Yerel yönetimler alanında dikkat çeken 'Altındağ Modeli'ni ve yaptığı çalışmaları anlatan Belediye Başkanı Dr. Veysel Tiryaki, Altındağ'ın tez konusu olabilecek bir başarı hikâyesine sahip olduğunu kaydetti. Tiryaki, 15 yıl öncesine kadar yüzde 70'i imarsız, yüzde 85'i gecekondularla kaplı olan kaderine terk edilmiş bir ilçeyi, cazibe noktası haline getiren dönüşümü ve başarısının sırlarını anlattı.
KENDİ YÖNTEMİMİZİ GELİŞTİRDİK
"Altındağ'da dolu dolu üç dönem geçirdim. Ömrümüzün önemli bir kısmını da geride bıraktık. Şunu herkesin bilmesini istiyorum ki gerçekten çok çalıştık. Geri dönüp baktığımda bu konuda vicdanım çok rahat" diyen Tiryaki, "Kendim için "başarı" kelimesini kullanmayı doğru bulmuyorum. "Altındağ Belediyesi başarılı bir belediye" sözünü kullanmak bana daha doğru geliyor. Şu anda Altındağ'da geldiğimiz noktayı Türkiye'de bu işlerle ilgilenen, bu alanda çalışan veya ilgi duyan herkes çok iyi biliyor. Sorumlu olduğum ilçenin geri kalmışlığını ortadan kaldırmak için 'ne yapmam lazım, bunu hangi doğrular ile yapmam lazım' sorularına cevap arayarak bu konularda gece gündüz sabahlara kadar kafa yordum. Her şeyden önce Altındağ'da yaşayan insanlar için çalıştım. Altındağ'ı tarihi yapısına uygun, modern ve medeni bir ilçeye dönüştürmek için ne gerekiyorsa onu önceliklerim arasına alarak yapmaya gayret ettim" dedi.
BORCU OLMAYAN BELEDİYE
Belediye başkanının görevinin, seçildiği sürede vatandaşa en iyi hizmeti sunmak, aldığı emanetin hakkını vermek olduğunu dile getiren Tiryaki, "Biz parayı, zamanı ve insan kaynağını doğru yönettik. 50-60 yılda yapılamayanı 10 yılda yaptık. Borcu olmayan bir belediye oluşturduk. Her yıl bütçemizin yarısını yatırıma harcıyoruz. Türkiye ortalamasına baktığınızda bu oran gerçekten çok yüksek... Hiçbir alanda taşeron çalıştırmıyoruz. Kiralık araç kullanmıyoruz. Türkiye'de mali yapısı en güçlü belediyeler arasındayız" ifadelerini kullandı.
BUGÜNLERE GELMEK KOLAY OLMADI
Bir belediye başkanı olarak hayal etmekten hiç vazgeçmediğini ve hayallerinin merkezinde de Altındağ'ın bulunduğunu söyleyen Tiryaki, "Altındağ 25 yıldır göç veren, her yıl nüfusu azalan, çoğunlukla Ankara'ya göç eden garip gurebanın ilk durağı olan, biraz durumunu düzeltenlerin terk ettiği bir gecekondu bölgesiydi. İnsanların yaşamaktan mutluluk duyacağı bir Altındağ özlemim vardı. Altındağ'ı tekrar yaşanılabilir kılabilmek benim hayalimdi. Şu anda bu hayalim, gerçekleşti diyebilirim. İstediğimiz noktada değil ama gene de büyük mesafe kat ettik. Yaşlılar, engelliler, dezavantajlı gruplar, kadınlar, sokak hayvanları, çocuklar için projeler üreten bir belediye için ilk adımları biz attık. Çok daha ileri taşınabilir. Biz bunun önündeki engelleri kaldırdık. 15 yıl önce kimsenin inanmadığı ve ilgi duymadığı bir ilçeden bu noktaya geldik. Bu vizyonu devam ettirmek lazım. Mesela her mahallenin, spor salonu, yüzme havuzu, tiyatro salonu, kültür merkezi olmalı. Bunlar hayal değil" şeklinde konuştu.
