Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, SDN Summit'teki konuşmasında Türkiye'ye daha fazla uluslararası doğrudan yatırım kazandırmak için çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'nin barındırdığı avantajlar hakkında bilgi veren Dağlıoğlu, yatırımcılar nezdinde de Türkiye'nin önemli fırsatlar barındırdığını anlattı. Dağlıoğlu, tüm sektörlerde teknolojinin önemine işaret ederek, bütün dünyayı etkileyen, dönüştüren teknolojiyi iyi takip etmek gerektiğini dile getirdi.
Ülkelerde yaşanan risklerin her dönem değiştiğini dile getiren Dağlıoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin avantajına baktığımız zaman, özellikle son 20 yıldır kamu tarafındaki karar vericiler çok dinamik, çok hızlı aksiyon alabildiği için, pandemide olduğu gibi biz birçok dönemdeki riski kendi coğrafyanızda en iyi yöneten ülke oluyorsunuz. Bizim uluslararası yatırımcıdan aldığımız bu geri bildirim çok kıymetli. Türkiye'yi krizler döneminde uyguladığı politikalar öne çıkarıyor. Türkiye'ye birçok alanda uluslararası teknoloji şirketi geliyor ama daha kıymetlisi burada kendimiz teknoloji üretebiliyoruz. Burada birçok alanda çok kıymetli teknoloji şirketlerimiz var. Bizim Yatırım Ofisi olarak önceliğimiz bu teknoloji girişimlerinin finansmana erişimi, fonlamaya erişimi. Biz burada ekosistemimizi geliştirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tabii ki dengeli bir şekilde uluslararası oyuncu da gelebilir, hizmetini burada satabilir ama bizim için daha kıymetli olan burada sistemi geliştirmek, girişimci arkadaşlarımızın fikirlerinin pazara girebilmesini sağlamak."
"360 DERECE BİR İLETİŞİM PERSPEKTİFİ YAKALAMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Dağlıoğlu, 2024-2028 Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi hakkında da bilgi verdi. Teknolojinin, dijital ekonominin daha da ön plana çıktığı bir strateji hazırladıklarını dile getiren Dağlıoğlu, kamuoyu ile paylaşıldığında içerikleri detaylı olarak paylaşacaklarını aktardı.
Dağlıoğlu, "Önümüzdeki 5 yılda dünyadaki değişen ekosistemdeki yatırımları almak için güncel, katılımcı bir politika belgesi hazırladık, yakında kamuoyu ile paylaşacağız." dedi.
Türkiye'nin tanıtım faaliyetlerini yürütürken yaptıkları çalışmalar ve izledikleri yollar hakkında bilgi veren Dağlıoğlu, "360 derece bir iletişim perspektifi yakalamaya çalışıyoruz. Özellikle çok geniş kitlelere mesaj verebiliyor olmanız lazım. Bizim ülkemizin markası, Türkiye'deki bütün markaların üstünde. Türkiye markasının en yukarıda olması lazım. Bir kere o geniş iletişim çalışmalarında kendi perspektifimize katkı sağlamak zorundayız." diye konuştu.
Dağlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dijital bizim son dönemde çok ağırlık verdiğimiz bir alan. Oyun sektörümüz, fintech girişimlerimiz çok başarılı. Türkiye'nin Turkcorn'ları dünya devleriyle yarışıyor. Sayıları artıyor. İletişim faaliyetlerimizde dijital kampanyalarla ilerlemeye çalışıyoruz. Hedef kitlemize oradan daha çok daha kolay ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Ve bizim en nihayetinde ulaşmak istediğimiz insan yatırımlarda o karar verici insanlar. Doğrudan bizim hedefimiz en nihai karar vericinin masasına gitmek veya onları Türkiye'de kendi masamızda misafir edip, onların yatırım projelerini konuşmak ve nihai karar vermesini sağlamak. Bu yüzden işte dünyada ofislerimiz var. Biz o geniş iletişim perspektifinden başlayarak web sitemizle, kampanyalarımızla, projelerimizle, yayınlarımızla, raporlarımızla, medya çalışmalarımızla, etkinliklerde ülkemizi temsil ederek ve tanıtarak doğrudan karar vericiye kadar ulaşan bir iletişim stratejisi tasarlayıp uygulamaya çalışıyoruz."
"İLK 10 'DA AVRUPA ÜLKELERİ, İLK 20'DE KÖRFEZ ÜLKELERİ VAR"
Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım yapan ülkeler arasında öne çıkanlar hakkında bilgi veren Dağlıoğlu, "Türkiye 2003 yılından bu yana 260 milyar doların üzerinde yatırım çekti, bunun yüzde 68'i Avrupa'dan, yüzde 8'i ABD'den, yine kabaca yüzde 8'i Körfez ülkelerinden gelmiş, geri kalanı da Asya. İlk 10 'da Avrupa ülkeleri, ilk 20'de Körfez ülkeleri var." dedi.
Türkiye'nin nitelikli yetenek havuzuyla rakipleri arasında bir adım öne çıktığına vurgu yapan Dağlıoğlu, son 10 yıldaki yatırımlarda Asya'nın artan bir ağırlığı olduğuna dikkati çekerek, bütün dünyadan Türkiye'de katma değer oluşturacak, yüksek teknoloji seviyesinde ihracat sağlayacak, daha nitelikli istihdam sağlayacak bütün yatırımları Türkiye'ye getirmek için çalıştıklarını söyledi.