Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre; 2022'nin Aralık ayı, son 52 yılın 'en sıcak aralık ayı' olarak kayıtlara geçti. İklim değişikliği rakamlara yansırken, buna bağlı kuraklık, tarımsal ürünleri de etkiledi. Toprağın ekime uygun hale gelmemesi nedeniyle tarımsal ürünlerin ekim tarihleri ötelendi. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin, Antalya'nın Aksu ilçesinde ekim yaptığı 1084 dekar alandaki tarımsal faaliyetler, 2021'e göre 1 ay gecikti. 2021'nin Kasım ayı ortalarında gerçekleştirilen buğday ve mısır ekimi, 2022'de ancak Aralık ortalarında yapılabildi.
'SUYUN ALTERNATİFİ YOK'
AÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, iklim değişikliği ve kuraklığın etkilerinin tarımda olumsuzluklar yaşatmaya başladığını söyledi. Erkan, "Tarım için toprak, su ve ışık, diye 3 temel öğe vardır. Hem toprağın hem ışığın alternatifleri bulunabildi ancak suyun alternatifi yok. Uzun zamandır dile getirdiğimiz konular, günümüzde hissedilir hale gelmeye başladı. İklim değişiklikleri sadece kuraklık anlamında sıkıntı yaratmayacak. Zamanında üretimin yapılamaması, üretim döneminin kaymaları neticesinde tarımsal üretimde yaşanabilecek olumsuzluklar da olacaktır. Gelecekte de tarımsal üretim, bilgi ve bilim kullanarak yapılabilecek bir üretim şekli olacaktır" dedi.
'1 AYDA DÜŞECEK YAĞIŞ, 1-2 SAATTE DÜŞECEK'
Kuraklık riskinin her geçen yıl artacağını belirten Antalya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı ve AÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Büyüktaş da "Küresel sıcaklık artışına bağlı olarak yağışların düşme formu değişecek. Önceleri kar şeklinde düşen yağışlar, yağmur şeklinde düşmeye başlayacak. Onlar da ekstrem şekilde 1 ayda düşecek yağış, 1- 2 saatte düşecek. Bu yağışların da faydası değil zararı olacaktır. Bu sene fazlasıyla kurak geçti. Bundan sonraki yıllarda kuraklık riski, olmaya devam edecek" diye konuştu.
KONYA OVASI İÇİN DE UYARI
Mevsimlerde kayma beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Büyüktaş, "Ülkemizde hububat tarımının yüzde 85'i, kuru koşullarda yapılmakta. Yağış olursa hububat, buğday verimimiz yüksek oluyor. Kuraklığa bağlı olarak toprağın tava gelmesi gecikecektir. Mevsimlerde bir kayma bekleniyor. Nehirlerin akışlarında pik dönem nisan ayıyken; belki bu 1 ay daha ileri gidecek. Ekim ayının ortalarında buğday ekimi yapılırdı. Son birkaç yılda beklediğimiz toprak nemi olmadığı için aralık ayının ortasına kadar kaydı. Beklenen yağışlar gerçekleşmediği için özellikle Konya Ovası'nda 2023 rekoltesinde en az yüzde 40 verim düşüklüğü olacak" dedi.
'100 LİTRE SUYUN 51'İ BOŞA GİDİYOR'
Kuraklık eylem planlarının hazırlanıp, acilen devreye sokulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Büyüktaş, "Kuraklığa dayanaklı, suyu daha az tüketen bitkilerin geliştirilmesi gerekecek. Suyu çok kullanan bitkiler için ekim deseninde bir değişiklikler olabilir. Mevcut suyu daha verimli kullanmamız lazım. Sulamaların yüzde 85'i vahşi şekilde yapılıyor. Bu şekilde yapılan sulamada 100 litre suyun 51 litresi, hiçbir katkısı olmadan boşa gidiyor. Şu an 6,8 milyon hektar alan sulanıyor. Bunun 1,3 milyon hektarı eski tesislerle sulanıyor. Bu tesislerin rehabilite edilmesi gerekiyor. Çiftçinin bu süreçte desteklenmesi gerekiyor" diye konuştu.