IFS, sunduğu EAM çözümü ile ilk kez "fiziksel ve dijital" dünyayı birleştirerek Rolls-Royce'un Boeing ve Airbus için geliştirdiği motorların uçuş sürelerinde yüzde 48 verimlilik sağladı. Kurumsal iş uygulamaları geliştiren IFS Türkiye CEO'su Ergin Öztürk dünyada da yankı bulan bu gelişmeyi Türkiye'deki EAM çalışmalarını SABAH'a anlattı. Öztürk, "Rolls-Royce'un en önemli önceliği, motorlarını kullanan uçakların zamanında ve güvenli şekilde uçmalarını sağlamak. Kurumsal Varlık Planlama (EAM) da işte burada devreye giriyor. Rolls-Royce, IFS ile geliştirdikleri Akıllı Motor (Intelligent Engine) ile bu vaadi fazlasıyla yerine getirmeye başladı. Akıllı motor, dijital ikizler (digital twins) teknolojisini kullanarak 'fiziksel ve dijital' dünyayı bir araya getirerek şirketin veriye dayalı karar almasını sağlarken, çalışma ömrünü uzatıyor ve beklenmedik arızaların en aza indirilmesini sağlıyor" dedi.
PEKİ BUNU NASIL YAPIYOR?
IFS sayesinde birçok kaynaktan motor ile ilgili verileri topluyor ve buna göre bir yol haritası çiziyor. Havayolu şirketinden gelen bakım verilerinden, gerçek zamanlı uçuş verilerine, parçaların en son ne zaman değiştiğinden bu değişimlerin motorun çalışmasında bir etki yaratıp yaratmadığına, iklime ve sarsıntıya kadar birçok veri tek bir noktada toplanıyor ve buna göre bakım planlanıyor. Bu altyapı, motorun ilk bakımına kadar olan süreyi yüzde 48 oranında uzatarak ciddi bir verimlilik artışı sağlıyor. Havacılık sektörü, enerji endüstrisi ya da savunma sanayii gibi tesis ve varlık yoğun endüstrilerde kesintisizliğin çok önemli olduğunu belirten Öztürk, "Boeing örneğinden gidecek olursak, uçak motorunun çalışmaya devam etmesinin sağlanması şirket için birincil önceliktir. IFS EAM çözümü sahip olduğu yeterlilikler ve teknolojiler sayesinde varlıktan maksimum verimin alınmasını sağlamakta" şeklinde konuştu.