Türkiye'nin barındırdığı jeopolitik avantajlara işaret eden Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye'nin yabancı yatırımlar için adeta bir yatırım ve güvenilir ticaret üssü haline geldiğini bildirdi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından "İnsani ve İktisadi Boyutuyla Göç" temasıyla düzenlenen 28. Uluslararası İş Forumu'na (International Business Forum-IBF) katılan Bolat, yabancı şirket sayısının 5 bin 600'den 83 bine yükseldiğine dikkat çekti.
270 MİLYAR $ YATIRIM
Uluslararası yatırımlarda 14 milyar dolardan 270 milyar dolara ulaşıldığının altını çizen Bolat, "İslam ülkelerinden gelen sermaye tutarı 2 milyar doları geçmezken 30 milyar doları aştı. Bundan sonra da tüm İslam dünyasından yatırımlara ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'de yatırım yapan herkes Türkiye sermayesi, Türkiye yatırımcısı olarak muamele görmektedir. İslam dünyasıyla yaptığımız ticaretimiz toplam ticaretimizin yüzde 26'sına ulaşmıştır" dedi.
GÖÇ OLGUSU ARTIYOR
Bakan Ömer Bolat, son yıllarda jeopolitik sebepler dolayısıyla göç olgusunda yaşanan artışa dikkati çekerek, "Göçle ve göçün sebepleriyle ilgilenmek ve göçün sebeplerini ortadan kaldırmak lazım. Hükümetimiz bu konuda gerek göçün sebepleri, gerekse sosyal etkileri, ekonomik etkileri konusunda yoğun bir çalışma içinde. Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücü bakımından göçü ele almak gibi başlıklar altında bu çalışmalar yapılmakta" dedi.
EKONOMİYİ ATEŞLİYOR
Göçün ekonomilere dinamizm getiren ve ekonomileri ateşleyen önemli bir özelliği bulunduğunun altını çizen Bolat, "1961'de başta Almanya olmak üzere birçok Batı Avrupa ülkesinin, başta Türkiye olmak üzere misafir işçi statüsüyle alıp da sonradan ekonomilerine olan büyük katkıları gördükten sonra ikametle çalışmalarını desteklediği vatandaşlarımızın oradaki başarıları ortada" diye konuştu. Bolat, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'da 50 bine yakın şehit, yüz binlerce yaralının olduğuna işaret eden Bolat, "Böyle bir durumda batılı devletlerin demokrasi, özgürlük, hukuk, insan hakları, savaş hukuku gibi kavramları çokça dile getirmelerine rağmen iş Müslüman ve Müslümanların acı çekmesi olunca üç maymunu oynadıklarını üzülerek ve teessüfle gözlüyoruz" açıklamasında bulundu.
GÖÇ DOĞRU ELE ALINIRSA FIRSAT
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, göçün, tarihin her döneminde insanlığın gündeminde yer aldığını, toplumsal, kültürel ve ekonomik dinamikleri şekillendiren güçlü bir olgu olduğunu dile getirdi. Asmalı, küresel ekonominin bir parçası haline gelen göçün, doğru şekilde ele alındığında ülkeler için çeşitli fırsatlar da sunabildiğini işaret ederek, göçmenlerin gittikleri ülkelere sadece iş gücü değil, aynı zamanda girişimcilik ruhu, yenilikçi fikirler ve kültürel zenginlik de taşıdığını bildirdi. Dünya genelinde birçok başarılı iş modelinin temelinde göçmenlerin katkısının yattığını dile getiren Asmalı, "Ancak bu potansiyelin açığa çıkarılması için, toplumların göçmenlere sadece birer ekonomik kaynak olarak değil, aynı zamanda son derece insani bir perspektiften yaklaşması elzemdir. MÜSİAD olarak, bu konuda özel bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz" diye konuştu.
KONTROLLÜ GÖÇ İSTENİYOR
IBF Başkanı Erol Yarar da son yıllarda bazı ülkelerin uyguladığı politikalarla göçü teşvik ettiğini anlattı. Erol Yarar, bir göç karşıtı olarak bilinen ve ABD'de başkan seçilen Donald Trump'ın bile göç konusuna stratejik baktığını kaydederek, "Trump, 'Biz artık sınırdan niteliksiz göç değil, ABD üniversitelerinden mezun olan herkese Green Card vereceğiz' diyerek esasında beyin göçünü teşvik ettiğini ve ABD üniversitelerinden mezun olanların istihdam edileceğini beyan etmiştir. Göç karşıtı olarak gözüken birisinin bile esasında göçü teşvik ettiğini ve nasıl bir göç almak istediğini deklare ettiğini görüyoruz. Almanya yine aynı şekilde düzensiz göç yerine nitelikli göç alma peşindedir. Batı ülkeleri bu politikayı çok ciddi ve stratejik uyguluyor" dedi.