Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 16'dan yüzde 15'e düşürdü. Merkez Bankası Ekim ayındaki toplantısında da 200 baz puanlık Eylül ayında ise 100 baz puanlık faiz indirimine gitmişti.
MERKEZ BANKASI KASIM AYI FAİZ KARARI BELLİ OLDU
Merkez Bankası Kasım ayı faiz kararı belli oldu. Buna göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB), haftalık gösterge repo faizinde 100 baz puan indirime giderek yüzde 15'e çekti.
SON DAKİKA! Merkez Bankası Kasım ayı faiz kararını açıkladı | Video
Merkez Bankası faiz kararının ardından faiz karar metninde şu ifadelere yer verdi:
"KÜRESEL TALEPTEKİ TOPARLAMA VE ARZ SIKINTILARI TÜKETİCİ FİYATLARINI YÜKSELTİYOR"
"Küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanma ve aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir.
"GELİŞMİŞ ÜLKE MERKEZ BANKALARI DESTEKLEYİCİ PARA POLİTİKASINI SÜRDÜRÜYOR"
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.
"TURİZM VE BAĞLANTILI SEKTÖRLERDE İYİLEŞME İKTİSADİ FAALİYETE OLUMLU YANSIYOR"
Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır.
"CARİ İŞLEMLER DENGESİNDEKİ İYİLEŞME SÜRÜYOR"
Dayanıklı tüketim malları talebi yavaşlarken, dayanıksız tüketim mallarında toparlanma devam etmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir. Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır.
"PARA POLİTİKASINDAKİ GÜNCELLEME TİCARİ KREDİLERE OLUMLU YANSIYOR"
Para politikası duruşunda yapılan güncellemenin ticari krediler üzerinde olumlu etkileri görülmeye başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerle ilgili gelişmeler yakından takip edilmektedir. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirerek politika faizinin 100 baz puan indirilerek yüzde 15 olarak belirlenmesine karar vermiştir.
ENFLASYONDA YÜZDE 5 HEDEFİNDE KARARLILIK VURGUSU
Kurul, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesini beklemektedir. Kurul, bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımını Aralık ayında tamamlamayı değerlendirecektir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
"DÖVİZ REZERVLERİNDEKİ ARTIŞ FİNANSAL İSTİKRARI OLUMLU ETKİLEYECEK"
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."