Turkuvaz Medya Grubu'nun yazılı basındaki amiral gemisi SABAH Gazetesi tarafından Turkuvaz Medya Center'da düzenlenen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'nde 'Sağlık Hizmeti İhracatı' masaya yatırıldı. Zirvenin özel oturumunda Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dilek Güngör'ün sorularını yanıtlayan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, stokçulara karşı uyarıda bulundu. Muş, "Basiretli tüccar diye bir tabir vardır, herkesin basiretli davranması lazım. O ürünlerin fiyatları düştüğünde stokları elinde kalacak" ifadelerini kullandı.
ENFLASYON DÜŞÜŞ EĞİLİMİNE GİRDİ
Türkiye'nin gıdaya erişim sıkıntısı yaşamadığını anlatan Muş, "Bazen fiyatlama davranışlarında anlamlandırılamayan hareketler oluşabiliyor. Ortak hareketi Rekabet Kurulu inceliyor. İhlaller varsa, gereken adımlar atılıyor. Yeni yönetmelikle birlikte marketlerden bize veriler akmaya başlayacak. Anlık fiyat hareketlerini takip edeceğiz ve anlamsız hareketlenmeleri soracağız" dedi. Enflasyonun düşüş eğilimine girdiğinde iş dünyası, üretici ve toplumun beklenti enflasyonunu artıracak adımlar atmaması gerektiğinin altını çizen Bakan Muş, "Bardağı satıyorsunuz 10 liraya. Yarın 12 liraya yerine koyamam diye önceden fiyatlıyorsunuz. Bu da enflasyonu körüklüyor. Enflasyonun düşeceği sadece bizim değil tüm kurumların tahminlerinde çıkıyor. Bunu sabote edecek her türlü girişimden uzak durulmalı. Aksi takdirde bunun hukuk sisteminde karşılığı neyse cezası kesilir" diye konuştu.
TARLADA KAYITDIŞI ÖNLENECEK
Enflasyondaki düşüşlerin iç piyasada fiyatlara da yansıyacağını anlatan Bakan Muş, suiistimal edenlere gerekli hukuki yaptırımların uygulayacağını kaydetti. Tarımsal ürünleri kayıt altına almak için de altyapı çalışmalarının sürdüğünü söyleyen Bakan Muş, şöyle devam etti: "Kayıtlarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Tarım Bakanlığı tarafından sistemin altyapı yatırımları yapılıyor. Böylece hem veriyi hem üretimi görürüz. Oradaki kayıtdışılığı minimize ederek tarladan tüm zinciri takip edebileceğiz."
FİYATIN KIRILMASI ZORLUYOR
Dünyada ekim, kasım, aralık aylarında Türkiye'nin fiyat istikrarı ve dış ticaret hadlerinde bozulmalar olacağı yönünde tahminlerin olduğunu anlatan Muş, "Bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Yavaşlama olunca ülkeler ticaretten daha fazla pay alabilmek için fiyat kırıyor. Bu da bizi zorluyor" dedi.
ÜNIVERSİTE HASTANELERİNE MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ
BAKAN Muş, sağlık hizmeti ihracatının 2012 yılında kapsama alındığını hatırlatarak, bugün daha ciddi boyutlarda desteklendiğini, teşvik mekanizmalarının netleştirildiğini ifade etti. Sağlık Bakanlığı'nın sağlık hizmeti ihracatçılarına ciddi teşvikler verdiklerini söyleyen Muş, şöyle devam etti: "Türkiye'de özel hastanelerin yanında bu işi yapan poliklinikler var. Bunlar kadar güçlü üniversite hastanelerimiz var. Üniversite hastaneleri sağlık hizmeti ihracatından tam olarak pay alamıyorlar. Orada bazı mevzuat değişiklikleri yapmak gerekiyor. YÖK ile görüşüyoruz. Teşvik sistemimizden üniversite hastanelerinin de yararlanmasını istiyoruz. Üniversite hastaneleriyle birlikte hem hizmetin kalitesi hem toplam marka değeri ve dünyadan aldığımız pazar payı da ciddi seviyeye ulaşacak. Bu mevzuat değişikliğini yıl bitmeden ya da ocak ayı içinde yapmayı düşünüyoruz. Üniversite hastanelerinin rahat şekilde piyasada faaliyet gösterme imkânına kavuşmalarını sağlayacağız."
SAĞLIK HIZMETİ İHRACATINDA HEDEF DÜNYA LİDERLİĞİ
ZIRVENIN açılış konuşmasını yapan Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör, Türkiye İhracat Seferberliği programının yedincisinin düzenlendiğini belirterek, Anadolu'daki ihracatçı illerin ardından son 20 yılda 4 kat artan hizmet ihracatına ayrı bir parantez açmak istediklerini söyledi. Güngör, "İlk toplantımızı bilişim sektörüyle yaptık. Bugün ise sağlık ve sağlık turizmini konuşacağız. Hizmet ihracatı son 12 ayda tüm olumsuzluklara rağmen 85 milyar doları geçti. Sayın Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un kararlığı, ihracatçıların azmiyle rakamın kısa zaman içerisinde 100 milyar dolarlık eşiği aşacağına inanıyoruz" dedi. Sağlık hizmetleri sektöründe yapılacak ihracatta dünya liderliğinin hedeflendiğini anlatan Güngör, "Kovid-19 sürecinde sağlık alanındaki tecrübesini ve altyapısını dünyaya kanıtlayan Türkiye'nin bunu başarması çok da zor değil. Biz de Turkuvaz Medya ve Sabah Gazetesi olarak, iş insanlarımızın yanında olma sorumluluğumuzla ve bu sektöre fayda sağlayacağına inandığımız zirvemizle bir dokunuş yapmak istedik" diye konuştu.
