Ekim ayında seri üretime hazır hale gelmesi planlanan yerli otomobil TOGG, Beşiktaş'taki Zorlu AVM'den sonra Togg Konsept Akıllı Cihazı'nın Türkiye'deki yeni durağı Galataport İstanbul oldu.
Galataport'ta yerli ve yabancı ziyaretçilerin 15 Ekim'e kadar aracı burada inceleyebilecekleri kaydedildi. 15 Ekim tarihine kadar ziyaretçilerle buluşacak olan Konsept Akıllı Cihaz, TOGG'un gelecekte kullanacağı teknolojilerle ilgili önemli ipuçları veriyor. Aynı zamanda doğuştan yeşil olan Togg ile çevre dostu uygulamalarıyla Avrupa'nın ikinci en büyük LEED Platin sertifikalı projesi unvanını kazanan Galataport İstanbul, inovatif yaklaşıma ek olarak sürdürülebilirlik açısından da güçlü bir birliktelik sergiliyor.
KAPILARI KİTAP GİBİ AÇILIYOR
TOGG'un vizyonunu yansıtan cihaz, TOGG DNA'sında bulunan stilistik özelliklerin korunduğu, dinamik ve yenilikçi bir fastback. Stil konseptinin temelini, kaslı arka tasarım ve ön farlardan başlayıp aracın profilini güçlendirerek arkaya kadar uzayan omuz çizgi oluşturuyor.
Otomobil üzerinde bulunan aydınlatmalı TOGG logosu ise Doğu ve Batı'nın birlikteliğini simgeliyor. Murat Günak liderliğinde TOGG tasarımcıları tarafından geliştirilen ve Pininfarina stüdyolarında üretilen cihazdaki ön cam, doğuştan elektrikli mimariyle uyumlu olacak şekilde neredeyse baştan tasarlanırken, jantlar TOGG DNA'sına ait çok kollu stilize edilmiş lale özelliğini taşımaya devam ediyor. Menekşe ve çivit mavisinin karışımına çalan metalik gri renge sahip Akıllı Cihaz'da, dış tasarımın yanı sıra iç tasarım ve yolcuların kabin deneyimi de bir üst seviyeye taşınıyor.
İçeride C SUV'un tasarımına sadık bir yaklaşım izlenmesine rağmen, direksiyon simidi, sportif ve zarif bir tasarımla baştan yaratılmış durumda. İç mekanda entegre emniyet kemerlerine sahip 4 adet tekli koltuk yer alıyor ve orta sütunu ortadan kaldıran tasarımla kapılar bir kitap gibi açılıyor.
Ön koltuklarda açık renk deri kullanılırken, arka koltuklarda koyu renk tercihi göze çarpıyor. Emniyet kemerlerinde ise özgünlüğü vurgulamak için açık mavi renk tercihi dikkat çekiyor.
EKİM AYINDA SERİ ÜRETİME HAZIR HALE GELİYOR
Ekim ayında seri üretime hazır olacak TOGG, uluslararası teknik yeterlilik (homogolasyon) testlerinin tamamlanmasının ardından 2023 yılının ilk çeyreğinin sonunda C segmentindeki doğuştan elektrikli SUV'u pazara çıkaracak. Ardından yine C segmentindeki Sedan ve Hatchback modelleri üretim sırasına girecek. Takip eden yıllarda B-SUV ve C-MPV'nin de aileye katılmasıyla, aynı DNA'yı taşıyan ve 5 modelden oluşan ürün gamı tamamlanacak. TOGG, 2030'a kadar tek bir platformdan 5 farklı model üretimiyle toplam 1 milyon adet araç üretmeyi planlıyor.
Galataport İstanbul'da sergilenmeye başlanan yerli araç TOGG'u oldukça modern ve asrın projesi olarak değerlendiren Eren Kaplan, "Yerli otomobil projesi benim açımdan gurur verici bir projedir. İlk aracımızın böyle modern ve dünya markalarıyla yarış yapacak şekilde imal edilmesi beni çok heyecanlandırdı. Aracın bir an evel üretilip piyasaya sürülmesini ve satın alarak keyfimce binmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Bakması da keyif binmesi de keyif verecektir. Türkiye'nin yerli otomobili olması da ayrıca gururlandırıyor. Hep başka ülkelerin ürettiği otomobillere hayranlıkla bakıp biz niye yapamıyoruz diye iç geçiriyorduk. Şimdi gururla modern çizgilerle yapılan otomobillerimizin üretilmesini bekliyoruz. Bunu başaranlara binlerce teşekkür ediyorum" dedi.
Ömer Tarık Sargın, "Türkiye'de yerli otomobil üretimi biz gençlerin dönemine denk gelmesi nedeniyle kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Sergilenen araçlara bakıp iç geçiriyoruz. Çok güzel modeller üretilecek ve yurdışında bizimde artık beğenilen ve taktir edilen otomobil modellerimiz ve markamız var diyeceğiz. Başka ülkelerin yaptığı otomobillere bakıp iç geçirir ve üzülürdük şimdi hayallerimiz gerçek oluyor ve milli yerli otomobillerimiz üretilecek ve yollarda gururla boy gösterecek. Bu proje biz gençler için asrın projesidir. Geç bile kalınmış bir projedir. Devrim otomobillerinin üretilmesine engel olunmuştu Şimdi yerli modellerimiz dünya markası olacak ve o engelleyenler tarafından satın alınıp kullanılacak. Hep biz başkasının otomobiline biniyorduk. Şimdi onlar bizim ürettiğimiz otomobillere binecekler" dedi.
İsviçre'de gurbetçi olarak 35 yıldır yaşayan ve tatil için İstanbul'a gelen Naci Yiğit, "Çok çok güzel bir model olmuş Avrupa'dakilerden daha modern ve kullanışlı olmuş. Bu modeli gördüğümde bende heyecanlandım başka insanlara da heyecan vermiş. Farklı modellerle bir an önce piyasaya girilmesi ve bu fırsatlar engellenmeden Türkiye'nin yerli otomobilleri piyasaya sürülsün. 100 yıl sonra böyle bir projenin hayata geçirilmesi ve insanların hayallerinin gerçeğe dönüştürülmesi mutluluk verici bir olay. Bu projeler toplumun aynasıdır. Eğetim, gelişim ve dönüşüm bu projelerle kendini gösterir. Bu bu projeyi yurdışında gördüğümde gururlandım. Türkiye'ye gelmek için İsviçre'nin bir hava yolundan bilet almak istedim. Bana firma yetkilileri Ülkemin Türk Hava Yollarının hizmet ve ağlarını ve kalitesini yükseltmesi nedeniyle rekabet edemeyerek firmayı kapatmak zorunda kaldıklarını söyledi. Bu söz beni gururlandırdı. Markalarımızla her alanda büyüyerek dünyanın taktir ettiği ülke haline gelebiliriz." dedi.