İstanbul Barosu Sigorta Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Meral Tombuloğlu Genç, yaptığı açıklamada, bir trafik kazası meydana geldiğinde, bir sağlık kuruluşuna kaldırılan hastalara sunulan sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılandığını söyledi.
Genç, kaza sonrasında hastaneye sevk edilen kişilerin ilk müdahaleleri için hastaneye herhangi bir ödeme yapmalarının söz konusu olmadığını dile getirdi.
Kaza nedeniyle kişilerde maddi ve manevi pek çok zarar oluşabileceğini vurgulayan Genç, "Bu kaza nedeniyle kişilerde oluşan malvarlığının eksilmesine neden olan her türlü zarar, maddi zarar kaleminin içinde yer alır. Kişilerde, belirli bir süre işe gidememe nedeniyle oluşan geçici bir zarar olabileceği gibi yaralanmaları nedeniyle ömür boyu devam edecek kalıcı bir sakatlık oluşmuş olabilir. Kişiler, tedavi süreleri boyunca bir bakıcıya ihtiyaç duyacak olabilirler veya daha ağır derecede yaralanan bir kazazedenin bir ömür boyu bakıma ihtiyacı olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Genç, bunların yanı sıra tedaviye ilişkin belgelenemeyen masrafların da olabileceğini aktararak, "Mesela kendi imkanlarıyla hastaneye gitmişlerdir, taksi parası ödemişlerdir veya tedaviye ilişkin SGK tarafından karşılanamayacak masraflar yapmış olabilirler. Bir yere gidiyorlardır, sınava girecektir. Yani bir imkanı kaçırmasına neden olmuştur bu kaza. Bunların tamamının maddi zarar olarak tazmin edilmesi gerekir." diye konuştu.
"İŞLETEN' SIFATIYLA İBB'NİN SORUMLULUĞU MEVCUT"
"Yaşanan kazada vatandaşların maddi zararlarından dolayı 'işleten' sıfatıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) sorumluluğu mevcuttur. Buna ek olarak metrobüslerin zorunlu sorumluluk sigortası yaptırma zorunlulukları var." diyen Genç, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu trafik sigortası olarak bilinen sigorta türü. Bu trafik sigortasının, sürekli ve geçici iş göremezlik zararını, bu dönemde bir bakıcıya ihtiyaç duydularsa bakıcı giderine ilişkin zararlarını, belgelendirilemeyen bazı tedavi giderleri gibi zararlarını poliçe limitleri dahilinde karşılaması gerekiyor.
Kişilerin kazada eşyalarına gelen zararlar nedeniyle de tazminat talebinde bulunma hakları var. Vatandaşların eşyalarına gelen zararlardan da hem sigortacının sorumluluğu var hem İBB'nin sorumluluğu var. Ama tabii bunların ispatlanması gerekir. Belki ifade verebilirler bu konuda. Tutanak altına aldırabilirler. Çok fazla sayıda kişi var. Suistimale de açık bu konu. Biraz net tespitinin yapılması gerekir."
Genç, kazada, metrobüs şoförünün kaza nedeniyle doğan zararından ötürü bir tazminat talebinin olabilmesi için de işverenden kaynaklı bir kusurun bulunması gerektiğinin altını çizdi.
Avukat Genç, iş kazalarında kusur sorumluluğunun esas olduğunu belirterek, işverenin kusur veya ihmalinin olup olmadığının iş müfettişleri tarafından tespit edilebileceğini, şoförün şoförlüğe engel bir sağlık mazereti olduğunu bile bile mesleğine devam etmesine izin verilmesi veya şoför yaş koşulu gibi şartları taşımaması gibi durumlarda işverene kusur verilirse, İBB'nin ancak bu gibi hallerde işçisi şoföre karşı sorumluluğu olabileceğini bildirdi.
VATANDAŞLAR MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNDE NE YAPACAK?