ANKARA'NIN TARİHİ YÜZÜ
Kentsel dönüşümde başarılı bir model oluştururken, sosyolojik dönüşümle de zihinlerde değişimi hedeflediklerini söyleyen Başkan Tiryaki, "Kültür ve sanatla iç içe bir nesil yetiştirmediğiniz sürece toplumdaki suç oranlarını azaltmak mümkün değil. Dünyada gelişmişlik düzeyi, kültür ve sanatın müşterisi olmaktan geçiyor. Altındağ'da özellikle gençlerimizi bu alanda yetiştirmeye çalışıyoruz. Kültür, sanat ve sporla iç içe bir nesil yetiştirmek zorundayız. Artık dünyada ülkeler değil, şehirler birbiri ile yarışıyor. Bu yarışta kentlerimizi fiziki olduğu kadar ruhen de beslemeliyiz. Çünkü kentler de insan gibidir ve onların da ruhu vardır. Altındağ, Türkiye'de kültür varlıklarına sahip çıkan, turizm zenginlikleri ile dikkat çeken, yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği bir yere dönüştü. Bugünlere gelmek hiç de kolay olmadı aslında. Tarihsel zenginliğine yakışmayan umutsuz tablosunu değiştirmek için çok çalıştık. Altındağ'ın nüfusu geçen yıl 35 bin arttı. Doğrusunu söylemek gerekirse, amacımız nüfusun artmasından ziyade burada yaşayanların yaşam kalitesini artırmak. Ama 30 yıldır nüfus kaybeden bir ilçe olduğu için yaşanan değişimi göstermek adına, nüfusun artması bizim için önemli. " dedi.
DÖNÜŞÜM ÇOK YÖNLÜ OLDU
Altındağ'da 50 bine yakın gecekondu yıktıklarını söyleyen Tiryaki, çok farklı bir kentsel dönüşüm modelini uyguladıklarını belirterek, "2004 yılında Altındağ'ın yüzde 85'i gecekonduydu, yüzde 70'inin imarı yoktu. Bugün Altındağ'ın imar planları tamamlandı. 2005 yılını yıkım yılı ilan ettik. Çünkü neredeyse tamamı gecekondularla kaplı olan Altındağ'da yıkmadan yeni bir şey yapmak mümkün değildi. 403 kilometre yeni yol açtık. Geniş bulvarlar, caddeler, sokaklar açtık. Zaman zaman çetin sınavlar verdik ancak kimsenin güvenini boşa çıkarmadık. Altındağ'da 50 bin civarında gecekondu yıktık. Türkiye'de bunu gerçekleştiren bir başka belediye veya kurum yok. Üstelik yıkımları kavgasız gürültüsüz gerçekleştirdik. Geliştirdiğimiz farklı yol ve yöntemlerle, 2009 yılından itibaren bugüne kadar 15 binden fazla kişinin tapulu arsa sahibi olmasını sağladık. Bu şekilde tapu sorunu çözülen gecekondu sahipleri, müteahhitlerle anlaşarak, gecekondu yerine yapılan modern apartmanlarda oturmaya başladı. Yapılaşma çok hızlı arttı. Belediye olarak bizim yürüttüğümüz toplu konut çalışmaları da, ilçede büyük bir fark oluşturdu. 13 farklı noktada kentsel dönüşüm projesi, geleneksel yöntemlerden farklı olarak insanlarla birebir konuşularak güven sağlanarak yapıldı" ifadelerini kullandı.
GELİRLERİ 9 KAT, YATIRIMLARI 70 KAT ARTTI
Veysel Tiryaki 2004 yılında göreve geldiğinde yüzde 85'i gecekondularla kaplı, yüzde 70'i imarsız, 85 milyon TL borcu olan bir belediyeyi devraldı. Bugün tamamı imarlı hale gelen Altındağ'da 50 bine yakın gecekondu yıkıldı. Altındağ'a özgü dezavantajlar, avantaja dönüştürülerek farklı gelir kaynakları bulundu. 2003 yılında 33 milyon TL olan belediye gelirleri, her yıl katlanarak arttırıldı. 2017 yılında gelir, 292 milyon liraya yükseltildi. 2003 yılında yatırıma 2 milyon lira bile harcanamazken, 2017 yılında 140 milyon liralık reel yatırım yapıldı.
