Yeni Asır ile Turkuvaz Medya Grubu'nun işbirliğinde, İzmir Ticaret Odası'nın (İZTO) katkıları ile İZTO Kongre Salonu'nda 'İzmir Kentsel Dönüşüm Zirvesi' gerçekleştirildi. Zirveye katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Vedad Gürgen, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerdeki benzer acıların İzmir'de yaşanmaması için kentsel dönüşüm çağrısı yaptı. Gürgen, "30 belediyenin her birinin elini taşın altına koyması, gövdesiyle beraber girmesi lazım. Benzer acıları İzmirlilere yaşatmayın. Ne yapacaksak hep beraber yapalım. Tehlike kapıda ama çözüm de yine hepimizin elinde. Birlikte olursak biz bu işi başaracağız. Ama olamazsak dönüp dolaşıp bizim arkamızdan ağlayacaklar" dedi.
HAZIRLIK YAPMAK ZORUNDAYIZ
Gürgen, İzmir'de 30 Ekim 2020'de 6.6 büyüklüğünde herkesi üzen bir deprem olduğunu ve bilinen bu afetin İzmir'i tehdit etmeye devam ettiğini söyledi. İzmir'de, 6.7 veya 7.2 arasında deprem üretebilecek 21 tane fay hattının yer aldığını, bu fayların da zamanı dolunca deprem üretebileceğini vurgulayan Gürgen, "Bu fayların zamanları dolmak üzere. Bu söylemiş olduğum faylar kara içerisinde. Bir de tabii denizin içerisinde de faylarımız var. Bu denizin içerisindeki faylar da illa ki hareket edecek. Hareket ettiği zaman onların da bize farklı sonuçları olacak. Muhtemelen yapılmış senaryolara göre kara içerisinde 7.2'yi, denizde de 6.9'u göreceğiz. Hazırlık yapmak zorundayız" dedi. Mekansal Adres Kayıt Sistemi (MAKS) verilerine göre İzmir'de 904 bin civarında bina olduğunu, bunlardan yapı envanter çalışması yapılan Bayraklı'da 33 bin, Bornova'da 61 bin bina bulunduğunu söyleyen Gürgen, 2009 ile 2024 yıllarında İzmir'de sadece bin 58 tane afet olayının yaşandığına dikkat çekti.
MİKRO BÖLGELEME YAPILIYOR
Gürgen, "Bakanlık olarak mikro bölgeleme etüt çalışmalarımız da devam ediyor. Şu anda Türkiye'deki tüm bölgelerin içerisinde eksik olan mikro bölgelemeleri bir proje çerçevesinde bitirmek üzereyiz" diye konuştu. İzmir'de iki kırılmaya hazır fay hattı olduğunu anlatan Gürgen, günlerce sürmesi beklenen bir deprem fırtınası olabileceğini kaydetti. 30 Ekim 2020'deki depremin yer ivmesinin 0.15G kuvvetinde olduğunu belirten Gürgen, şunları anlattı: "Yani zemin yer çekimi ivmesinin yüzde 15'i kadar bir etkiyle etkilenmişti. Az önce söylediğim depremler gündeme geldiğinde ise en büyük yer ivmesi en az 0.45G kuvvetinde olur. Bu ne demektir? 30 Ekim'de yaşadığımızın 3 misli daha ivme gelecek. 3 misli daha büyük olması demek, 3 misli hasar demek değil. Kat be kat daha üzerinde hasarlara sebebiyet verecek demektir."
100 BİN KONUTLUK ENVANTER VAR
İzmir'deki olası doğal afetlere karşı her derdin devasının kentsel dönüşümde olduğunu, kimlerin hangi işlerden sorumlu olduğunun eylem planlarında yer aldığını anlatan Gürgen, "Bu beklenen afeti, bu eylemleri, bu yerel yönetim sağlayabilir mi, sağlayamaz mı? Bunlarla ilgili baskı oluşturmanız lazım" dedi. Veriler ışığında İzmir'in tüm ilçeleri, özellikle de Körfez'in içerisindeki risklerden, hazırlanan bütünleşik risk haritasından bahseden Gürgen, hem deprem hem sel önceliklerine göre 30 ilçenin tek tek puanlandığını kaydetti. Hiç kimseyi kentsel dönüşüme zorlamadıklarını anlatan Gürgen, şöyle devam etti: "Kimseye zorla şuraları, buraları dönüştür demiyoruz ama elimizde 100 bin konutluk bir envanter var. İnsanların binasının ne durumda olduğunu, zemin koşullarını, yaklaşan tehlikeyi biliyoruz ama hiçbir aksiyon almıyoruz. Dönüşüm için ne yapılması gerekiyorsa hep birlikte yapalım. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak mikro bölgelemem eksik diyen belediye bugün müracaat etsin, yarın çalışma başlatırız hiç tereddütsüz."
KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMASI GEREKLİ
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, kent dokusunu iyileştirmenin, doğal afetler sebebiyle oluşan felaketlerin etkisinin en aza indirmenin yolunun kentsel dönüşümden geçtiğini vurguladı. Özgener, "Kentsel dönüşümü sadece fiziksel çevrenin değişimi olarak düşünmememiz gerekiyor. Aynı zamanda toplumun zihniyetinde de köklü değişikliklere ihtiyacımız olduğunu düşünüyor. Sadece bugünü değil, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmanın da önem taşıdığını görüyorum. Bu nedenle ilgili politikalar belirlenirken sürdürülebilirlik bilincinin yanı sıra dayanıklı uzun vadeli sistemlerin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi. Kentsel dönüşüm çalışmalarında toplumun ihtiyaç ve beklentileri de göz önüne alınması gerektiğini vurgulayan Özgener, "Özellikle ulaşım ve diğer altyapı imkânlarının geliştirilmesi şart" diye konuştu.
ARTIK BİR KİŞİNİN BİLE BURNU KANAMAMALI
AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, 30 Ekim 2020'deki depremle İzmir'in de en önemli problemlerinden birinin kentsel dönüşüm olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Çankırı, "Ben son yerel seçimlerde Konak Belediye Başkan adayı olarak sahada gezerken en önemli başlıklarımızdan bir tanesi kentsel dönüşümdü. Artık bir kişinin bile burnunun kanamaması için hep beraber, genel yerel siyaseten, sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşları, eğitim sektörü olmak üzere hepimiz kentsel dönüşümde elimizi taşın altına koyup bu alanda çok ciddi bir oluşum içerisine girip aksiyon almamız gerekiyor" dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN YOL HARİTASI OLACAK
SABAH, Yeni Asır, Daily Sabah Reklam Genel Müdürü ve Yazılı Medya İcra Kurulu Üyesi Ceyda Uzman, pandemi süreci ve iklim değişikliği ile birlikte afetlerin artık ülkemizin önemli bir gerçeği haline geldiğini aktardı. Uzman, "Değişen dünya düzeni, kentsel dönüşüm kavramını sadece binalarımızı yeniden inşa etmenin ötesinde de ele almamız gerekliliğini zorunlu kıldı. Bu süreç içinde iklim değişikliğinin etkilerini, göçleri, krizleri, enerji verimliliğini de hesaba katmamız gerekiyor. Tüm bu değişkenlere bağlı depreme karşı nasıl dirençli binalar inşa edeceğimizin konusu ülke gündemimizin de en başında yer alan konuların arasında bulunuyor. Zirvemizin önümüzdeki dönemde Türkiye'de kentsel dönüşümün yol haritasına önemli katkı sunmasını amaçlıyoruz" dedi.
SON DÜZENLEMELERLE SÜREÇ HIZLANDI
İzmir Kentsel Dönüşüm Zirvesi'nin ikinci bölümündeki 'Gayrimenkul Sektörünün Gözünden Kentsel Dönüşüm' konulu panel, SABAH Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör'ün moderatörlüğünde gerçekleşti. Panelde konuşan İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen büyük depremlerin ardından bölgeye ciddi oranda yatırım yapıldığını söyledi. Yeşil, "Önümüzdeki dönemlerde buranın ayağa kalkması için 200-300 bin konut yapılacak. Bu çok büyük bir olay. Çünkü paranız olsa dahi bunu yapacak ekibi bulmak epey zor. 2016 yılı Birleşmiş Milletler raporlarında kentsel dönüşümün yüzde 75'inin özel sektör kaynakları ile yapılması hususunda bir irade ortaya konulmuş. Ama bankacılık sektörü ve uluslararası finans kuruluşları sürece dahil edilmeli" dedi.
TÜRKİYE'NİN KANAYAN YARASI
Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu, kentsel dönüşümle ilgili yapılan yasal düzenlemelerin sektörün elini rahatlattığını söyledi. Eyüpoğlu, "Kentsel dönüşüm projeleri yapmak istiyorsunuz. Kendi riskinizle o alana girip imza toplamanız gerekiyor. Bu meşakkatli bir iş. 2-3 yıl sürebiliyor. Kentsel dönüşüm ekip kurularak ilerlenmesi gereken, klasik bir iş değil" diye konuştu. Fenercioğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu kentsel dönüşüme sadece sektörün değil, Türkiye'nin kanayan yarası olarak bakılması gerektiğini söyledi. İzmir Ticaret Odası 71. Mühendislik Grubu Meclis Üyesi Necmi Okumuş da, bakanlığın ve belediyelerin riskli yapıları kentsel dönüşümle dönüştürmeye çalıştığını söyledi. Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü Batuhan Tozburun, İzmir'in hem bölgesel hem de tektonik yapısına bakıldığında, kentsel dönüşümde sürdürülebilir şehir plancılığı için zemin iyileştirme ve geoteknik imalatlarının en önemli noktalardan biri olduğunu kaydetti.