Yeşil Mutabakat adı verilen iklim yasasına göre, AB ülkeleri karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 55 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise karbon nötr olmayı hedefliyor. Türkiye'nin yüzde 50'den fazla pay ile en büyük ihracat pazarı olan AB'deki uygulama, ülkemizin ihracatını da önemli oranda etkileyecek. Bu nedenle şirketler yeşil dönüşüm yatırımlarına hız verdi. Otomotivden kimyaya, hazır giyimden demir-çelik sektörüne kadar AB'ye ihracatta ön sırada yer alan sektörlerde, AB'nin Sınırda Karbon Düzenlemesi'ne yönelik hazırlıklar tüm hızıyla başladı. Çimento, demir, çelik, gübre ve alüminyum gibi emisyon yoğun sektörler uygulamadan en çok etkilenecek sektörler arasında ilk sırada yer alıyor. İhracatının yaklaşık yüzde 80'ini Avrupa Birliği'ne yapan otomotiv sektöründe birlikler ihracatçılara rehberlik ediyor. "Otomotiv Sektöründe Yeşil Dönüşüm" UR-GE projesi ile Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde uygulanacak olan sınırda karbon düzenlemesinin olumsuz etkilerinin önlenmesi amaçlanıyor.
HAZIRLIKLAR BAŞLADI
Türkiye'nin AB'ye ihracatında en büyük kalemlerden birini oluşturan makine sektörü de 2018 yılında "Karbon Ayakizi" kampanyasına başladı. Türk çelik sanayisinde, birim enerji tüketimini azaltmak için çalışıyor. Kimya sektöründe, Yeşil Mutabakat sürecinden ilk etapta doğrudan etkilenecek olan alan gübre ihracatı olacak. Sektör, düşük karbonlu, yeşil ekonomiye geçiş sürecinde, özellikle KOBİ'lerin finansmana ulaşımında da yeşil finansman destekleri sağlanması gerektiğini söylüyor. Tekstil ve hazır giyim sektöründe 'Sürdürülebilirlik Eylem Planı' uygulamaya alındı. Mobilya sektörü de son dönemde geri dönüştürülebilir ve sürdürülebilir ürün ihracatına ağırlık vermeye başladı.
DÖNGÜSEL EKONOMİ İÇİN BİR ARAYA GELDİLER
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Akademisi tarafından önceki gün Türkiye'de ikinci kez düzenlenen Uluslararası Yeni Plastik Ekonomisi Konferansı "Döngüsel Ekonomiye Doğru" temasıyla yapıldı. Özel sektörden kamuya, akademiden sivil toplum kuruluşlarına kadar değişimde kilit rol oynayan tüm paydaşlar döngüsel ekonomi vizyonu ile bir araya geldi. Unilever NAMETRUB Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Şenel Erim, "Dönüşüm yılı olarak ilan ettiğimiz 2023'ün iki ana amacı var. Birincisi sıfır atık hedefleri için ulusal döngüsel Ekonomi Eylem Planı; ikincisi de depozito iade sistemiyle ekonomiye yılda 1.4 milyar TL katkı. Ayrıca Unilever olarak Plastik Taahhütleri Raporu imzaladık. Hedef 43 bin ton plastik atık azaltımı" dedi. Enerjisa ağıtık Üretim ve Elektromobilite Grup Müdürü Mustafa Daldal, yaptıkları çalışmalarla 890 bin ton karbon emisyonunu önlediklerini ve 115 bin ton da enerji verimliliği sağladıklarını söyledi.