Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan tarihi sosyal konut milyonlarca dar gelirlinin ev sahibi olma umudunu artırırken, konu ile ilgili bir müjdeli haber de özel sektörden geldi. Türkiye'nin önde gelen konut geliştirici firmalarının üye olduğu Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) de vatandaşın barınma sorununu çözmek için harekete geçti. Ocakta 'Erişilebilir Konut Komitesi'ni kuran dernek, devletin mülkiyetindeki arsalarda erişilebilir konut geliştirilmeyi esas alan bir yol haritası hazırladı. GYODER, bu arsaların üzerinde yapişlet- devret (YİD) modeli ile konut geliştirerek, devletin regülasyonunda vatandaşlara kiralamayı öneriyor. Bu sorunun çözümünde her şeyi devletten beklememek gerektiğini söyleyen GYODER Başkanı ve Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, "Vatandaşın erişilebilir konuta ulaşması için özel sektör ve finans kuruluşları da elini taşın altına koymalı. Kamu-özel işbirliği ile ülkemizin birçok kritik altyapı problemi çözüldü. Şimdi sıra konutta..." çağrısı yaptı. Kalyoncu, devlet arsalarının kullanılmasını esas alan modelle ilgili SABAH'a açıklamalarda bulundu. Türkiye'de erişilebilir konuta büyük ihtiyaç olduğunu söyleyen Kalyoncu, hükümetin hayata geçirdiği tarihi projenin sosyal boyutunun da çok önemli olduğunu anlattı. Milyonlarca vatandaşın bu konutlar için başvurmasının erişilebilir konuta olan ihtiyacı net bir şekilde ortaya koyduğunu anlatan Kalyoncu, özel sektörün de sorunun çözümünde sorumluluk üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ YAPILSIN
Dernek olarak "Erişilebilir Konut Komitesi" adı altında bir komite kurdukları bilgisini veren Kalyoncu, "Komitemiz akademi, finans, geliştirici, yerel yönetim, taahhüt gibi farklı alanlarda önemli isimleri içeriyor. Bu komite bize bir model önerme fırsatı sundu. Biz de erişilebilir konut üretimi için kamu-özel işbirliğine dayanan GYODER modeli mart ayında belirlediğimiz modeli ilgili bakanlıklara ve kurumlara sunduk" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı modelin bu konutların devlet eliyle üretilmesine dayalı olduğunu hatırlatan Kalyoncu, "Biz her şeyi devletten beklemeyelim diyoruz. Özel sektör ve finans kuruluşları elini taşın altına koysun, hatta sermaye piyasaları üzerinden nitelikli yatırımcıların bile burada kaynak oluşturmalarına katkı sağlayacak bir model geliştirmek mümkün" diye konuştu.
SEKTÖRÜN İLGİSİ YÜKSEK
ŞU anda ruhsat sayılarının geçmişte alınanların yüzde 30'u kadar olduğunu söyleyen Kalyoncu, "Gayrimenkul ve inşaat sektörünün kapasitesinin yüzde 70'ini kullanmıyoruz. Oysa 250 alt sektörü etkileyen bir iş kolunu konuşuyoruz. Bu kapasiteyi en fazla ihtiyaç duyduğumuz erişilebilir konuta kanalize ederek, Türkiye'ye kazandırmak mümkün" dedi. Konuyu sektör temsilcileriyle de görüştüklerini söyleyen Kalyoncu, "Hepsi de bizi gönülden destekliyori. Çünkü belli yaşa gelmişler, şirketlerini belli konuma getirmişler, kazandıklarını topluma geri vermek istiyorlar. En iyi bildikleri iş de konut geliştirmek. İnanın şu anda Türk gayrimenkul geliştiricileri Türkiye'de arsa stoku bulamadıkları için İngiltere, Portekiz, Miami, Kanada ve Almanya'da gayrimenkul geliştiriyorlar. Bu kabiliyetleri neden ülkemiz için kullandırmayalım?" diye konuştu.
SİSTEM KENDİNİ ÖDEYECEK
GYODER'IN modeli, sorunun çözümü için devletin mülkiyetindeki arsaların sıfır maliyetle konut geliştirme sürecine dahil edilmesini öneriyor. Gayrimenkul geliştirmede maliyetin yarısının arsa olduğu bilgisini veren Kalyoncu, şunları kaydetti: "Biz diyoruz ki bu maliyetin yarısını sıfırlayalım. Bunu nasıl yapacağız? Devlet de Türkiye'de en çok arsaya sahip olan kurum. Bu arsaları kullanarak elde edeceğimiz tasarrufu son kullanıcıya yansıtalım. Devlet, bu modelde geliştirilen konutların belli bir tarifede kiralanabileceğine yönelik bir regülasyon oluştursun diyoruz. Ev sahibi olmadan da vatandaşın barınma ihtiyacını karşılamak mümkün, biz bu yöntemle sorunu çözmüş oluyoruz. Bu arsalarda geliştirilecek konutların yap-işlet-devret modeliyle 3996 sayılı Kanun'a dayalı bir yarışma ihale modeli olsun. Bizim hesaplarımıza göre yatırım kendini 15 yılda ödeyen, geri dönüyor. Yatırımcı, 3-5 yıl da ticari kazanç sağlasa 20 yıl sonra bu arsalar, üzerinde yapılmış konutlarla temiz sağlıklı bir şekilde devlete iade edilebilir. Devlet bu sayede arsalarını ekonomiye kazandırmış olacak. Ayrıca normal dönemde de arsa payının yüzde 50'den 20'ye inmesi şart. Gelişmiş ülkelerde bu böyle. Bunu yaparsak konutun erişilebilirliği tekrar artar."