Koru Sigorta Genel Müdürü Kasım Yılmaz, kefalet sigortası ile sigortacının, borçlu olan sigortalının zor duruma düşebilecek her türlü maddi durumuna karşı kefil olduğunu belirterek, "Borçlunun, kefalet poliçesinde tanımlanan borç yükümlülüğünü yerine getirememesine karşı, borçluya kefil olarak poliçede belirtilen alacaklıya (lehdara) karşı teminat sağlanmaktadır. Kurumlar ve tüzel kişiler kadar bireyler de ticari hayat içerisinde kefil olmakta veya kişilerden alınacak mal ve hizmet karşılığı teminat, depozito istenilmektedir. Mevcut koşullarda bireyler istenilen teminat veya depozitoyu ya nakit olarak ya da kredi kartlarındaki limitleri bloke ettirmek sureti ile sağlamaktadır" dedi. Bireylerin kefil olmak zorunda oldukları, nakit teminat veya depozito vermek zorunda oldukları durumlar için sigorta şirketlerinden kefalet sigortası alabileceğini anlatan Yılmaz, bunu alacaklıya (lehdara) sunabileceklerini de söyledi.
BÜYÜK BİR PAZAR
Türkiye nüfusu dikkate alındığında, bireysel hizmet ve mal alımındaki ticaretin büyüklüğü düşünüldüğünde bireysel tarafta kefalet sigortası anlamında büyük bir pazarın bulunduğunu belirten Yılmaz, "Bireylerin kefalet sigortasından alacakları teminat rakamları kurumlar ve tüzel kişilere kıyasla daha düşük olacak olup bu da sigortalanabilir menfaat anlamında sigorta şirketleri tarafından daha kolay yönetilebilir ve büyük sayıların çalışacağı bir havuzu oluşturacaktır. Kefalet sigortası almak isteyen sigortalılardan kime teminat verilebileceği ve hangi limitle rizikonun üstlenileceği kişinin geçmiş ödeme performansına bakılarak değerlendirilmekte ve bu değerlendirme sonucunda ortaya çıkan skora göre teminat verilip verilemeyeceği ve teminat verilecek ise hangi limit ile teminat verilebileceği belirlenmektedir. Bireylerin ödeme performansları değerlendirilirken finansal kurumlardaki bilgilerin yanında finans dışı sektörlerdeki ödeme performansları da büyük önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.