Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), başta hazır giyim olmak üzere, iletişim, optik, mobilya, ayakkabı, küçük mutfak ürünleri, kozmetik, aksesuvar, ev tekstili ve dekorasyonu, çok katlı mağazacılık gibi alanlardan firmalarla Türkiye'nin en tanınmış, marka değeri en yüksek kurumlarını bünyesinde barındırıyor. BMD Başkanı Sinan Öncel, sektörün özellikle yurtdışı yatırım imkânlarına dikkat çekti. Rusya'nın Türk markaları açısından çok önemli bir ülke olduğuna işaret eden Öncel, "BMD üyesi 32 markamızın Rusya'da 655 mağazasının yanı sıra 2 bin 500'ün üzerinde satış noktası bulunuyor. Batılı markaların çekilme kararı ile birlikte durumu yerinde görmek için 12 Mayıs'ta Moskova'ya gittik. Rusya'nın en büyük AVM yatırımcısı grupları dört gün boyunca toplantılarımız oldu. Temaslarımız devam ediyor. Fırsatlar olmakla birlikte durumu çok iyi analiz etmemiz ve resmi net olarak görmemiz gerekiyor. Batılı markaların bir çoğu dükkânlarını kapatmışlar ancak çıkmamışlar. Bu şekilde bizim tespit ettiğimiz 100'e yakın marka var" diye konuştu. Rus muhataplarına olası yatırımlar konusunda koşullarını ilettiklerini söyleyen Öncel, şöyle devam etti: "Bu süreçte Rus ortaklarla gitmek daha mantıklı. Birinci önceliğimiz ve önerimiz bu şekilde oldu. Tabi sadece orada payını artırmak isteyenler Türkler değil. Batılılardan boşalan yeri doldurmak için İran, Çin, Hindistan da kapıda ve görüşmeler yapıyorlar. Rusya için tek alternatif biz değiliz. Bu yüzden elimizi çabuk tutmamız lazım. Hızlı organize olmamız gerekiyor."
TURİST PAYI ARTIYOR
Organize perakende markalarının cirolarında turistlere yapılan satışların önemli bir pay tuttuğunu aktaran Öncel, Ege ve Akdeniz'deki turizm merkezleri ile İstanbul'daki bazı AVM'lerdeki mağazalarda cironun yarıya yakınının turist alışverişinden geldiği bilgisini verdi. Öncel, "Türkiye'de fiyatlar yabancılar açısından çok cazip. Yabancılar da bu durumu fırsata çeviriyorlar. BKM verilerine göre 2021'in ilk çeyreğinde 19.7 milyar TL olan yabancıların kartlı harcaması bu yıl yüzde 186 artışla 57.1 milyar TL'ye ulaştı. Yaz aylarında yabancı alışverişinin çok daha canlı olacağını öngörüyoruz" değerlendirmesini yaptı. Organize perakendenin ciro büyüklüğünü kartlı harcamalar üzerinden takip edebildikleri bilgisini veren Öncel, "BKM verilerine göre, Türkiye'de 2020'de yerli ve yabancı kartlarla toplam 1 trilyon 170 milyar TL'lik harcama yapılmıştı. 2021'de aynı tutar yüzde 54 artışla 1.8 trilyon liraya ulaştı. Pandemiye rağmen 2021 markalarımız için genel anlamda verimli bir yıl oldu" şeklinde konuştu.
NİSAN VE MAYIS AYLARI İYİ GİTTİ
Öncel, bu yıl için de beklentilerinin yüksek olduğunu kaydetti. BMD olarak her ay yaptıkları anketlerle sektörün nabzını tuttuklarını anlatan Öncel, şu bilgileri verdi: "Ocak ayı cirolarında tahminimizin ötesinde, ortalama yüzde 20 daralma yaşamıştık. Şubattan itibaren piyasada önemli bir hareketlilik başladı. Adet satışlarında henüz pandemi öncesi seviyeye ulaşamasak da şubat ve mart verimli iki ay oldu. BKM verilerine göre 2021'in ilk çeyreğinde 349 milyar TL olan kartlı harcamaların bu yıl yüzde 85'in üzerinde artışla 651 milyar TL'ye ulaştığını görüyoruz. Yüksek oranlı artışın büyük kısmının enflasyon kaynaklı olduğunun altını çizmem gerekiyor. Tüketicinin fiyat artışı beklentisi ile ihtiyaçlarını öne çekmesi nedeniyle satışlar nisan ve mayısta da genel olarak iyi gitti, ancak maliyetleri fiyata yansıtamayan markalar için marj giderek daralıyor."
KİRA ARTIŞLARI CAN YAKICI SORUNUMUZ
Piyasada canlılık genel olarak sürmekle birlikte maliyetlerde ve giderlerde aylık tahminlerimizin çok üzerinde artışlarla karşılaştıklarını anlatan Öncel, şöyle devam etti: "Organize perakende için kira ve AVM'lerdeki genel giderler en önemli maliyet kalemlerinden birini oluşturuyor. Bazı AVM'lerde kiranın yüzde 20'sine varan oranlarda genel gider faturası kesiliyor. Biz yıllardır AVM'lerde kontrolsüz ve şeffaf olmayan genel giderlerden şikâyet ederken, üstüne bir de özellikle cadde mağazalarının kiralarında yasal sınırın üzerinde keyfi artışlarla karşı karşıya kalmaya başladık. Kira artışları önümüzdeki aylarda perakendeci için çok daha yakıcı bir sorun haline gelecek. Nisanda ÜFE ve TÜFE arasındaki fark yüzde 52'ye ulaştı. Yüzde 70'e dayanan tüketici enflasyonunun frenlenmesi, özellikle sabit ve dar gelirli kesimlerin alım gücünün daha da düşmemesi için önerilerimiz şöyle: Konut ve işyerlerindeki kira artışlarında TÜFE ortalamasına bir üst sınır belirlenmesi, mülk sahiplerine kira gelirleri için belli bir süre vergi muafiyeti ya da indirim getirilmesi, AVM'lerde maliyetlere doğrudan yansıyan genel giderlerle ilgili yönetmeliğin perakende sektörünün beklentileri doğrultusunda tamamlanarak bir an önce yürürlüğe girmesi."
DÜNYADA DA ETKİLİ
Türkiye'de ve dünyada enflasyon ve kira artışlarının önemli bir sorun olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Öncel, şunları kaydetti: "Sadece ülkemizde değil dünyada da özellikle kira artışlarını frenlemek için çeşitli önlemler tartışılıyor. Örneğin Hollanda'da hükümet konutlarda kira artışına sınırlama getirecek bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Ankara'da da kira artışlarını frenlemek için yasal düzenleme konusunda çeşitli seçenekler üzerinde çalışıldığını öğrendik. Konutların yanı sıra işyeri kiralarındaki artışa getirilecek bir sınırlama cadde mağazalarında karşı karşıya kaldığımız yasal oranın üzerinde ve keyfi kira artışlarını dizginleyebilir. Önerilerimizin uygulamaya geçirilmesi halinde toplumun hemen her kesiminin rahat bir nefes alacağını, mahkemelerin gündeminde bulunan yüzlerce kira uyarlama davalarına yenilerinin eklenmesi de önlenmiş olur."