RAKAMLARLA ALTINDAĞ
Altındağ'a 2004'ten bugüne 200'e yakın yeni tesis kazandırıldı. 60 büyük park, 20 spor tesisi, 17 gençlik merkezi, 24 kadın eğitim kültür merkezi, 10 kültür merkezi, 2 sanat sokağı, 13 anaokulu, 1 lise hizmete açıldı. 10 yeni müze yapıldı. 15 yeni mahalle camisi, 9 aile sağlığı merkezi, 6 adet 112 acil servis hizmet istasyonu, 3 kapalı yüzme havuzu kompleksini Altındağ'a kazandırdık. Bir buz pateni sarayının inşaatını tamamladık. Bir huzurevi yaptık. 4 karakol binasını Altındağ'a kazandırdık. Bir kütüphane yaptık. 2 kütüphanenin inşaatı devam ediyor.
"L afı" bırak, "yaptıklarına" bak
Ziya Paşa'nın, asırlar geçse de unutulmayacak sözü:
"
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde."
Altındağ Belediye Başkanı
Veysel Tiryaki'de "
Laf yok."
"
Gecekondu tarlası" bir bölgeyi modern görüntüye kavuşturmak... Bulvarlar açmak... Müzeler, parklar, kültür merkezleri yapmak gibi hizmetleri ise "
Çok."
İyi tanıyoruz... "
İcraatı kendisine kefil."
Yavuz DONAT
Kentsel dönüşümün başkenti...
SABAH Gazetesi'nin 'İller Buluşması' kapsamında 13'üncü durağımız başkent Ankara'nın Altındağ ilçesi. Altındağ Ankara'nın parlayan yıldızı...
Göreve geldiği ilk gün itibarıyla değişim ve dönüşümü zihinsel devrimle başlatan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki AK Parti belediyeciliğine rol model oluşturmuş. Bu bağlamda 'Gönül Belediyeciliği'nin de ilk tohumlarının atıldığı yer olmuş.
Kentsel dönüşümde hak sahiplerinin gönlü alınmış. İstimlâk formülü devredışı bırakılmış... Değişim ve dönüşüm vatandaşın yüzüne mutluluk olarak yansımış.
'Varoş' diye tabir edilen bölgeler cazibe merkezine dönüşmüş. Altındağ Ankara'nın geçmişine de tanıklık ediyor.
Tarih yeniden gün yüzüne çıkartılmış.
Hayranlık ifadesi olarak kullanırız 'Nasıl ya...' İşte öyle... Evet, biz o şaşkınlık ifadesine, hayranlıkla yerinde tanıklık ettik.
Osman ALTINIŞIK
Kadınlara önemleri fark ettirilmiş
İl
buluşmaları kapsamında pek çok yer gezdik, gördük; fakat Altındağ gibi yaratıcı belediye politakalarına sahip yeri az duydum. Tabii bu bakış açısı maddi ve manevi yönden de büyük katma değerler sağlamış. Gençler ve kadınlar için onlarca eğitim merkezi faaliyete sokulmuş. Ataerkil düşünceye sahip bölgelerde kadınlara toplumdaki önemlerinin fark edilmesi sağlanmış. Bu durum sadece kadınlara yapılan bir yatırım gibi gözükse de aslında erkeklerin kadınlara olan yaklaşımının değişimine sebep bir adım olmuş. Sosyal hayata karışan, hatta çalışma hayatına adım atan kadınlar için de her mahallede anaokulları açılarak çocuklara büyük kolaylık sağlanmış. Altındağ Belediyesi, varoşlar ya da marjinal grupların yaşadığı bölge adlandırılan mahallelerin sakinlerini tatlı dille ikna ederek kentsel dönüşüme ikna etmişler. İşin ilginci gecekondularda yaşayanlar cüzi rakamlara tapulu ev sahibi olmuşlar. Tüm bunların yanı sıra pek çok restorasyon, kültür merkezi, spor kompleksi, cami, müze kamu binası inşaatı projelerini hayata geçirilmiş. Üstelik hiç bir faaliyeti de borçlu değil, karlı sonuçlandırılmış. Umarım bu belediyecilik anlayışı diğer belediyelere de örnek olur.
Oğuzhan TORACI