Deprem felaketi ve küresel resesyon endişelerine rağmen Türkiye kesintisiz büyümeye devam ederken, milli gelirde de ilk kez 1 trilyon dolar eşiğini geçti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 büyüdü. Böylece Türkiye ekonomisi Kovid-19 salgını tedbirlerinin uygulandığı 2020 yılının ikinci çeyreğinden sonra üst üste 12 çeyrek büyümüş oldu. Kesintisiz büyümenin etkisiyle gayri safi yurtiçi hasıla ikinci çeyrek sonunda tarihte ilk kez 1 trilyon doları aştı. Milli gelir dolar bazında 1 trilyon 22 milyar dolar, TL bazında ise 19.2 trilyon liraya çıktı. Kişi başı gelir ise 11 bin 985 dolarla 2014'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
TÜRKİYE OECD'DE İKİNCİ
Türkiye, yılın ikinci çeyreğinde kaydettiği yüzde 3.8'lik büyümeyle Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içinde en yüksek oranda büyüyen ikinci, G20 ülkeleri arasında da üçüncü ülke olmayı başardı. OECD ülkeleri arasında Kosta Rika, bu yılın nisan-haziran döneminde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5.1 büyümeyle ilk sırada yer aldı. OECD ülke ekonomilerinin ikinci çeyrekte ortalama büyümesi yüzde 1.5 olarak tahmin edildi. İkinci çeyrek büyüme verisi açıklanan G20 ülkeleri içinde de büyüme oranı en yüksek ülke yüzde 6.3 ile Çin olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeyi yüzde 4.9 ile Endonezya, yüzde 3.8 ile Türkiye ve yüzde 3.5 ile Meksika takip etti. AB ülkelerinin büyüme oranlarına bakıldığında ise İrlanda ilk sırada yer alırken, Türkiye ve Portekiz sırasıyla bu ülkeyi izlediler.
İNŞAAT SEKTÖRÜ CANLANDI
Sanayi sektörü geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2.6 daralırken ekonomik büyümeyi 0.55 puan geriye çekti. İmalat sanayi ise yüzde 1.9 küçülerek ekonomik büyümeye 0.33 puan negatif etkiledi. Tarım sektörü yüzde 1.2 büyüme sağladığı ikinci çeyrekte ekonomiye 0.05 puan katkı yaptı. İnşaat sektöründe hızlanan büyüme dikkat çekti. İnşaat sektörü uzun çeyrekler boyunca daralmanın ardından büyük deprem felaketinden toparlanma çalışmaları kapsamında bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 6.2 büyüme sağladı. Böylece inşaat sektörü Türkiye ekonomisine 0.32 puanlık olumlu katkı yapmayı başardı. Gayrimenkul sektöründe yüzde 3,2'lik büyüme yaşanırken 0.28 puan büyümeyi yukarıya çekti. Hizmetler sektörü yüzde 6,4 büyüme gösterdi ikinci çeyrekte ve 1.67 puan büyümeyi yukarı çekti.
VATANDAŞ EKONOMİYİ SIRTLADI
TÜİK'in harcamalar yöntemiyle yaptığı gayri safi yurtiçi hasıla hesabında liderlik vatandaşın tüketiminde. Vatandaşın yüzde 15.6 artan tüketiminin ekonomik büyümeye katkısı 10.67 puan olarak hesaplandı. Düşük faiz politikası kredi kartlarında harcama ve para çekmeyi oldukça uygun hale getirirken kontrollü kur politikası da vatandaşın yüksek enflasyon beklentileri nedeniyle vatandaşın tüketimini öne çekmesine neden oldu.
YATIRIMLAR YÜZDE 5.3 ARTTI
Devletin tüketimi ise yüzde 5,3 büyüme sağlarken 0.67 puan katkı verdi. Toplam yatırımlar yüzde 5.1 yükseliş gösterirken ekonomik büyümeye katkısı da 1.3 puan seviyesinde oldu. İkinci çeyrekte makine-teçhizat yatırımları yüzde 7.4 arttı. Böylelikle son 3 çeyreğin en hızlı artışı görüldü. İhracat yüzde 9 küçülürken bu yılın ikinci çeyreğinde ekonomik büyümeyi 2.36 puan aşağı çekti. İthalat ise iç tüketimin canlılığı ile birlikte ikinci çeyrekte yüzde 20.2 büyüme sağladı. İthalattaki bu hızlı artış ekonomik büyümeyi 3.92 puan aşağı çekti. Dış ticaretin ekonomik büyümeye negatif katkısı ise 6.3 puan düşürücü yönde oldu.
