Tarımda veri ekonomisi ve teknolojinin etkisi arttıkça spekülatif fiyatların yerini sürdürülebilir tarım borsaları alıyor. Değişim bankaların bakış açısını da değiştirdi. Artık ihtisaslaşmış bankacılığa tarım da eklendi.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Manisa Saruhanlı'da bankanın ilk tarım ihtisas şubesini açtıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: "Tarımı, stratejik öncelikli alanlarımızın en üstüne koyuyoruz. Çünkü bazı kavramlar vardır ki ne kadar konuşursak konuşalım, bu kavramın içi doldurulmadıkça, somut fiillerle, eylemlerle iş yapmadıkça çok da büyük katkısı olamıyor. Ülke olarak tarımın önemini, bizler için ne kadar kritik ve stratejik olduğunu hep konuşuyoruz. Ancak bunun hakkını vermede, bu alanda farklı bir yere gelme konusunda önemli eksiklikler olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemde artık tarımda da elimizi taşın altına koyarak, sektörde gördüğümüz eksikliklerin giderilmesi, birtakım sorunların aşılması ve tarımda farklı bir hikâyenin yazılması için son derece aktif ve etkin bir İş Bankası göreceksiniz."
ARAZİ AZALIYOR
Türkiye'nin bir tarım ülkesi olma konusunda büyük bir potansiyeli bulunduğunu vurgulayan Aran, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Tarım arazilerinin ve çiftçilerin azaldığına dikkat çeken Aran, tarımla uğraşmanın her geçen gün çok daha zor ve meşakkatli hale geldiğini ifade etti.
Aran, "Tarımda kullanılan tüm girdilerin fiyatlarının arttığı bir ortamda bütün oyuncular, artan fiyatlara rağmen fiyat artırmakla artırmamak arasında kalıyor. Çiftçiler, harcadığından daha az kazanması nedeniyle bir sonraki yılı nasıl geçirebileceğini düşünüyor" dedi.
CARİ FAZLA VERİYOR
Tüm zorluklara rağmen Türkiye'de tarım sektörünün halen cari fazla veren nadir sektörlerden biri olduğunun altını çizen Aran, sektörün 2021 yılında 22.9 milyar dolarlık ihracatı ve 17.2 milyar dolarlık ithalatıyla 5.7 milyar dolar cari fazla verdiğini aktardı.
Tarımın GSYİH içindeki payının 2011'de yüzde 8.2 iken 2021'de yüzde 5.6'ya düştüğüne işaret eden Aran, 2021'de Türkiye'de GSYİH'nın yüzde 11 büyüdüğünü ancak tarımın yüzde 2.2 küçüldüğünü söyledi.
Uzun yıllardır net bir tarım politikasının oluşturulması ve uygulanmasından bahsedildiğini ifade eden Aran, 9. ve 10. kalkınma planındaki tarım politikasında yazılanların aslında ne yapılması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.
ÖRGÜTLÜ VE REKABET GÜCÜ YÜKSEK TARIM
9. kalkınma planında tarım politikasının gıda güvenliğinin sağlanması, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, örgütlü ve rekabet gücü yüksek bir tarımsal yapının oluşturulmasını içerdiğini anlatan Aran, 10. kalkınma planında da toplumun yeterli ve dengeli beslenmesini esas alan, ileri teknolojilere dayalı, altyapı sorunları çözülmüş, örgütlülüğü ve verimliliği yüksek, etkin ve talebe dayalı üretim yapısıyla uluslararası rekabet gücü artmış, doğal kaynakları sürdürülebilir kullanan bir tarım sektörünün oluşturulmasını içerdiğini anımsattı. Aran, "Bu politika oluşturulduktan sonra hayata nasıl geçirildiği, hedeflerin ne kadar tutturulduğu konusunda son derece ciddi mesafeler kat etmemiz ve bir takım şeyleri değiştirmemiz gerekiyor" diye konuştu.