Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ekonomistlerinin yaptığı analizde, dövizden dönüşümlü kur korumalı mevduat (DDM) ile ilgili başlatılan TL'ye geçiş sürecinin ek bir döviz talebi yaratmadığı gibi, vadesi dolan firmaların nette döviz alıcısı olma ihtimalinin yapılan düzenlemeler sonrasında belirgin oranda düştüğü ortaya çıktı.
TCMB'nin bugün başlattığı "Merkezin Güncesi"nde, "Kur Korumalı Mevduat Sahibi Firmaların Döviz Alım Davranışları" adlı blog yayımlandı.
Analizde, TCMB'nin uyguladığı sıkılaşma sürecinin bir hedefinin de TL'ye olan talebi artırmak olduğu belirtilerek, "TL mevduatın toplam mevduattaki payını artırarak para politikası aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda 20 Ağustos'ta yapılan düzenleme, bankalara vadesi gelen kur korumalı mevduat (KKM) ve DDM hesaplarını TL mevduata dönüştürme hedefleri getirdi." denildi.
DDM vadesi dolan hesap sahiplerinin elde ettikleri TL likidite ile spot piyasada döviz talebi oluşturabildiği aktarılan analizde, 1 Mayıs 2023'ten sonra dönüşüm vadesi gelen firmaların vadenin dolduğu hafta içerisinde spot piyasada gerçekleştirdikleri döviz alım ve satım işlemlerinin incelendiği, 1 Mayıs-21 Kasım 2023'teki herhangi bir haftada DDM vadesi dolan 28 bin 472 firma için vadesi dolan hesaplara ait mevduat tutarları ve döviz alım-satım işlemleri birleştirilerek haftalık bir veri seti oluşturulduğu bildirildi.
Analiz kapsamındaki firmaların yaklaşık yüzde 30'unun dönüşüm vadesinde nette döviz alıcısı iken, bu oranın 20 Ağustos 2023 tarihli düzenleme sonrası belirgin şekilde düşüş gösterdiği kaydedilen analizde, "Düzenlemenin döviz talebi üzerindeki olumlu etkisi eylül sonrası dönemde de devam ediyor ve daha az oranda firmanın vade sonunda nette döviz alıcısı olduğu görülüyor. Aynı örneklemdeki firmaların yaklaşık yüzde 8'inin ise vade sonu gelen DDM hesabının olmadığı haftalarda nette döviz alıcısı olduğu görülüyor." denildi.
"ANALİZ BULGULARI, DÜZENLEMENİN BU BOYUTTA BAŞARILI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR"
TCMB ekonomistlerinin yaptığı analizde, DDM vadesi dolan firmaların nette döviz alıcısı olma ihtimalinin örneklemdeki diğer firmalara göre ortalamada yüzde 23,4 daha yüksek olduğu, bu oranın 28 Ağustos sonrasında yüzde 15,4 seviyesine düştüğü bildirildi.
DDM vadesi dolan firmaların döviz alıcısı olma ihtimalinin de örneklemdeki diğer firmalara göre ortalamada yüzde 27,8 daha yüksek olduğu ve bu oranın 28 Ağustos sonrasında yüzde 16,3 seviyesine gerilediği aktarılan analizde, özetle şu değerlendirmelere yer verildi:
"Yeni politika çerçevesinde yapılan düzenlemede tanımlanan hedefler ve faiz oranlarındaki artışın bir sonucu olarak TL mevduat payının artışı hedeflenirken, atılan adımların sonuçları da yakından izleniyor. Bu çalışmada özet bulgularına yer verilen etki analizlerine göre, DDM ile ilgili başlatılan TL'ye geçiş süreci ek bir döviz talebi yaratmadığı gibi, vadesi dolan firmaların nette döviz alıcısı olma ihtimali yapılan düzenlemeler sonrasında belirgin oranda düşüyor. Analiz bulguları, düzenlemenin bu boyutta başarılı olduğunu ve atılan adımlar sonrasında ek döviz talebi oluşturulmadan TL mevduata geçişin desteklendiğini gösteriyor."