Eski Türkiye'nin vesayet merkezi, darbe artığı, milli irade karşıtı TÜSİAD, 28 Şubat'ın yıldönümüne sayılı günler kala yine haddini aşarak siyaset yapmaya başladı. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ile Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, yargı üyelerini tehdit eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, tutuklanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a, dizi ve sinema sektöründe "Tekelleşme" çarkı kurduğu iddia edilen Ayşe Barım'a, Gezi Parkı ihanetine, disiplinsiz teğmenlere ve bilirkişinin gizli ses kaydını servis eden Suat Toktaş'a arka çıktı. Hükümet ve yargıya parmak sallayan TÜSİAD'a peş peşe sert yanıt geldi.

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada TÜSİAD'a yüklendi. Bakan Tunç, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu, milli iradenin üzerinde değildir. Demokratik sistemimizin temel taşlarından biri, kuvvetler ayrılığı ve yargının bağımsızlığıdır. Yargı süreçleri üzerinde hiçbir baskıyı kabul etmediğimiz gibi yargıyı etkilemeye yönelik her türlü girişime karşı olduğumuzu herkesin çok iyi bilmesi gerekir. Sivil toplum kuruluşlarının görüş açıklaması elbette demokratik bir hak olmakla birlikte, yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabaları, demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır" açıklamasını yaptı. Demokrasinin sadece belli çevrelerin değil, topyekûn milletin ve devletin ortak emaneti olduğunu vurgulayan Tunç, "Türkiye eski Türkiye değildir. Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye'nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

SİCİLLERİ SORUNLU
TÜSİAD'a bir tepki de AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çelik, "Demokrasilerde sivil toplum kuruluşlarının ülke gündemine dair açıklama yapmaları ve değerlendirmede bulunmaları en doğal haklarıdır. Ancak ülke gündemine dair değerlendirme yapma hakkı ile siyaseti şekillendirme ve yargıya talimat verme girişimleri birbirinden ayrı hususlardır. Aradaki farkı oluşturan, demokrasiye bağlılık ve hukuka saygıdır" ifadelerini kullandı. "Maalesef Türkiye'de bazı sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki sicilleri sorunludur; geçmişlerinde askeri vesayete ve yargı vesayetine verdikleri destek hafızalardan silinmemiştir" diyen Çelik, geçmişte hükümetlerin hedef alındığını, "görevden gönderme faaliyetlerinin" ise manşetlerde yer bulduğunu söyledi.

SİYASİ MÜHENDİSLİK
Çelik, "Bu nedenlerle TÜSİAD yönetimi, bu ülkede demokrasi mücadelesi verenlerin 'güven bunalımı' deyince ilk aklına gelenlerden birinin neden TÜSİAD'ın yaklaşımları olduğu ile yüzleşmelidir. TÜSİAD, demokrasi konusundaki kötü sicilini geride bırakmak için çaba göstermelidir" diye konuştu. AK Parti olarak kendisini siyasetin üzerinde gören hiçbir girişime izin vermeyeceklerini vurgulayan Çelik, "Siyasetin demokratik alanını korumak için eskisinden daha kararlıyız" değerlendirmesinde bulundu. AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin de TÜSİAD'ın açıklamalarına tepki gösterdi. Şahin, "TÜSİAD bulanık suda balık avladığı günleri özlemiş. Vesayet özlemleri depreşmiş. Yine siyasi mühendislik faaliyetlerine başlamışlar. Ağzınızdaki baklayı çıkartın, mert olun. Mücadele ise mücadele; hodri meydan. CHP'nin ön seçimine katılmayı da unutmayın" şeklinde konuştu.
YARGIYA PARMAK SALLADILAR!
TÜSİAD'ın dün gerçekleşen Genel Kurulu'nda "Politik hayatta olağanüstü olaylar" başlıklı sunum yapıldı. Siyaset ve yargı eleştirildi. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, "Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz. Kartalkaya'da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir" dedi. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise "Yaşadığımız sorunların arkasında hukuka olan güvenin sarsılması var" diyerek yargıya parmak salladı. 28 Şubatçı ruhu hortlayan TÜSİAD'a CHP Genel Başkanı Özgür Özel destek verdi.
28 ŞUBAT'TA ROLÜ NEYDİ?
Türkiye'nin darbeler tarihinde "postmodern darbe" olarak yazılan ve demokratik siyasi sistemin yakın tarihte yaşadığı en büyük yıkımlardan birini tetikleyen 28 Şubat'ta TÜSİAD, seçilmiş hükümeti devirmek için harekete geçmişti. MGK toplantısında askeri kanat dönemin hükümetine baş kaldırırken, TÜSİAD da 5'li çeteyle birlikte hareket ederek, demokratikleşme raporları hazırlayarak, vesayet düzeninin devamı için Refahyol'a savaş açmıştı.