabı yazamaya başlamadan önce ilk olarak kitabın ismini koymuştum."diye konuştu.
KİTABIMIN İÇERİĞİNDE ASIL ÇALIŞAN ANNELERE MESAJ VAR
Kitabının içeriğinde çalışan annelere mesajları olduğunu ifade eden Yapıcı şunları söylüyor:
Anne çalışıyor, baba çalışıyor çocuklar evde ama çocuklar evde ne yapıyorlar. Çocukları evde bırakıp gidiyorlar çocuklar evde anne babayı ne kadar özlüyorlar, nasıl bir zaman dilimi geçiriyorlar bunlar benim için çok önemliydi. Benim de annem çalıştığı için bunu dile getirmek istedim geriye ne bırakıyorlar diye. Bu kitabı aslında çalışan anne ve babalar okumalı. Normalde kitap 8-12 yaş için ama yetişkinlere de hitap ediyor.
Kitabımın içerisinde yaşlılara sevgi ve değerler eğitiminin de olduğunu belirten Yazıcı, kitabımda 90 yıllara ait hikayeler ve oyunlar bulunuyor bu yolla kitabı yazmak üzere yola çıktım. Kitabım üzerine çok olumlu dönüşler aldım. Özellikle yaşlılara verilen değerler ile çalışan anne ve babalardan.
KİTAP YAZMAK BÜYÜK EMEK İSTER
Eski dönem unutulmaya yüz tutmuş oyunlardan kitabında çok bahsettiğini ve sobalı ev zamanlarını bu günümüze aktarmak istediğini söyleyen Yazıcı; "Bunlar unutulmasın istedim, netice de hepsi bir değer. Bu anılarımı topladım babaannemin vefatı sonrasında da bu anılarım kitap olarak ortaya çıktı. Kitabımda dostluk var, arkadaşlık var. Küçüklük ve gençliğinde şiir ile ilgisi olduğunu edebiyatı sevdiği için öğretmen olduğunu fakat asla kitap yazmak gibi bir düşüncesinin olmadığını sadece babaannesinin vefatı sonrasında kitabın ortaya çıktığını belirten Yazıcı; okul yıllarında birçok şiir ve hikaye yazma konusunda yarışmalar katıldım, ödüller aldım fakat öğretmen olduktan sonra ilk kez bu dar uzun sayfalı bir kitap yazdım. Kitap yazmanın büyük emek istediğini gördüm" diye konuştu.
AİLELER VE ÇOCUKLAR MUTLAKA KİTAP OKUMALIDIR
Son olarak ailelere ve gençlere seslenen Yazıcı, "Kitap, duymayı, düşünmeyi, tanınmayan hayatları, insanları öğretiyor. Kitap okumak öncelikle düşünceyi besleyen en önemli unsurlar içerisinde gelir. Aynı zamanda ufku açar ve insanın bakış açısını daha güçlü hale getirir. Tabi empati kurma yeteneğini güçlendirmek ve farklı ortamlarda kaliteli bir sohbet yapabilmek için, kitap okumak her zaman önemlidir. Mutlaka çocuklarımız ve aileler kitap okumalıdır" ifadelerine yer verdi.