Yeni ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürmedeki kararlılığı, para politikasındaki normalleşme, cari açığın azaltılması, yatırımcı güvenindeki artışla hızlanan fon girişi ve risk primindeki düşüş Türkiye'nin kredi notu görünümüne beklenenden hızlı yansıyor. 29 Eylül'de Türkiye'nin kredi notunu görünümünü negatiften durağana çeviren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), sürpriz bir hamle ile takvim dışı değerlendirmeye giderek, görünümü pozitife çevirdi.
ARTIRIM SİNYALİ GELDİ
S&P, ödemeler dengesinin daha da iyileşmesi, döviz rezervlerinin daha hızlı artması ve gelecek 12 ay içinde dolarizasyonda düşüş görülmesi halinde Türkiye'nin kredi notunun yükseltilebileceğini açıklarken, 15 Aralık'ta değerlendirme yapacak olan Moody's'in not artırımı yapabileceği belirtiliyor. S&P'nin, takvim dışı değerlendirme yapmasında, son dönemdeki politika düzenlemeleri etkili oldu.
REZERVLER İNŞA EDİLİYOR
S&P'den yapılan açıklamada, politika yapıcıların aşırı ısınan ekonomiyi soğutma yönünde ilerleme kaydederken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) da tükenen net döviz rezervi stokunu yavaş yavaş yeniden inşa ettiği vurgulandı. TCMB'nin hazirandan bu yana yaptığı faiz artışlarına işaret edilen açıklamada, ülkenin ikiz açıklarının da azaldığı vurgulandı.
CARİ AÇIK AZALACAK
Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, 2023 yılı bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 4.3'ü olarak hedeflenen orandan daha düşük olmasının beklendiği, ithalatın keskin şekilde azalmasıyla cari açığın da kademeli daralacağının öngörüldüğü bildirildi.
EKONOMİ DENGELENDİ
Türkiye'nin yeni ekonomi ekibinin kredi koşullarını daha da sıkılaştırmasının, ekonominin doğrudan bir resesyondan kaçınmasının beklendiği ifade edilen açıklamada, son verilerin, üçüncü çeyreğin başından bu yana tüketimin zayıflamasıyla Türkiye ekonomisinin hem yavaşladığını hem de yeniden dengelendiğini doğruladığı kaydedildi. Açıklamada, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3.7, 2024'te de yüzde 2.4 büyüyeceğinin tahmin edildiği belirtildi.
NOT ARTIRIMININ ÖNÜNÜ AÇAN GELİŞMELER
Merkez Bankası'nın toplam döviz rezervi 26 Mayıs-24 Kasım arasında 38 milyar dolar artarak 136.5 milyarla tarihi zirveye çıktı.
Mayıs ayında 700 puanın üstüne çıkan risk primi, 330 seviyesinin altına gerileyerek 3 yılın en düşük seviyesine geriledi.
Hisse senedi ile tahvil-bono piyasasına son 4 haftada 1.8 milyar dolar, seçim sonrasında ise 4.1 milyar dolar yabancı girişi oldu.
Haziran sonunda 716 milyar lira olan 12 aylık bütçe açığı ekim ayında 618 milyara geriledi.
Mayıs ayında 60.3 milyar dolar olan 12 aylık cari açık eylülde 51.7 milyar dolara indi.
Mayıs ayında 122.2 milyar dolar olan 12 aylık dış ticaret açığı ekimde 112.4 milyar dolara düştü.
18 Ağustos'ta 3 trilyon 408 milyar lira olan kur korumalı mevduat hesaplarının büyüklüğü 24 Kasım'da 2 trilyon 738 milyar liraya indi.
12 hafta içerisinde, Türk lirası mevduat 1.7 trilyon Türk lirası artarken, döviz cinsi mevduat da yaklaşık 3 milyar dolar azaldı.
ATTIĞIMIZ ADIMLAR KARŞILIK BULUYOR
STANDARD & Poor's'un Türkiye'nin görünümünü yükseltmesine ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Attığımız adımlar karşılık buluyor. Orta Vadeli Program'ımıza güven artıyor. Sabır ve kararlılıkla programı uygulamaya devam edeceğiz. Fiyat istikrarını, cari açıkta kalıcı düşüşü, mali disiplini ve rezerv birikimini sağlayarak, ülkemizi sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına ulaştıracağız" dedi.
DIŞ FİNANSMAN GİRİŞİ GÜÇLENİYOR
Yabancıların güvenlerindeki artış bankalar ile reel sektörün dış finansmana erişimini rahatlattı. Son 1 ayda 10 milyar doların üzerinde finansman sağlanırken, dün de art arda haberler geldi. Sendikasyonları yenileme oranı bankalarda yüzde 90'dan 142'ye çıktı.