ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere NATO ülkeleri Rusya ekonomisini hedef alan bir dizi yaptırım paketi için harekete geçti. Rusya'nın SWIFT sistemi dışına çıkarılması, ABD'nin Rus petrol ve doğal gaz ithalatını yasaklaması dışında üçüncü büyük yaptırım olarak Rusya Merkez Bankası'nın yurt dışındaki rezervlerinin kilitlenmesi öne çıkıyor.
BATI DAHA İLK AŞAMADA DİREKT RUSYA'NIN REZERVLERİNİ HEDEF ALDI
ABD ve Avrupa ülkelerinin başını çektiği Batı, Rusya'ya yaptırımlar kapsamında öncelikle Rus finansal sistemini çökertmeyi amaçlayarak Rus Rublesi'ni doğrudan hedef alan yaptırımları seçti.
Karşılıklı sertleşmenin başladığı ilk aşamada Batı ülkelerinin yaptırımlarında Rus bankalarının uluslararası finansal mesajlaşma sistemi SWIFT'in dışına çıkarılması ve Rusya Merkez Bankası'na işlem yasağı getirilmesi yer aldı. Bu aşamadan sonrada Avrupa, ABD, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler Rusya Merkez Bankası'nın varlıklarının dondurulacağını açıkladı.
630 milyar dolar ile Rusya Merkez Bankası, gelişmekte olan ülkeler arasında en fazla döviz ve altın rezervine sahip ülke olarak dikkat çekiyor. Ancak bu paranın yüzde 60'ından fazlası olan, yani 400 milyar dolarının yurt dışında bulunması Batı'nın yaptırım konusunda elini en çok güçlendiren etmenler arasında yer alıyor.
DOLAR/RUBLE YÜZDE 75 YÜKSELDİ
Askeri operasyonların başladığı 24 Şubat tarihinde Dolar/Ruble paritesi 80 düzeylerinde hareket ederken, Batı'nın özellikle Rusya'nın rezervlerini kilitleyici ve SWIFT hamlesi sonrası yüzde 75'in üzerinde primlenerek 140 düzeyini aştı.
Rusya Maliye Bakanlığı, ilgili ülkelerle müzakereler yoluyla ülkenin dondurulan döviz rezervlerine erişmesine imkan sağlanması için adımlar atsa da bir sonuç alamadığı gibi yaptırımlar daha da sertleşti.
Rusya Merkez Bankası'nın toplam rezervlerin yüzde 21,7'si Rusya'da altın olarak bulunurken, yüzde 13,8'i Çin'de tutuluyor. Ülke rezervlerinin önemli bir kısmı olan yüzde 12,2'si Fransa, yüzde 10'u Japonya, yüzde 9,5'i Almanya ve yüzde 6,6'sı ise ABD'de bulunuyor.
Rezervlerin yüzde 5'i çeşitli hükümetler arası kuruluşlarda muhafaza edilirken, kalanının yüzde 4,5'i Birleşik Krallık'ta, yüzde 3'ü Avusturya'da, yüzde 2,8'i Kanada'da, yüzde 10,7'si ise adı açıklanmayan diğer ülkelerde tutuluyordu.
RUSYA'YA UYGULANAN YAPTIRIMLAR ALTIN REZEVLERİNİN ÖNEMİNİ KANITLADI
Rubledeki sert dalgalanmalara Rusya Merkez Bankası sadece rezervlerindeki altın ile karşılık verebildi. Bu durum yabancı para birimleri dışında altın rezervlerini artırmanın ve bunu yurt içinde tutmanın önemini kanıtlamış oldu.
ABD'NİN AĞIR YAPTIRIM KARTI: 'REZERVLERİ KİLİTLE, ÜLKE PARA BİRİMİNİ HEDEF AL'
ABD daha öncede İran ve Venezuela'nın rezervlerini hedef alan yaptırımları devreye sokmuştu. Kuzey Kore Merkez Bankası'da uzun yıllardır ABD'nin yaptırım listesinde başı çekiyor. Ancak ilk kez Rusya gibi dünyanın ilk 20 ekonomisinde yer alan bir ülkenin merkez bankası hedef alındı.
ABD'nin kendi siyasi hedefleri doğrultusunda sıklıkla kullandığı bir yöntem olarak ülkelerin rezervlerini kilitleme dikkat çekiyor.
RUSYA'NIN BÜYÜK ALTIN VE DÖVİZ REZERVİ VARDI AMA…
Sabah.com.tr'ye özel açıklamalarda bulunan Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, Batılı ülkelerin Rusya'nın finansal sistemini doğrudan hedef alan yaptırımlarına değinerek, "Bu yaptırımlarla Rusya'nın CDS primlerinde (Risk primleri) ciddi bir yükseliş oldu. Tabi Rublenin değer kaybının ana sebebi bu. Normalde rezerv yeterliliği çok yüksek Rusya'nın. Aşağı yukarı 630 milyar dolar. Hatta gelişmekte olan ülkeler içerisinde rezerv yeterliliği en büyük olan ülke Rusya. Ancak burada sorun bu rezervlerin büyük çoğunluğunun Rusya dışında tutuluyor olması" dedi.
"REZERVLERİ KULLANAMAYINCA RUBLEYE MÜDAHALE ŞANSI KALMADI"
Erkan, "Yani bu rezervlerin hepsinin Rusya Merkez Bankası'nın kasasında olan rezervler olarak düşünmemek lazım. Bu rezevler çoğunlulukla Avrupa bankalarında. Dolayısıyla Rusya'ya ait olduğu düşünülen Dolarların ve Euroların kendisine ait olmamasına yol açan bir durum oluyor. Rezervleri kullanamayınca da Rubleye müdahale şansı kalmıyor ya da çok kısıtlı oluyor" diye konuştu.
"YURT DIŞINDAKİ REZERVLERİN KİLİTLENMESİ RUSYA MERKEZ BANKASI'NIN ELİNİ KOLUNU BAĞLADI"
Yabancı para rezervleri bloke olduğu zaman Rublenin savunmasız kalarak daha fazla değer kaybı yaşadığına dikkat çeken Erkan, "Bu rezerv kilitleme yaptırımı Rusya Merkez Bankası'nın elini kolunu ciddi bir şekilde bağladı. Bununla beraber Rublede daha fazla değer kaybının, daha fazla oynaklığın ve ekonomik bozulmaların olması kaçınılmaz oldu" açıklamasında bulundu.
BERAT ALBAYRAK'IN HAMLESİ MİLAT OLDU: ALTIN REZERVLERİ 720 TONA YÜKSELDİ
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Türkiye'nin 120 ton altının yurt dışındayken 2017'den sonra yurt dışındaki bütün altınların ülkeye getirildiğini açıklamıştı. Kavcıoğlu ayrıca "Berat Albayrak'ın Enerji Bakanlığı döneminde çok önemli bir şey yapıldı ve Türkiye'nin cevherlerden ürettiği altınların, Merkez Bankası'nın satın almasına karar veriliyor ve cevherlerden üretilen altını TL olarak alan Merkez Bankası rezervlerine katıyor" ifadelerini kullanarak bu hamleyi milat olarak tanımladı.
Berat Albayrak döneminde atılan bu adımla yurt içi cevherlerden üretilen altınları satın alma imkanına kavuşan Merkez Bankası bu düzenleme ile altın rezervini kısa sürede 6 kat artarak 120 tondan 720 tona yükseltti.