Vatandaşların maddi ya da manevi tazminat talepleri olduğunda izlemesi gereken yolları da anlatan Genç, şunları kaydetti:
"Kazazedeler gerekli evraklarla İBB'nin trafik sigortacısına başvuru yapabilirler. Polisler tarafından tutulan kaza tespiti tutanağında bu sigorta şirketinin bilgileri yazar. O sigorta şirketine ellerindeki belgelerle birlikte şahsi olarak müracaat edebilirler. Mesela geçici iş göremezlikleri oluştuysa buna ilişkin bir doktor raporunu, tedavi giderleri yaptılarsa buna ilişkin belgelerini, kaza tespit tutanağı ile yolcu olduklarını ispatlayarak ve bunları sunarak bir başvuru yapabilirler. Bunun dışında manevi tazminata ilişkin sigorta şu an ülkemizde zorunlu değil. Bu nedenle İBB tarafından ek bir poliçe düzenlendiyse, o sigortacıdan talepte bulunabilir. Ama düzenlenmediyse manevi tazminattan İBB sorumludur. Zararları kurum tarafından giderilmezse bu konuda dava açabilirler." .
"KAZA NEDENİYLE ÇEKTİKLERİ ELEM VE ISTIRAPTAN DOLAYI MANEVİ TAZMİNAT İSTEYEBİLİRLER"
İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Hasan Erdem de kaza nedeniyle kazaya uğrayanların tedavi giderleri ve tedavi suresince çalışamamaları durumunda geçici iş göremezlik süresi ile zararlarının oluştuğunu söyledi.
Kişilerin kalıcı maluliyetlerinin söz konusu olması durumda buna bağlı maddi zarar talep hakları bulunduğunu kaydeden Erdem, bunun yanı sıra kazadan dolayı kişilerin çektikleri elem ve ıstırap nedeniyle manevi tazminat talepleri oluştuğunu aktardı.
Hasan Erdem, metrobüs şoförü açısından meydana gelen kazanın ise iş kazası olarak değerlendirildiğinin altını çizdi.
"YOLCU TAŞIMACISI BURADA TAMAMEN KUSURLUDUR"
Avukat Murat Emergen ise trafik kazasında yolcuların birtakım hakları bulunduğunu belirterek, "Yolcular ölebilir, yaralanabilir veya kaza nedeniyle belirli maddi hak kayıplarına uğrayabilir. Yolcu taşıyıcısı kural olarak kaza nedeniyle yolcuların bedeni ve cismani zararlarının tamamından sorumludur. Yaşanan üzücü metrobüs kazasında yolcuların hiçbir kusuru yoktur. Yolcu taşımacısı burada tamamen kusurludur. Kaldı ki taşıyıcının buradaki sorumluluğu kusursuz bir sorumluluktur." şeklinde konuştu.
Böyle bir kazada yolculardan hayatını kaybeden olursa yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı, manevi tazminat, tedavi masrafı ve cenaze giderlerini talep edebildiğini kaydeden Emergen, yaralanan yolcuların ise maluliyet durumuna göre değişecek oranda sürekli veya geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi masrafları, bakıcı masrafları ve manevi tazminat da talep edebileceğini kaydetti.
Emergen, "Yolcuların bu kaza nedeniyle uğradıkları tüm zararları tazmin ve talep hakları vardır. Zarara uğrayan yolcular uğradıkları zararı belgelendirecek faturaları ve belgeleri muhafaza etmelidir." ifadelerini kullandı.
"ZARAR GİDERİLMEZSE TÜM YOLCULAR ZARARIN TAZMİNİ İÇİN DAVA AÇABİLECEK"
Yolcuların, kazaya sebep olanlar ve ihmali bulunanlarla ilgili savcılıklara veya karakollara şikayet etme hakkına sahip olduğuna işaret eden Emergen, "Böylelikle savcılık şüphelileri soruşturacak, suçları tespit edecek ve ilgililer adına kamu davası açarak ve şüphelilerin yargılanmasını isteyecektir." dedi.
Avukat Emergen, zarar gören yolcunun ilgili kuruma zararın giderilmesi için başvuru yapabileceğini belirterek, "Metrobüs kazasında İETT, İBB araçlarının işleteni olduğu için bizzat sorumludur. Araçların sigortası varsa ki kamu aracı olduğu için araçların sigortasına da başvuru yapılabilir. Zarar, kurumlar tarafından giderilmezse zarara uğrayan tüm yolcular maddi ve manevi zararlarının tazmini için yasal yollara başvurarak davalarını açabilir." diye konuştu.