PRODÜKSİYON ŞİRKETLERİNE EXİMBANK DESTEĞİ
DİZİ ve film ihracatının tanıtıma ciddi katkı sağladığını aktaran Muş, bu alanda bu yıl 1 milyar doları yakalamak istediklerini vurguladı. Bakan Muş, şunları anlattı: "Bir prodüksiyon kendine dışarıdan para bulduğunda çok daha güçlenerek geliyor ve daha iyi yapımlar ortaya çıkarıyor. İkincisi ihracat yapıyor, ülkeye döviz girdisi sağlıyor. Üçüncüsü ise çok ciddi tanıtım faaliyeti gösteriyor. Türkiye'yi, şehirleri, insanların evlerini, mobilyalarını, giyim tarzını tanıtıyorlar. Tanıtıma inanılmaz faydası oluyor. Türkiye ile ilgili imaj oluşturuyorlar ve mal ihracatı ile turizme çok büyük katkısı oluyor. 1 milyar dolar dizi ihracatı 5 milyar dolara çıktığında mal ihracatımıza da çok büyük etkisi olacak. Buraya bütçeden kaynak ayıracağız, Eximbank ve İGE kaynaklarını da kullandırmak istiyoruz."
250 MİLYAR DOLAR HEDEFİ AŞILDI
İHRACATTA geçen yıl koydukları 250 milyar dolarlık hedefin aşılacağını anlatan Bakan Muş, "Avrupa ve ABD merkez bankalarının yaptığı faiz artışları hem likiditeyi kısıyor hem de ekonomik aktiviteyi pahalı hale getiriyor. Dış talepteki yavaşlamayı minimum etkiyle geçirmek için çalışıyoruz" dedi. Bu yıl paritede de ciddi problem yaşadıklarını aktaran Bakan Muş, "Parite yılın başındaki gibi olsaydı 13 milyar dolar daha fazla ihracattan bahsedecektik. Sert talep düşüşü yaşadık ama buna rağmen geçen senenin altında kalmayacağız" diye konuştu. Aralık ayının ilk 15 günlük rakamlarının geçen yılın üstüne çıktığını anlatan Bakan Muş, ihracatta artışın ikinci yarıda dış talepteki düşmeden kaynaklı azalarak artan bir trend içinde olduğunu kaydetti. Muş, "İhracatta 80 milyar dolarlık bir ek hedefimiz var. 2023'te uzak ülkelere gitmek, pazarı çeşitlendirmek, geleneksel pazarlardan kaybımızı buradan karşılamak istiyoruz" şeklinde konuştu.
ENERJİ VE EMTİA DÜŞÜŞÜ YANSIYACAK
ENERJİ
ve emtia fiyatlarında hafif gerileme olsa da yüksek seyrini korunduğunu aktaran Bakan Muş, "Türkiye'de yüzde 18 olan enerjinin toplam ithalattaki payı bu yıl yüzde 27'ye çıktı. 11 ayda 17 milyar dolar altın ithalatı yapıldı. Dış ticaretteki artışımız bu iki kalemden geliyor. Dış ticarette bozulan dengeyi hizmet ihracatı ve doğrudan yatırımlardan finanse ediyoruz" dedi. Emtia fiyatlarında düşüşün enflasyonla mücadelede de ellerini güçlendirdiğini anlatan Bakan Muş, "Herkes enflasyonu tartışıyor ama temel girdiler enerji ve emtiadaki anormal yükseklikler enflasyonu tetikliyor. Enerji ve emtiada düşüş, kurda yakalanan istikrar enflasyona yansıyacak" diye konuştu
HIZMET VE MAL İHRACATI BİR ARADA AÇIKLANACAK
HİZMET ihracatına özel bir önem verdiklerini anlatan Bakan Muş, "İhracatçı birliğinin yapısını netleştirdik, genel müdürlüğünü oluşturduk, teşviklerin yapısını belirledik. Hizmette net ihracatçıyız. Bu cari açığın kapatılması için büyük önem taşıyor. Bir taraftan da istatistikleri çalışmak zorundayız. Hizmet ihracatını net ölçebilirsek bu rakamlara da yansıyacak" dedi. Hizmet ihracatında hem finansmanla hem de teşviklerle destekleyeceklerini anlatan Muş, "Artık gittiğimiz her yerde mal ve hizmet ihracatı olarak adlandırarak terminolojiyi de değiştirmek istiyoruz. Bundan sonra mal ve hizmet ihracatı olarak toplu rakamlar yayınlayacağız" diye konuştu.
YEŞİL MUTABAKAT ENGELE DÖNMEMELİ
AVRUPA Birliği Yeşil Mutabakatı'nın tarife dışı bir engele dönüşmemesini umduklarını vurgulayan Bakan Muş, şöyle devam etti: "Geçmişte dünyayı en çok kirletenler, şimdi işin başında ve 'geçmiş geçmişte kaldı' diyorlar. Gümrük Birliği anlaşmasında vergi hadleri belli. Yeşil mutabakatın tarife dışı engele dönmemesi, rekabet unsuru olarak önümüze koyulmaması gerekiyor. Son dönemde gördüğümüz tablo Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kararlarına uyulmadığı yönünde. 'Benim çıkarlarıma gelmiyor ama güçlüyüm, ekonomim büyük, bildiğimi okurum' olursa sıkıntı var demektir. Biz DTÖ kurallarına uyuyoruz."
GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'nin ana sponsorluğunu Halk Leasing, İGE İhracatı Geliştirme A.Ş., Koza Altın İşletmeleri üstlendi. Co sponsorları ise Aydınlı, Bahçeşehir Üniversitesi ve KARGOMsende oldu.