İŞ GÜCÜNÜN PAYI YÜKSELİYOR
TÜİK verilerine göre 2022 yılında en düşük seviyelerine inen işgücü ödemelerinin gayri safi katma değer içindeki payı 2023 yılının iki çeyreğinde yükseldi. 2022'nin ikinci çeyreğinde yüzde 25.3 seviyelerinde olan iş gücü ödemelerinin katma değer içindeki payı bu yılın aynı döneminde yüzde 34,2 oldu. Aynı dönemde net işletme artığının payı ise yüzde 53.3'ten 43.8'e indi.
MEHMET ŞİMŞEK/HAZİNE VE MALİYE BAKANI
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME HEDEFİMİZ
Sıkı küresel finansal koşullara rağmen deprem felaketinin ekonomik etkilerinin telafi edilmeye çalıştıldığı yılın ikinci çeyreğinde büyümenin devam ettiğini belirten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Büyümenin, güçlü olmasının yanı sıra, aynı zamanda dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcı olmasını hedefliyoruz. Kaynakların tüketimden çok yatırım, istihdam, üretim ve ihracata aktarılmasını önceliklendiriyoruz. Dengeli ve sürdürülebilir büyüme ile sağlanacak refah artışının toplumun tüm kesimleri tarafından adil paylaşılması önceliğimizdir" dedi. Öte yandan Şimşek, Merkez Bankası'nın seviye hedefi gözeterek rezerv satışı ile kura müdahale ettiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını söyledi.
ÖMER BOLAT/TİCARET BAKANI
BÜYÜMEYE DEVAM
Dünya ekonomisinin çok yavaşladığı ve dünya ticaretinin neredeyse durma noktasına geldiği bir durumda, Türkiye'nin yıkıcı, ağır depremle mücadele ettiği bir dönemde büyümenin önemine dikkat çeken Bakan Bolat, "İlk çeyrekte de yaklaşık yüzde 4 büyüme sağlanmıştı. Yılı da bu rakamlar civarında kapatmayı umut ediyoruz. Türkiye büyümeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam ediyor" dedi.
İŞ DÜNYASI UMUTLU
Mahmut Asmalı/MÜSİAD Başkanı: Ekonomi yönetiminin piyasaları düzenleyen, yönlendiren ve teşvik eden etkin politikalarının öncü rolünün yanı sıra iş dünyasının da gayretleriyle ülkemizin üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme sürecinin devam edeceğine olan inancımız tamdır.
Nail Olpak/DEİK Başkanı: İlk çeyrekteki yüzde 3,9'luk büyümenin ardından ikinci çeyrekte de büyümenin devam etmesi ile birlikte 2010 yılından beri kesintisiz büyüme performansı gösteren Türkiye ekonomisi, 2023 yılının ilk yarısında küresel ve bölgesel zorluklara rağmen büyümesini sürdürmeyi başardı.
Gürsel Baran/ATO Başkanı: Depremin olumsuz etkilerinin bertaraf edilmeye çalışıldığı, küresel ekonomide daralma sinyallerinin sıklaştığı ve bunun da ihracat rakamlarına yansıdığı süreçte büyümeyi sürdürebilmek çok önemli.
Seyit Ardıç/ASO Başkanı: Deprem etkisi ve küresel sıkılaşma eğilimlerine rağmen pozitif bir büyüme performansı ortaya koymamız oldukça önemli. Ülkemizde tüketimden daha yüksek bir üretim seviyesini sağlamamız gerekiyor.
Orhan Aydın/Askon Başkanı: Beklediğimizin de ötesinde büyüyen bir Türkiye ekonomisi görmekteyiz. Türkiye ekonomisi, genel seçimler sonrası ekonomik olarak rotasını normalleşmeye çevirdi.