Türkiye'nin ihracatının yaklaşık yüzde 40'ını gerçekleştiren KOBİ'ler dış satışlarını artırmayı sürdürüyor. 2018'de 60 bin olan ihracatçı KOBİ sayısı bu yıl haziran ayı itibarıyla 100 bine ulaştı. E-ticaret kanalları üzerindeki talebin artmasıyla KOBİ'lerin ihracatının daha da artması bekleniyor. "KOBİ'ler dijitalleşme yatırımlarını nasıl şekillendiriyor? Yılın ilk 6 ayında yatırımlar nasıldı?" sorularının yanıtları APara'da Şafak Tükle'nin sunduğu KOBİ Platformu programında masaya yatırıldı.
Programın konuğu Business Technology Solution (BTS) Genel Müdürü Nadi Tanca oldu. Pandemi sonrasında dijital dönüşümün bir hayli hız kazandığını anlatan Tanca, "Bu durum sadece şirketlerde çalışanların değil üst yönetimin de dikkatini çekti. Bu bir gereklilik halini aldı. 2022'nin başından itibaren ne değişti? Biz 2021 sonunda itibaren ürettiğimiz ürünü daha iyi pazarlamak için çalışma başlattık. KOBİ'lerin en büyük eksiği pazarlama tarafında. Dolayısıyla biz de buna önem verdik. Hem sosyal medya hem klasik pazarlama tekniği hem de uluslararası diğer kanalları harekete geçirdik ve ihracatımızı bir miktar artırdık. Önümüzdeki dönemde bunu daha da artıracağımızı ümit ediyoruz" dedi.
Şirketlerin dijital dönüşümünün hala yetersiz olduğunun altını çizen Tanca, ancak önceki dönemlere göre ciddi bir çaba ve istek olduğunu kaydetti.
KOBİ'ler yatırımlarını 'Bulut'a yöneltti
TERZİ İŞİ İŞ ÜRETİYORUZ
BTS'nin bir kurumun ihtiyacı olan iş süreçlerinin tamamını elektronik ortama taşıdığını anlatan Tanca, terzi işi iş uygulamaları yaptıklarını aktardı. Tanca, şöyle devam etti: "Fakat bunların içinde bazı süreçleri paket haline getirdik ve o şekilde pazarlıyoruz. Örneğin kozmetik, ilaç, veteriner ilaç sanayisine ve bunların yan sanayisi ilişkin bir kalite yönetim sistemi yazılımımız var ve bu yazılımı aşağı-yukarı 20 yıllık birikim sonucu olarak geliştirdik. Bunu pazarda satmak istiyoruz ancak pazarda maliyetler yüksek. Bizim de maliyetlerimiz yüksek. Bunu daha çok satmalıyız ki maliyetlerimizi karşılayabilelim ve diğer yatırımları yapacak bir kâr sağlayalım. Daha önceden şirketler de biraz tutucu davranıyordu. Bulut teknolojileri de bu kadar iyi değildi. Herkes kendi yazılım ürününe kendi sahip olması şeklinde bir trend vardı. Bu trend son üç yıldır bulut lehine gelişti. Çünkü inanılmaz bir maliyet avantajı sağlıyor. Yazılım bulut üzerinden satın almak sektörde de çok büyük bir çığır açtı. Biz de satışlarımızı bulut üzerinden yapıyoruz. IT yöneticileri, güvenlikten tutun donanım ve onun üzerinde çalışacağı işletim sistemi, lisans gereklilikleri gibi bir çok konuda tasarruf ediyor. Yüzde 99.9 oranında kesintisiz iletişimi bulut garanti ediyor."
ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİMİZİ ARTIRACAĞIZ
Gelecekte ürün çeşitliliğini artırmak istediklerini anlatan Tanca, "Elektronik çizelge dediğimiz elektronik notebookları sektörden bağımsız olarak gerçekleştirmek istiyoruz. Böylece kurumlardaki çok basit ihtiyaçlardan üretim ortamlarındaki her türlü kağıdı ortadan kaldırıp elektronik ortama taşımak istiyoruz. Bu çok basit bir sistem ve böylece her türlü çizelgeler elektronik ortama taşınacak" dedi.
GMP'YE YERLİ VE MİLLİ ÜRÜN
BTS'nin ilaç sektörüne yönelik geliştirdikleri yazılımlar hakkında bilgi veren Nadi Tanca, "İSO 9001 gibi bir kalite yönetim sistemi standardı var. İyi Üretim Uygulamaları (GMP) dediğimiz bir belge bu. Canlı sağlığına etki edebilecek sektörlerin tamamı bu kalite sistemine uygun olarak imalat yapmak zorunda. İlaç, veteriner ilaç, kozmetik, son yıllarda önemi artan reçetesiz ilaç yani vitamin ve gıda takviyeleri sektörleri GMP'ye tabiler. İşte biz bu kalite sistemine yakın olan firmaların tamamının kaliteli imalat yaptıklarını, bu sistemi ilettiklerini, daha rahat ortaya koyabilmeleri ve otorite denetimlerinden kolaylıkla geçebilmeleri için bulut sistemi üzerinden bir ürün geliştirdik. Bu ürün bir dokümantasyon içeriyor ve bunun dışında 13 tane süreç takip uygulamasını içeriyor. Bulut üzerinden işletilen bu ürünle şirketlerin işleyişi çok daha kolay ve akıcı hale geliyor. Yurt içi ya da yurt dışında; Rusya, ABD, İngiltere, Afrika ve Ortadoğu'da, yani hemen her coğrafyada her otoritenin istediği standartlar üç aşağı beş yukarı aynı. Bizim yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz bu ürünü hem Türkiye'de bildiğiniz irili ufaklı bütün ilaç sektörüne hem de Ortadoğu ve Balkanlar'daki GMP'ye tabi üretim yapan yerlere pazarlıyoruz."
